Hulusi Akar’ın sessiz kalmasını askeri doktorlar hiç unutmayacak

Herkes, Genelkurmay Başkanı’nın GATA’yı kapatan KHK çıkarılmadan önce devreye girmesi ve bunu önlemesi gerektiğini söylüyor. Onlar, Akar isteseydi GATA’yı kapattırmazdı, diyorlar…

Konumuz Recep Akdağ; Sağlık Bakanı

GATA ve bütün askeri hastanelerin kapatılarak Sağlık Bakanlığı’na devredilmesine karşı çıkanlara ağzına geleni söyleyen OHAL güçlüsü bakan…

Daha önce, 2010 yılında, askeri sağlık hizmetleri hakkında çok farklı düşüncelere sahip olduğunu anlıyoruz.

Kendi bakanlığının bastırdığı ‘Sağlık Ordusu’ adlı kitaba yazdığı sunuş yazısında bakınız neler söylemiş;

“Savaşan bir ordunun başarılı olması için en önemli faktör hiç şüphesiz sağlık hizmetleridir… Dünya Savaşı yılları, sıhhiye teşkilatımızın adeta bir ölüm kalım savaşı verişine sahne olmuştur!”

O zaman bunları yazan Bakan, bugün tam tersini söylüyor;

Hem, bir KHK ile bir anda kapatılan görkemli askeri sağlık teşkilatına yalan yanlış şeyler söyleyerek çamur atıyor…

Hem de GATA’nın kapatılmasını eleştirenlere hakaret ve tehditlerde bulunuyor…

YANLIŞTAN DÖNME UMUDUNU YIKTI

Bu yanlıştan dönüleceği konusunda bazı umutların belirdiği, yanlıştan dönülmesi için Cumhurbaşkanı’nın işe el attığı söylentilerinin dolaşmaya başladığı bir sırada Recep Akdağ’ın medyada GATA’ya ve GATA’lılara saldırması büyük bir düş kırıklığı yarattı…

Hürriyet’e yaptığı açıklamalarda Recep Bey, askeri hekimlere adeta kin kusuyor…

Bir şeyin intikamını almış olmanın(Neyin intikamı olduğunu bilmiyoruz!) ruh haliyle olsa gerek, ağzına geleni söylüyor.

GATA ve askeri hastanelerde bulunan askeri doktorlar için söyledikleri, dedikodudan ileri gitmeyen, hiçbir doğruluğu olmayan şeyler…

Sayın Bakan böylesi suçlamaları daha önce de, üniversite hocaları için yapmış ve tıp fakültelerini alt üst etmişti. Neyse ki, bugün sahip olduğu OHAL gücüne o zaman sahip değildi de, onları kapatmaya kalkmamıştı…

SUÇLAMALARA YANITLAR

GATA’ya ve GATA’lılara yaptığı suçlamaların tutarsızlığına ve yanlışlığına birlikte göz atalım;

GATA hocaları 12 bin lira alıyorlar. Bizim uzman doktorlarımız 5500 lira alıyorlar! Kalanını ek ödemeyle alıyorlar!”

Yanıt; Sayın Bakan’ın GATA’ya çamur atmak için öncelikli bir madde olarak paradan söz ediyor olması ilginç! GATA’daki profesörün maaşını Sağlık Bakanlığı’nda çalışan meslektaşlarımızın maaşları ile karşılaştırıyor olması doğru değil. Üniversite hocaları ile karşılaştırsaydı, herhalde böyle konuşamazdı. Elbette, asker-sivil, tüm hekimlerimiz insanca bir yaşam sürdürmek için yeterli bir maaş alacaklardır. Keşke askeri hastanelerdeki askeri doktorlarımız da, sivil uzman hekimlerimiz kadar maaş alabilselerdi…

GATA devredilmeden önce, SB’na bağlı hastanelerin üçte biri kadar bir verimliliğe sahipti.”

