Herkes büyük tehlike altında

Maalesef… Salt güncel siyasetin- lakırdının hizmetinde olan komplo teorisinin hukukun da parçası olduğu görülüyor yine…

Hermes Trismegistus tarafından yazıldığı varsayılan Hermetik efsanelere inanabilirsiniz…

Aleister Crowley'ın “Altın Şafak Hermetik Cemiyeti” ve “Doğu Tapınağı Cemiyeti” hakkında yazdığı komplo teorilerine inanabilirsiniz…

Comte de Mirebau'nun masonların sözde gizli hedeflerini deşifre eden “Gizli Belgeler” yalanına inanabilirsiniz…

Cadet de Gassicourt'un masonlar ile tapınak şövalyeleri ilişkisi üzerine yazdığı komplo teorisine inanabilirsiniz…

Augustin Barruel'in masonluğu Fransız Devrimi ile irtibatlı gösteren dört ciltlik komplo teorisine inanabilirsiniz…

Leo Taxil'in masonluk ile satanizmi birleştirdiği “palladizm” kavramına inanabilirsiniz…

Rus Rahip Sergei Alexandrovich Nilus tarafından yazılan “Sion Liderlerin Protokolleri” yalanına inanabilirsiniz…

Tarikattan kovulan Polonyalı Jeremi Zahorowski adlı kişinin uydurduğu Cizvitlerin dünyayı ele geçireceğini belirten “Gizli Talimatlar” yalanına inanabilirsiniz…

John Birch Society'ın uluslararası Yahudi bankerlerin tek bir dünya yaratmak için Karl Marks'ı solun içine soktukları komplo teorilerine inanabilirsiniz…

Jack Chick'in Protestanlara karşı Vatikan ile Müslümanların işbirliği yaptığı komplo teorisine inanabilirsiniz…

Yaşayıp yaşamadığı bile belli olmayan Kanadalı Rahibe Maria Monk'un “İğrenç İfşaları” adlı komplo teorisi kitabına inanabilirsiniz…

Dan Brown'un; Henry Lincoln, Michael Baigent, Richard Leigh'in yazdığı “Kutsal Kan, Kutsal Kase” kitabından yararlanarak kaleme aldığı “Da Vinci Şifresi” romanındaki Mecdelli Meryem hikayesine inanabilirsiniz…

Hitler'in, Nazilerin tasarladığı uzay aracı/UFO ile kutuplara kaçtığını elbet bir gün geri dönüp dünyayı kurtaracağına inanabilirsiniz…

Gary Allen- Larry Abraham'ın birlikte yazdığı “Kimse Komplo Diyemiyor” adlı tamamen komplo teorisi olan kitaba inanabilirsiniz…

Siz bilirsiniz; bunlara inanır ya da gülüp geçersiniz!

SİZİ İLGİLENDİRİR

Şurası gerçek ki, ülkemiz komplo teorileri bakımından hayli verimlidir.

İddia ne kadar çılgınsa, etkisi o kadar güçlü olmaktadır.

Kaynakları-bilgileri hep şüpheli olsa da komplo teorilerinin etki yapma kapasitesi yüksektir. Hep bir doğruluk iddiası taşısa da bu “gerçeğe” nasıl ulaştığı asla sorgulanmaz! Kanıt olmamasını bile, kanıtın ta kendisi sayar!

Komplocular neredeyse “sınırsız güç ve kudret sahibi” olarak görülür; sanki “insanüstü” bir yetenek sahibidir!

Sıra dışı zekâyla olduğu gibi, cahillikle yapılan komplo teorilerinin de mutlak bir “alıcısı” vardır!

Sanmayınız ki sadece kişiler komplo teorisi üretir; partilerin, cemaatlerin, devletlerin de silahı olur bu fanteziler. Örneğin ABD, Irak'ı işgal etmek için Saddam'ın elinde çok tehlikeli silahların olduğu komplo teorisine çok kişiyi inandırmadı mı?

Komplo teorisi inatçıdır; tüm belgelere rağmen Obama'nın ABD doğumlu olduğuna inandıramazsınız.

Olabilir, komplo teorisine inanabilirsiniz.

Olabilir, komplo teorisini fikrinize dayanak yapabilirsiniz.

Olabilir, ihtimaller üzerine istediğiniz gibi akıl yürütebilir, olayları çarpıtabilir, yanlış kurgular inşa edebilirsiniz.

Bunların hepsi olabilir. Bunlar sadece sizi bağlar!

Amma…

Asıl mesele şu:

MUHALİF CEZASI

Komplo teorisi, hukukun-yargının konusu olamaz!

Yani:

Sözcü gazetesi hakkında istediğiniz kadar komplo teorisi üretebilirsiniz.

Sözcü gazetesi hakkında komplocu kafayla istediğiniz kadar gevezelik yapabilirsiniz.

Ama bu safsatalar-karalamalar- genellemeler üzerinden Sözcü'yü yargılayıp ceza veremezsiniz!

Tek bir dayanağınız-kanıtınız yokken, salt Sözcü'ye yönelik komplo teorisi üzerinden yargılama olmaz:

Ayağı ayakkabıya uyduramazsınız.

Ayağa uygun ayakkabı bulursunuz.

Sözcü yargılaması Hitler/Naziler döneminde ortaya çıkan “düşman ceza uygulamasının” benzeridir: Muhalif olmak suçtur ve bunun için delile ihtiyaç yoktur. “Şüphe” kâfidir cezalandırmak için!

Evet, özü şudur:

– “Sözcü, iktidarın düşmanıdır ve cezalandırılmalıdır!”

İnanma ihtiyacı içindekilerin kanıta ihtiyacı yoktur. Dünyayı “mutlak iyiler” ve “mutlak kötüler” olarak gören kurgusal komplo teorisi yeterlidir!

Mesele yargının konusu haline gelirse yani fanteziye inanan kafa yapısı “ceza veren” olarak karşımıza çıkarsa sorun büyük demektir. FETÖ yargılamaları anlayış olarak değişmemiş demektir.

Maalesef… Salt güncel siyasetin- lakırdının hizmetinde olan komplo teorisinin hukukun da parçası olduğu görülüyor yine…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com

Herkes büyük tehlike altında - Resim : 1

soner yalçın arşiv