“Hayır” demek için o kadar çok sebebimiz var ki

Ben ve benim gibi milyonlarca insan ise diyoruz ki, terör örgütleri, milli birliği paramparça edecek bir "evet" çıksın isterler.

Dün Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un referandumdan evet çıkarsa terör biter şeklinde açıklamasını dinledim ve okudum. Bu açıklamanın, muhalefet tarafından "işte ikrar etti" şeklinde bir söyleme konu edildiğini de gördüm.

Terörün tırmanmasında hiç kuşkusuz en büyük sorumluluk siyasi iktidarın. İktidar bu sorumluluğu, kendinden başkalarını suçlayarak, üst akılları işaret ederek üzerinden atamaz.

Yanlış Suriye politikaları, bölücü örgüte adeta teslim olarak girdikleri açılım süreci, tecrübeli polis ve askerlerimizin kumpas davalarla tasfiye edilmelerine destek vermeleri ve daha niceleri yüzünden bugün bu haldeyiz. Üstelik sanki ülkede bir tek parti iktidarı yokmuş ve referandumda evet çıkarsa istikrar sağlanacakmış gibi akla zarar bir söylem geliştirmeye çalışıyor iktidar. Numan Kurtulmuş da, bu apaçık gerçek dışı söylemin sözcülüğünü yapıyor. "Evet çıkarsa terör biter" diyerek, terörden bıkmış insanları korkutarak oy istiyor. Yani kendi kusurları, sorumlulukları üzerinden oy devşirmeye çalışıyor.

Emin olun bu söylem, büyük çoğunluğu daha da öfkelendiriyor, rahatsız ediyor. İnsanları, kendi sorumlu olduğunuz bunca trajediyle korkutarak oy isteyemez, onlara hiçbir şeyden anlamaz muamelesi çekemezsiniz efendiler! Yıllarca ülkeyi yönetip, sonra bu hale getirip, herşeyi başkalarının üzerine yıkamazsınız.

Devleti, Gülen cemaatine ben mi teslim ettim!

Binlerce kahraman, vatansever subayı, polisi, darbeci diye etiketleyip ben mi tasfiye ettim!

Ordunun içine 15 Temmuz darbecilerini ben mi yerleştirdim!

Güneydoğu'da ana caddelerin bile altına bombalar döşenirken ben mi başımı başka yere çevirdim!

Benim atadığım valiler mi askere operasyon izni vermeyi reddetti yıllarca!

Habur'da çadır mahkemelerini ben mi kurdum! Pişman değilim diyen teröristleri, pişmansındır pişmansındır diye sırtını sıvazlayıp ben mi serbest bıraktım!

Ben mi vahşi IŞİD'e yıllarca öfkeli gençler muamelesi yaptım, hastanelerde tedavi ettim, krallar gibi ağırladım!

Ben mi ekonomiyi darmadağın ettim, benim ekonomi bilmezliğim, hırstan kararmış gözlerim mi doları bu hale getirdi!

Ben mi sürekli aldatıldım ve "hay Allah yine aldatıldım, vallahi billahi sorumlu değilim, beni aldatanlar sorumlu" diye durumu idare etmeye çalıştım!

Sorumlusunuz beyler, bal gibi, buz gibi sorumlusunuz terörün tüm ülkeyi kasıp kavurmasından, insanların içine düştüğü umutsuzluktan, Türkiye Cumhuriyeti'nin Avrupa'dan kopuşundan, her gün daha çok Ortadoğu'ya dönüşmesinden.

Ancak Numan Kurtulmuş'un zaten son derece yanlış ve itici cümlesini anlamı dışına çekerek muhalefet yapmayı da doğru bulmuyorum. Çünkü bu yaklaşım, insanları çıldırtan Numan Bey'in yardımına koşuyor esasında. Onu, kendi tabanının gözünde mağdur ediyor.

Diyor ki Kurtulmuş, "terör örgütleri hayır çıksın istiyor". Oysa Numan Bey sorumlu bir mevkide. İçinde yer aldığı siyasi iktidarın terörün bu hale gelmesindeki sorumluluğunu görmezden gelerek böyle ucu açık bir cümle kurmak bir devlet insanına yakışmaz.

Ben ve benim gibi milyonlarca insan ise diyoruz ki, terör örgütleri, milli birliği paramparça edecek bir "evet" çıksın isterler. Düşünsenize, 15 Temmuz kanlı darbesi, bir parti genel başkanının çağrısıyla önlenebilir miydi? Sonra çok yaşamadı ama Yenikapı'daki birlik ruhunu bir parti genel başkanı sağlayabilir miydi?

DAVAMIZ TÜRKİYE DAVASI. EVLATLARIMIZI DÜŞÜNEREK HAYIR DEMEK İÇİN O KADAR HAKLI SEBEBİMİZ VAR Kİ...

Anayasa değişikliğinin nasıl büyük zararlara yol açacağını, memleketin tapusunun devri anlamına geleceğini haklı örneklerle açıklamak varken, ifadelerin anlamını kaydırarak söylemler geliştirmeye çalışmak yanlış.

Davamız, Türkiye davasıdır. Bütün siyasi partilerin ve siyasi parti söylemlerinin üzerinde bir davadır bizimkisi.

Takdir Milletindir.

#TakdirSizin

Metin Feyzioğlu

Odatv.com

Metin Feyzioğlu referandum arşiv