Yanıt; Buna, Askeri Tıbbiye Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Serdar Kahraman yanıt verdi. GATA’nın verimsiz olmayıp, tam tersine, en yüksek döner sermaye gelirine sahip bir kurum olduğunu açıkladı…

“GATA’da 65 profesörden 18’inin muayenehanesi var! Artık ya kapatırlar ya da ben bunlarla çalışmam. Milli Savunma Bakanlığı’na ‘bunları alın!’ derim, ben çalışmıyorum! Bana bu yüzden Komünist Bakan diyorlar!”

Yanıt; Orası, Türk tıbbının en eski yuvası ve en köklü tıp akademisi. Elbette 65 profesör olacaktır. Bakan’ın muayenehane takıntısı hastalık haline gelmişe benziyor. Profesörlerin dörtte birinin muayenesi olmasına bile katlanamıyor.

Sayın Bakan bu saplantı içinde, ne muayenehanesi olan doktorların GATA’dan saat 16 da ayrılarak muayenehanelerine gittiklerini görüyor, ne de GATA’daki verimliliklerini araştırıyor…

Kendisine Komünist Bakan, dendiğini gururla söyleyerek insanları güldürüyor. Sayın Bakan acaba komünizm hakkında hiç kitap okumuş mu?

“Hep deniyor ya, savaş zamanı ne olacak? Harp cerrahı lazım diye. GATA’da sadece 5 harp cerrahı, iki tane de askeri psikiyatr bulunuyor. Onların da Diyarbakır’ı görmüşlüğü yok. Niye Gülhane’deler, ballı parmak çünkü. Niye yetiştirmemişler kimseyi? Çünkü muayenehanede iş göremiyorlar!”

Yanıt; Bakan GATA’ya karşı tam bir hezeyan içinde. Söyledikleri tümüyle bir saptırma değilse bilgisizlik!

Harp cerrahisini sadece ‘Harp Cerrahisi’ ana bilim dalındakilerin yapmadığını…

GATA ve Askeri Hastanelerde bulunan; Ortopedi, genel cerrahi, plastik cerrahi, göz ve KBB uzmanlarının hepsinin ‘Harp Cerrahisi Ekibi’ni oluşturan uzmanlar olduğunu…

Sadece askeri hekimlerin değil, bu ekipler içinde bulunan teknisyen ve hemşirelerin de harp cerrahisinin asıl elemanlarından olduklarını…

Sadece askeri hastanelerde çalışanların değil, askeri birliklerde, sahra hastanelerindeki sağlık hizmetlerinde çalışan kim varsa, hepsinin de GATA’nın uzantıları olduğunu…

Ve, GATA hocalarının Türkiye’nin her yanındaki askeri hastanelere rotasyonla gönderildiğini Recep Bey bilmiyor…

“Konuşturmasınlar beni! Ama kaşınırlarsa anlatırım!”

Yanıt: Bir bakandan beklenmeyecek derecede düşük bir üslup! Hem yalan yanlış bilgilerle askeri doktorlara her türlü aşağılamayı yapacaksın, hem de böylesine bir söylemle, birkaç FETÖ’cü hariç, çok onurlu ve yurtsever insan kitlesine hakaret edeceksin…

BAKANDAN BAŞKA BİR TEHLİKE!

Bu tehdidi duyan tüm askeri doktorlar Sayın Bakan’ın daha ne söyleyeceğini merak ediyor. Nasılsa OHAL’in verdiği güçle tüm askeri doktorlara bir kulp takması zor değil! Onun muayenehane nefretine bir de GATA nefreti eklenince yapmayacağı şey yok gibi!

İster misiniz, tutsun ‘Bütün askeri doktorlar FETÖ’cüdür desin de, hepsini süründürsün!

Olmaz demeyin!

Bakan’ın söylediği şu sözler, böyle bir ihtimalin göstergesi olamaz mı?

“Askeri hastanelerdeki 200 küsur hocayı bize vermediler. Sanırım araştırmalarını yaptılar. Artık FETÖ’cülükten atacaklar mı, ne olacak göreceğiz!”

