Cüneyt Ülsever yazdı: Hepimizi salak zannedenler şimdi RTE için ne yapıyorlar

Hasan Cemal’in de başına gelmişti. Yıllarca RTE’yi överken koyacak yer bulamadı, bir hata yaptı, anında gazetesinden kovuldu. Enis Berberoğlu...

Hasan Cemal’in de başına gelmişti. Yıllarca RTE’yi överken koyacak yer bulamadı, bir hata yaptı, anında gazetesinden kovuldu.

Enis Berberoğlu Hürriyet’in başına Aydın Doğan ile RTE’nin arasını bulma vaadi ile geçti. Bu uğurda insan harcamaktan imtina etmedi. Ancak, sonunda kendisi de RTE’nin emri ile gazeteden kovuldu.

Şimdi hepimizi salak zannederek, bir zamanlar yağ çekmeye, ricasını emir telakki etmeye doyamadıkları RTE’ye ağır yüklenen yazılar yazıyorlar.

Yerseniz!

***

Gerçeğe ha bire takla attırmayı, gereğinde insanlara çamur atmayı, akıl ve vicdan kullanmayı tümden ret etmeyi, aklınıza insan haysiyetini zedeleyen hangi eylemler gelirse hepsine başvurmayı göze alarak RTE ağabeylerini yıllardır can siper savunan Star Medya Grubu CEO’su Mustafa Karaalioğlu, Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Ziya Cömert ve Akşam gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ocaktan da kovuldular!

Kimilerine göre gazetelerine yeterli tirajı bir türlü kazandıramadılar, kimilerine göre aşırı patronluk tasladılar, hatta kimilerine göre “yolsuzluk” yaptılar.

Kendilerini kovan da RTE’ye “tam hizmet/tüm destek” görevi ile Star’ı bir kez daha yüklenen Ethem Sancak!

Görünen gerekçe “başarılı olamamaları”.

***

Ayşenur Arslan mealen “Zaten AKP’liler gazete okumuyor, bu insanlar nasıl başarılı olsunlar?” diye soruyor:

“Halk TV’deki programıma konuk olan Gezici Araştırma’nın sahibi Murat Gezici, bu konuda çok ama çok çarpıcı bir profil aktarmıştı. Açıklanan rakamları doğru kabul edersek, gazetelerin toplam tirajı 4,5 milyon. Bunun 3,5 milyonunu, seçimlerde CHP’ye oy veren seçmen alıyor. AKP’ye oy vermiş olanların sayısı ise sadece 300 bin. Yani, AKP’liler, kitap gibi gazete de okumuyor.” (Yurt Gazetesi-26.11.2014)

İyi de, yalaka köşe yazarları ve yöneticiler arasında şahsiyetleri zayıf olmasına rağmen çapları geniş olan Etyen Mahçupyan, Engin Ardıç, Mehmet Barlas gibi birkaç istisna dışında hemen hemen hiç çapı yüksek gazeteci yok.

Düşünün ki; Ahmet Kekeç gibi bir “akıl kullanma/analiz yapma fukarası” Star’da genel yayın yönetmeliği yapmıştı. Hala da aynı gazetede “ona buna çamur atmaktan sorumlu” köşe yazarı.

Pislik üretme görevlisi!

Mustafa Karaalioğlu’nu zamanında birkaç toplantıda izlemiştim. Bana ziyadesi ile zekâ yoksunu gelmişti. Bir medya grubunda yöneticilik yapmasına başından beri bir anlam verememiştim. Piyasa koşullarında iş yapıp para kazanmak isteyen haysiyetli bir gazete onu yönetici olarak istihdam eder miydi, şüpheliyim.

Zaten Ethem Sancak da etmedi!

***

Benim esas meramım bu “kovulmalar” hakkında diğer yalakaların ne düşündüğüdür.

Duruma itiraz eden birkaç kişiye helal olsun diyorum. Ne olursa olsunlar, mertlik gösterdiler.

Ancak, her gün köşesinde “ey Ahmet” , “ey Mehmet” diyerek ona buna diskur çeken Ahmet Kekeç gibilerde “tık” yok. Kekeç’de “ey Ethem!” diye yazacak maça ne gezer!

Hoş, diğer cenahta da “aslan yürekli köşe yazarı” pek yoktur.

Örneğin, Hasan Cemal Milliyet’ten kovulduğunda gıkları çıkmayan diğer Milliyet yazarlarına haklı olarak sert tepki veren Ahmet Hakan ben ve Özdemir İnce ağabey Hürriyet’ten kovulduğunda gıkını çıkar(a)mamıştı. 28 Şubat döneminde Kanal 7’de haber okuduğu dönemden beri arkadaşım olan Hakan; sağ olsun, yasaklı duruma düşmeden önce, beni çok sık CNN-Türk’de başarı ile sürdürdüğü “Tarafsız Bölge” programına davet ederdi. Hürriyet’ten kovulduktan sonra bir “geçmiş olsun!” telefonu bile açmadı.

***

Merkez medyada muhalifler teker teker kovulmaya başlayınca geri kalanlar sütre gerisine sindiler, oto sansüre sığındılar.

Havuz Medya’sında da kovulmalar karşısında herhalde yalakalar daha da yalakalaşma, zerre “yanlış yapmama” telaşına düşecekler.

Farkındalar ki, bir yanlış tüm doğruları götürüyor.

Ancak, hiç akıllarından çıkarmasınlar!

Her yalaka bir gün vefasızlığı tadacaktır!

Cüneyt Ülsever

Odatv.com

rte yandaş gazete star cüneyt ülsever arşiv