M. Ayhan Kara yazdı: Hangi Belediye tarım ve hayvancılık işine girdi

Ortalık toz duman, haliyle memlekette cereyan eden olumsuzluklar haberlerde ve yorumlarda geniş yer kaplıyor.

Ancak memlekette hiç de iyi şeyler olmuyor değil. İzmir'deki iyi şeylere bir ayna tutmak istedim bu bağlamda.

Geçtiğimiz günlerde bir markete girdiğimde Tire Süt Kooperatifi’nin dondurulmuş olarak ünlü Tire Köftesi’ni gördüm ve oğlum çok sevdiği için alıp evde akşama hazırladım.

Bundan size neden söz ettim? Çünkü İzmir’deki bir ekonomik modelden söz edeceğim. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir’in kırsal kesiminin elinden tutmasaydı Tire Köfte’yi ancak Tire’den gelen kargodan çıkınca yiyebilecekti oğlum. Ya da sadece Tire’ye gittiğinde...

İzmir Büyükşehir Belediyesi, kent hizmetleri bir yana, İzmir’in kırsal kesiminde de üreticiye destek olarak tarım ve hayvancılığa kol kanat geriyor.

İZMİR’DE ÇOCUKLAR SÜT İÇİYOR, TİRELİ ÜRETİCİNİN YÜZÜ GÜLÜYOR

Önce sütte uygulanan modele bakalım… Sütte arz fazlası nedeniyle yaşanan kriz ülke genelinde üreticiyi zora sokarken, Küçük Menderes ovasının incisi Tire’nin süt üreticilerinin yüzü yıllardır gülüyor. Çünkü İzmir Büyükşehir Belediyesi ile Tire Süt Kooperatifi’nin yıllar önce imzaladığı “alım sözleşmesi” ile üretici sıkıntı yaşamıyor, ürünü değerleniyor. 10 bin kişiye gelir sağlanıyor, ilçe 100 milyon TL ekonomik girdiye kavuşuyor. Tire’deki örnek işbirliği ilçedeki üreticiye, köylüye can suyu veriyor. Tire Süt Kooperatifi’nin 2 bin üyesi litrede 1,15 TL alıyor, ayrıca kalite primi elde ediyor. Bu model olmasaydı süt fiyatı 80 kuruşa kadar gerilemişti. Aileleriyle birlikte düşünüldüğünde süt üreticileri yaklaşık 10 bin kişi nüfus demek. Bu kadar insan imzalanan alım sözleşmesiyle ayakta duruyor. Bu tablo, aynı zamanda iç göçe de baraj kurmak demek.

İzmir Büyükşehir Belediyesi sözleşmeden sonra “Okul Sütü” ve “Süt Kuzusu” projelerini hayata geçirdi. Okullarda yıllardır çocuklar Tireli süt üreticisinin sütünü içiyor. Belediyenin bu yaklaşımı bir “yerel kalkınma” hamlesi oluşturuyor. Bu projeleri ülkedeki bütün belediyeler, özellikle CHP’li belediyeler örnek alabilir. Hiç zaman yitirmeksizin İzmir Büyükşehir’de ilgili birimi ziyaret edebilir arakasından da Tire’ye gidip Tire Süt Kooperatifi’nin kapısını çalabilir.

KÜÇÜKBAŞ HAYVANCILIK VE ARICILIK

Aziz Başkan’ın İzmir’de kırsal kesimde sütçülükten başka yaptığı işler de var. İç göçü de durdurmaya yönelik bir “İzmir Modeli” daha devreye sokuldu. Kırsal kesimi destekleyerek üreticiyi güçlendirdiği gibi köyden kente göçü bir nebze de olsa durdurmayı hedefleyen İzmir Büyükşehir, şimdi de ücretsiz hayvan dağıtımı projesiyle üreticilere umut oldu. Koyun, keçi ve arı kovanı sahibi olan köylülerin yüzü gülüyor. Bu proje de ülkemizde yepyeni bir adım. “Kırsal Kesimde Gelir Getirici Faaliyetlerin Desteklenmesi” projesi kapsamında dağıtılan koyun ve keçilerden alınan ilk yavrular üretici köylülerin yüzünü ikinci kez güldürdü. Elde ettikleri sütün bir bölümüyle yavruları besleyen üretici, geri kalan sütle de peynir ve yoğurt yaparak aile bütçelerine katkıda bulunuyor.

Söz konusu projenin asıl hedefi ise üreticiyi yerinde, yani köyünde kazanç sahibi yapabilmek. Bu çerçevede Urla, Kınık ve Beydağ’daki kursları başarıyla tamamlayan 178 üreticiye 696 Sakız, Kıvırcık ve Tahirova cinsi koyun ve kıl keçisi dağıtılmış durumda. Eğitimler de tam gaz sürüyor.

Öte yandan arıcılık yapmak isteyen köylüye de olanaklar sunuyor İzmir Büyükşehir. Arıcılık projesi kapsamında Urla ve Karaburun’da 53 üreticiye 179 arılı-arısız kovan ve arıcılık malzemesi dağıtımı yapılmış. Bu proje de büyüyerek sürüyor. Böylece yerelde kalkınmaya hizmet edecek “Yarımada Kalkınma Projesi” de genişlemiş oluyor.

İzmir Büyükşehir’in yerinde kalkınmaya ve potansiyel birikimleri örgütlenmesine katkıda bulunarak harekete geçirmeye dönük başka kapsamlı projeleri de var. Şimdiye kadar yapılanlara bakınca hepsinin de hayata geçme şansının çok yüksek olduğu görülüyor.

M. Ayhan Kara

Odatv.com