Herkes alkışlıyor ama Çipras'ın bu yaptıklarını nereye koyacağız

Syriza’nın Yunan seçimlerinden yüzde 36,5 oyla birinci parti çıkması ve küçük bir ortakla kurduğu koalisyon hükümeti bakalım kendisine oy veren...

Syriza’nın Yunan seçimlerinden yüzde 36,5 oyla birinci parti çıkması ve küçük bir ortakla kurduğu koalisyon hükümeti bakalım kendisine oy veren seçmenin beklentilerini karşılayacak mı? Bunu zaman gösterecek…

Ancak, olguları nesnel olarak görmek yerine bir yanıyla değerlendirip rüya görenlere de birkaç satır düşmek gerek yolun başında. Bunun için de ilk adımlarına bakmak gerek Alexis Çipras’ın ve kurduğu hükümetin.

Syriza, bir tepki örgütlenmesi ve seçim zaferini de Yunan halkının tepkisine borçlu o yüzden. 5 yılda 4 seçim, 6 başbakan deneyen Yunan halkının deneyeceği kimse kalmamıştı ve kemer sıkma politikasından canı çıkmış olarak can havliyle bir çıkış yolu gözetliyordu. İşte bu çıkış yolunu Çipras işaret etti ve halk da arkasına düştü. Tıpkı genç bir lider olarak 70’lerde halkın Türkiye’de başka bir şey söyleyen Ecevit’in arkasına düşmesi gibi… Ecevit de üstelik İsmet İnönü gibi bir kültü aşarak başka bir yol izlenebileceğini gösterdi. PASOK’u eriterek, Papandreu’yu barajın altında bırakarak yolunu açan Çipras bana yakın tarihimizi de hatırlatıyor.

MİLLİYETÇİ VE POPÜLİST

Gelelim ilk adımlara… Çipras’ın başbakanı olduğu hükümetin savunma bakanı soluğu Kardak’ta aldı işbaşına gelir gelmez! Kardak’taki Türk-Yunan gerginliğinin 90’lardaki boyutu malum. Bu bir tesadüf müdür şimdi? Kuşkusuz hayır ve demek ki Çipras’ın hükümeti “sol” kaynaklardan beslenmekle birlikte milliyetçidir ve popülisttir.

Çipras’ın ilk adımlarından birisi de Helenizm mesajları verdiği Kıbrıs ziyaretindeki tutumudur. (Geleneksel olarak bir Yunan devlet geleneğidir; Yunan devlet adamları ilk resmi ziyaretini adaya yapar) Orada da Rum lider Anastasyadis’i ziyaretinde milliyetçi mesajlarını eksik etmedi; Doğu Akdeniz’de KKTC’nin isteği üzerine doğal gaz aramalarında bulunan Türkiye’nin sismik araştırma gemisi Barbaros Hayrettin Paşa’nın ‘bölgeden çekilmesi gerektiğini’ savunarak ‘Barbaros’un Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal ettiğini’ söyledi.

Şimdi bu Kardak ve Kıbrıs adımlarını nereye koyacağız Çipras’ın Syriza’sının başat olduğu koalisyon hükümetinin?

Demek ki neymiş; Çipras, “sol” ama aynı zamanda klasik Yunan milliyetçisi ve popülist adımlar atmaktan da çekinmiyor. PASOK’tan farkı var mı bu anlamda? Syriza’nın zaferinden sarhoş olan biri bana bunu anlatsın… Bu arada sağcı-katı milliyetçi ANEL ile koalisyon kurmasının anlamı üzerinde de durmak gerek. ANEL, göçmenlere karşı, Yahudilere de.. Üstelik Avrupa’ya da…

Çipras’ın ilk adımlarının aslında Yunanistan’ın seçim sonuçlarıyla ve kurulan hükümetle sola kaymadığını, tepkisini, öfkesini gösterdiğini söyleyebilir miyiz? Eğer bilicilik değilse, belki şunu da söyleyebiliriz; zamanla PASOK’un yerine oturur Syriza.. Tabii o da nispeten başarılı olursa… Aksi takdirde sabun köpüğü gibi erir gider ve Yunan halkının ekonomik krizden çıkma, kemer sıkmadan yaşama umudunu sona erdirir.

Peki, şimdi kimileri diyecek ki “Amma da pesimistsiniz!” Syriza’yı alkışlamak yerine eleştiriyorsunuz…

Ben de o zaman şunu derim: Sol, dış politikada da sol olmalıdır. Bu da iyi komşuluk, barışçı yaklaşım, adil ve hakkaniyetli yaklaşım demektir. Hellenizmden ne zamandan bu yana “sol” oluyor? Kıbrıs’ta Türk halkının meşru çıkarını ötelemek ne zamandan bu yana “sol” oluyor?

Çipras’a ve hükümetine “hoş geldin” derken, bu uyarılarda bulunmayı da bir “solcu” olarak borç bildim. Umarım “Türkçe” konuşan ve artık yine umarım Çipras’ın “Yunanlı Müslüman” değil de “Türk” diyeceği partisinin milletvekilleri bu yazıyı okur da kendisine iletir.

M. Ayhan Kara

Odatv.com

Çipras Kardak kıbrıs arşiv