Anlaşılacağı gibi tehlike küçük değil. Hele de muayenehanesi olan askeri doktorları suçlamak hiç zor olmaz. Kayıtlara bakarlar, muayenehaneye gelen hastalar içinde Bank Asya’ya para yatıran birini yakaladılar mı, “Bulduk, bulduk!” diye havaya sıçrarlar.

“Yaşasın, hoca’nın FETÖ’cü biriyle bağlantısını bulduk!”

Hoca dedikleri FETÖ imamı değil, Gülhane profesörü…

EN BÜYÜK FETÖ DARBESİ GATA’YA

GATA’nı kapatılması konusunda, -askeri doktorlar tarafından sessiz kalmaklar suçlanan- Genelkurmay Başkanlığı’nın da girişimlerde bulunduğunu öğrendik.

Herkes, Genelkurmay Başkanı’nın GATA’yı kapatan KHK çıkarılmadan önce devreye girmesi ve bunu önlemesi gerektiğini söylüyor.

Sanki FETÖ’cü darbe girişiminin tek odağı GATA imiş gibi, en büyük darbe GATA’ya vurulurken, Sayın Akar’ın sessiz kalmasını askeri doktorlar hiç unutmayacak gibi görünüyor.

Onlar, Akar isteseydi GATA’yı kapattırmazdı, diyorlar…

Yapmadı mı, yapamadı mı bilmiyoruz. Ne de olsa, astları tarafından hırpalanmış bir komutanın ruhsal çöküntüsünü yaşıyordu diyenler bir hayli fazla. Ancak o zaman da başka suçlamalar geliyor arkasından…

HAYRİ GÜNER’İN SÖYLEDİKLERİ ÖNEMLİ

Emekli Korgeneral Hayri Güner, Askeri Doktor olmayan GATA komutanlarından biri. Yani tarafsız gözle Gülhane gerçeğini anlatabilecek en yetkin kişilerden biri…

Hürriyet’ten Fikret Bila’ya yolladığı mektupta, Recep Akdağ’ın söylediklerine şöyle karşı çıkıyor;

“Sayın Akdağ, askeri hastanelere sahip ülkelerin bizde olduğu kadar yaygın ve gelişmiş sivil kamu hastaneleri olmayan ülkeler olduğunu söylemiştir. Bu bilgi doğru değildir… Sayın Bakan, harp cerrahisi ve askeri psikiyatri gibi deneyim ve uzmanlık isteyen konularda kazanılmış yetenekleri görmezden gelmektedir… Kimyasal harp çalışmaları büyük oranda askeri sağlık hizmeti kapsamaktadır.”

YAZIK OLACAK BUNCA BİRİKİME

Askeri sağlık hizmetlerinin bütünlüğünün ne kadar önemli olduğunu bundan sonra yaşanacak olaylarla göreceğiz.

İçinde bulunduğumuz terör ortamında, askeri hastanelerin kapatılmış olması nedeniyle yaşanacak olaylar bu önemin en büyük göstergesi olacaktır.

Ancak, çok önemli dünya olayları da-çok geç de olsa- askeri tababetin önemini ortaya koyabilecektir.

Örneğin,NBC denilen; nükleer, biyolojik ve kimyasal silahların kullanılacağı savaşlar, askeri hekimliğin uzmanlık alanı içindedirler.

Her an bir nükleer savaşla yüz yüze kalınabileceği…

Herhangi bir çatışma bölgesinde kimyasal silahların kullanılmasının mümkün olması…

Biyolojik savaşın boyutlarının kestirilemediği bir dünyada yaşıyoruz.

Böylesine tehditlerin var olduğu bir ortamda, uzmanlık alanlarından biri NBC olan askeri hekimliğin yok edilmesi, büyük bir yanlış olmuştur…

Prof. Dr. Suat Çağlayan

Odatv.com

Hulusi Akar’ın sessiz kalmasını askeri doktorlar hiç unutmayacak - Resim : 1

Hulusi Akar GATA arşiv