HDP ile Erdoğan oynaşıyor

AKP’nin tek başına Anayasa yapacak çoğunluğu elde edemeyeceğini ama pekâlâ BDP ile anlaşarak Anayasa’yı değiştirebileceğini 12 Haziran 2011...

AKP’nin tek başına Anayasa yapacak çoğunluğu elde edemeyeceğini ama pekâlâ BDP ile anlaşarak Anayasa’yı değiştirebileceğini 12 Haziran 2011 seçimlerinden önce yazmaya başlamıştım. (örnek: 9 Haziran 2011-Odatv)

Anayasa değişmedi. Ama “açılım” adı altında oynanan bir oyunla AKP-PKK(BDP/HDP) flörtü zikzaklar çizerek devam ediyor.

Ergenlerin flörtü gibi bu flört de zaman zaman oynaşmaya, zaman zaman da zıtlaşmaya dayanıyor.

Şimdi de RTE’nin cumhurbaşkanlığı adaylığına HDP’nin yeşil ışık yakıp yakmayacağı tartışılıyor.

***

Flört bir yönü ile oynaşma havasında!

Apo artık siyasilerle doğrudan görüşecek. Batı’da her türlü protestocuya zulüm eden kolluk güçleri de Güneydoğu’da yol kesenler dâhil PKK’yı aval aval seyretmekten artık rahatsız olmuyor. Sırrı Sakık Ağrı’yı kazandıktan sonra kazananlar arasına AKP’yi de koyuyor ve kutluyor. Şırnak Valisi Hasan İpek “çözüm” için gösterdiği gayretlerden dolayı Apo’ya teşekkür ediyor v.b.!

RTE ile PKK dağa kaçırılan Kürt çocuklarının akıbeti konusunda da ise zıtlaşıyorlar.

Ancak, sevişmeler de dalaşmalar da hep sözel seviyede, gösteri mahiyetinde!

Özde bir şey yok!

***

Eğer, HDP RTE’ye cumhurbaşkanlığı seçiminde destek verecekse, ki verirse RTE 1.turda seçilir, önce RTE’nin PKK ile açık müzakereye girip, TBMM’den yazılı kanun metinleri çıkarması gerekir.

Daha açık söyleyeyim, RTE kamuoyu önünde resmi bir şekilde PKK’ya bağlanmak zorunda.

Ama kamuoyu sadece PKK’nın “özerklik” adı altında taleplerini öğrendi, şu güne dek RTE’nin ağzından çıkan tek somut söz/öneri yok.

Neden? RTE Kürtlere bazı yeni haklar sağlayarak Kürtlerin oylarını alabileceğini biliyor ama kendi tabanını oluşturan muhafazakâr/milliyetçi oyları kaybetmekten de korkuyor.

Eğer verdiği tavizler sonunda:

Kaybettiği muhafazakâr/milliyetçi oyların sayısı kazandığı Kürt oylarından fazla çıkarsa mutlak kaybeden kendisi olur!

***

PKK/HDP müzakere masasına neleri getirmeyi planlıyor/istiyor?

i)Apo’ya ve Kandil’e af. ii)Kürtçe dilde eğitim (Kürtçenin okullarda öğrenilmesi değil). iii) Güneydoğu’da Kürtçenin de resmi dil statüsüne kavuşması (Belediyelerde Kürtçe kullanılması). iv)Özerk idarelere bölge imkânlarından mali kaynak aktarılması (örnek: GAP gelirleri). v)Özerk idarelerin kendi kolluk güçlerini oluşturması (PKK’nın resmileşmesi). v.b.!

***

PKK/HDP de taleplerinde homojen bir tavır sergileyemiyor.

Kimi hepsini birden istiyor, kimi bir kısmını!

Ancak yukarıda saydığım 5 talep (sayı pekâlâ artabilir.) çerçevesinde RTE’nin ne söylediğini, ne önerdiğini bilen beri gelsin!

Bir ara “Kürtçe eğitim olmaz, ancak özel okullarda Kürtçe öğretilebilir” mealli bir şeyler söyler gibi oldu, sonra hepsi unutuldu gitti!

RTE’nin yapmaya çalıştığı tek bir şey var: PKK’yı oyalamak!

Değil cumhurbaşkanlığı seçimine kadar, Haziran-2015’de yapılacak genel seçimlere dek oyalamak!

(Hakları) verirmiş gibi yapıp, vermemek!

Beşir Atalay yeni ve somut öneriler ile dolu “açılım paketi” ilan edecekmiş!

Beşir Atalay 2011’de, 2012’de, 2013’de de yeni ve somut öneriler ile dolu “açılım paketi” ilan edecekti, hepsi fos çıktı.

Bakın göreceksiniz, 2014 paketi de somut öneriler şeklinde ilan edilmeyecek, kaba ve genel sözlerle geçiştirilecek.

***

Hani RTE PKK’nın dağa kaçırdığı çocuklar ile ilgili (B) ve (C) Planlarını evvelsi gün ilan edecekti? Nerede bu planlar?

Selahattin Demirtaş RTE ile kafa buluyor. “B-Planı İmralı’ya yalvarmaktır, C-Planı tekrar gidip yalvarmaktır”,diyor!

RTE muhakkak ki cumhurbaşkanı olmak istiyor. Ancak, önünde iki derin soru var:

i)uluslararası seviyede hakkında nasıl bir kumpas kuruluyor (örnek:3 Haziran’da bu köşede yazdığım İran ile altın kaçakçılığı meselesi), ii)Kürt oylarını kendisine çekebilmek için PKK ile nasıl anlaşacak.

Bu iki sorunun cevabını RTE henüz bulamadı!

Cüneyt Ülsever / Yurt

Odatv.com

HDP başbakan erdoğan Selahattin Demirtaş arşiv