Hırsızın hiç mi suçu yok
Ben susayım; size kronoloji anlatsın:
Sovyetler Birliği/SB 27 milyon, Almanya 5,3 milyon, İngiltere 357 bin, ABD 405 bin vd. toplam 75 milyon insanın öldüğü İkinci Dünya Savaşı bitti.
Savaş sürecinde ABD Başkanı F. Roosevelt ile Stalin dostane-ılımlı ilişki yürüttü. Roosevelt 1945'te ölünce yerine gelen Truman, Soğuk Savaşı başlattı.
Ardından…
ABD liderliğinde askeri ittifak NATO, 1949'da kuruldu.
NATO, ne zaman Federal Almanya'yı bünyesine katıp, silahlanmaya hız verdi; SB öncülüğünde 1955'te Varşova Paktı kuruldu. Fakat:
Aynı yıl Varşova Paktı, Avrupa güvenliğinin yararı için NATO ve Varşova Paktı'nın dağıtılmasını önerdi. Olumlu yanıt almadı…
Ardından…
Adana İncirlik Üssü'nden kalkan Amerikan casus U-2 uçağının 1960'da SB topraklarında düşürülmesi ve 1962'de ABD'nin Türkiye ve İtalya'ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi sonucu SB'nin de Küba'ya mevzilenmesi gibi olaylar dünyayı savaşın eşiğine getirdi.
Fransa, NATO'nun askeri kanadından ayrıldı.
Belçika gibi ABD sertliğine karşı çıkan Avrupalı bazı üye ülkeler, SB ile savaştan kaçınan ve yumuşama ile işbirliğini öne çıkaran Harmel Raporu'nun kabulünü sağladı.
Alman Başbakan Willy Brandt, iki kutuplu gerginliği yumuşatmak için diplomatik girişimlerde bulundu.
Öyle ya olası bir savaşta en büyük yıkıma Avrupa uğrayacaktı.
Ardından:
İYİYE GİDİŞ
Yaşanılan petrol kriziyle 1970'lerde gelirlerini artıran SB, silahlanmaya hız verip, nükleer başlıklı SS- 20 balistik füzelerini Avrupa'daki Varşova Paktı ülkelerine vermeye başladı.
Bunun üzerine ABD, orta menzilli Pershing-2 güdümlü balistik füzelerini Avrupalı müttefiklerinin topraklarına yerleştirmek istedi. NATO müttefikleri arasında yeni tartışma başladı. Almanya gibi ülkeler hedef olmak istemediklerini açıklasa da ABD'ye boyun eğmek zorunda kaldılar…
Ardından…
ABD ve SB arasında 1987'de Orta Menzilli Nükleer Güçler Anlaşması imzalandı. Dünya rahat nefes aldı…
Hele… Soğuk Savaş bitince 1991'de NATO-Rusya ilişkileri başladı. Rusya, NATO/ Kuzey Atlantik İşbirliği Konseyi'ne girdi.
Rusya 1994'te NATO'nun Barış için Ortaklık programına katıldı. (Bu kurumun adı 1997'de NATO/ Avrupa-Atlantik Ortaklık Konseyi olarak değiştirildi.)
20-21 Mart 1997 tarihli Helsinki Zirvesi'nde Clinton ve Yeltsin yan yana gelerek NATO-Rusya Kurucu Eylemi arasında işbirliği sözleşmesi imzaladı.
Buna göre:
NATO'nun savunma işlevi sürdürülecek ama artırılmayacaktı.
NATO, üye ülkelere asker ve nükleer güç yerleştirmeyecekti.
NATO-Rusya ortak hareket edecekti.
Ardından…
NATO Genel Sekreteri Solana, Rusya Dışişleri Bakanı Primakov ile 14 Mayıs 1997'de Paris'te NATO-Rusya Kurucu Senedi /güvenlik antlaşması imzaladı.
Ardından…
NATO ile Rusya arasında terörizm gibi konularda nasıl işbirliği yapılacağının çerçevesini çizen Daimi Ortaklık Konseyi kuruldu.
Ardından:
DOĞU'YA GENİŞLİYOR
Her şey çok güzel gidiyordu. Ancak:
Kendini dünyanın imparatoru gören ABD'nin dayatmasıyla 12 Mart 1999 tarihinde Çek Cumhuriyeti, Macaristan ve Polonya NATO'ya kabul edildi.
Rusya, NATO'nun bu genişlemesine tepki gösterdi. Aynı sene NATO'nun, BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan Kosova'ya müdahale edip Sırbistan'a karşı askeri operasyon yapması Rusya'yı tedirgin etti.
Ardından…
21-22 Kasım 2002 tarihinde Prag'da toplanan NATO, Bulgaristan, Estonya, Letonya, Litvanya, Romanya, Slovakya ve Slovenya'nın ittifaka kabul edildiği açıklandı.
Rusya olanları artık anlıyordu: NATO, sürekli Doğu'ya doğru genişliyordu!
NATO'nun kendine doğru büyümesi Rusya'yı güvensizlik girdabına soktu. Öyle ki; NATO'nun kimi yeni üyeleri SB'nin İkinci Dünya Savaşı'nda savaştığı Mihver devletler üyesiydi!
ABD, NATO maskesiyle Rusya'yı kuşatıyordu.
Bu hâl, AB ile ABD arasına “kara kedi” soktu. Rusya'yı “kışkırtmaya ne gerek var” idi?
Ama ABD inatla dünyanın “tek patronu” gibi davranmayı sürdürüp, NATO'nun Rusya'ya doğru genişlemeyeceğine dair verdiği sözleri unuttu! Keza: Üye yapılan SB sınırındaki Polonya ve Baltık ülkelerine askeri güçler konuşlandırdı.
ABD Başkanı Joe Biden, “Ukrayna'nın NATO üyeliği için düğmeye bastı.” Gürcistan konusunda da ABD benzerini yapmış savaşın eşiğinden dönülmüştü.
Sonuçta bugün yaşanılan savaşa sebep olundu.
Kronoloji bunu diyor!
Ülkemizde kimi parmaklar bugün “suçlu” diye Rusya'yı gösteriyor.
Nasrettin Hoca gibi söylersem:
Hırsızın/ABD'nin hiç mi kabahati yok arkadaş?
Soner Yalçın
Odatv.com
SONER YALÇIN ESERLERİNİ SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ
