HANEFİ AVCI'YA YAPILAN "SON TEZGAH"

Devletimiz PKK'ya güvenmiyor. Güvenmemekte de haklı. Adı üstünde savaş bu. Yıllardır binlerce mayın patladı, onbinlerce can hayatını kaybetti. Ancak...

Devletimiz PKK'ya güvenmiyor. Güvenmemekte de haklı. Adı üstünde savaş bu. Yıllardır binlerce mayın patladı, onbinlerce can hayatını kaybetti.

Ancak dikkat çekici bir nokta var. Ülkenin tarihini ve talihini ilgilendiren tüm önemli davalarda adliye, "PKK itirafçılarına" çok güveniyor. Üstelik PKK, bu itirafçılara kendi içindeyken bile güvenmediği halde...

Nereden mi çıkarıyoruz?

Komutanların, gazetecilerin, rektörlerin, emniyet müdürlerinin, yazarların, parti başkanlarının, belediye başkanlarının kısacası ülkenin en eğitimli insanlarının yıllardır içeride tutulmasında PKK itirafçılarının rolü büyük. Üstelik bu itirafçılar kendi isimlerini bile kullanmıyor. Gizli tanık olarak ifade veriyorlar.

Birkaç örnek verelim...

Ergenekon İddianamesinde Adil Timurtaş gibil adını kullananlar bir yana PKK itirafçısı "Emek", "Galip", "Deniz" gibi gizli tanıklar Ergenekon ile PKK ilişkisini ayrıntısıyla anlatıyorlar.

Temizöz Davası'nda PKK itirafçısı "ilk adım", "tükenmez kalem" ve "sokak lambası" faili meçhul cinayetleri anlatıyor.

Neyse biz listeyi uzatmayalım.

KCK Davası'nda da varlar Şemdinli'de de.

"SON TEZGAH"

Peki Hanefi Avcı'nın tutuklanmasına kadar giden Devrimci Karargah Soruşturması'nda tutuklanan isimleri teşhis eden PKK itirafçısının takma adı ne biliyor musunuz: "son tezgah". (http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1031428&title=devrimci-kararg%E2h-irtibati-desifre-olan-hanefi-avci-genelkurmaya-gidiyor).

Odatv'nin edindiği bilgilere göre, "Son tezgah" verdiği ifadede Devrimci Karargah operasyonunda tutuklanan isimlerden bir kısmının Kuzey Irak'a giderek PKK kamplarında eğitim aldığını, SDP'nin de Devrimci Karargah'ın şemsiye örgütü olduğunu iddia etti. Sanıklardan bazıları "son tezgah"ın söylediği tarihlerde nerede olduklarını ispatlıyabiliyorlar ancak nafile. "Son tezgah" öyle dedi bir kere.

"Son tezgah" sadece PKK kamplarına gelip gideni bilmiyor.

Başka neler mi biliyor?

TKP VE TİP ERGENEKONCU

"Son tezgah" 3. Ergenekon İddianamesi'nde de karşımıza çıkıyor. 1970'lı yıllarda kurulan Türkiye İşçi Partisi'nden başlayıp bugünkü TKP'ye ve Yalçın Küçük'e kadar anlatıyor. "Son tezgah" ifadesinde şunları söylüyor:

“Gizli tanık 'son tezgah' alınan ifadesinde; 1980’de Türkiye İşçi Partisi’nin gençlik örgütü olan Genç Öncü yapılanmasının merkez yöneticilerinin şimdi TKP’nin merkez yöneticileri olduklarını, Aydemir Güler’in başkanlığını yaptığını, 1980’den sonra TİP’e muhalefet eden, TİP-TKP birleşmesine karşı çıkanların Gelenek diye bir dergi çıkarmaya başladıklarını, daha sonra Sosyalist İktidar Partisi’ni örgütlediklerini ve en sonunda TKP olduklarını, halen TKP olarak devam ettiklerini o dönem bunların devlet içinde karanlık bağlantılarının olduğunun hep konuşulduğunu, Yalçın Küçük’ün, 1980’de TİP’in muhalif kanadında yer aldığını, Genç Öncü ile birlikte hareket ettiğini Genç Öncü’nün ağababasının Yalçın Küçük olduğunu, Yalçın Küçük’ün Sosyalist İktidar Partisi kurulunca Abdullah Öcalan’ı desteklemek üzere PKK’nın peşine takıldığını, PKK terör örgütünün ideolojik olarak desteklenmesi ve yönlendirilmesini Yalçın Küçük'ün yaptığını, Abdullah Öcalan'a yapılacak olan operasyonu deşifre edecek kadar gözükara bir PKK yanlısı olduğunu” (Ergenekon 3. iddianame, sayfa 140)

"Son tezgah" ın bildikleri bu kadar değil...

GAZİ MAHALLESİ OLAYLARI VE MLKP, DHKP-C, HİZBULLAH

"Son tezgah" 1. Ergenekon ifadesinde de karşımıza Gazi Mahallesi'ndeki Katliamı anlatırken çıkıyor. Katliamı MLKP isimli örgütün Ergenekon adına yaptığını tanık olarak anlatıyor: "1995 yılında meydana gelen Gazi olayları Ergenekon'un en büyük eylemlerinden birisidir. Bugün MLKP terör örgütüne ait el bombalarının kriminal olarak Ergenekon terör örgütüyle irtibatının tespit edilmiş olması, Gazi olaylarıyla ortaya çıkan MLKP terör örgütünün nasıl örgütlendiğinin açık bir ifadesidir."

Açıkçası yukarıdaki ifade her hukukçunun kabul edebileceği bir hukuk faciası örneğidir. Tanık gördüklerini anlatır. Savcılık bu tanıklıkları birleştirir. Nihayetinde iddianame ortaya çıkar. Ancak "son tezgah" tanıklık yapmıyor adeta iddianame yazıyor.

Bu kadarla da kalmıyor...

2. Ergenekon İddianamesi'nde ise "Son tezgah" PKK ve Devrimci Karargah dışında DHKP-C ve Hizbullah'ın da Ergenekon ile bağlantılı olduğunu anlatıyor.

Görüldüğü gibi "son tezgah" PKK'dan Hizbullah'a, TKP'den TİP'e, Devrimci Karargah'tan DHKP-C'ye kadar bütün sol örgütlere girip çıkmış, Gazi olaylarında da bulunmuş, PKK kamplarında da...

Sanki birileri "son tezgah"a "sol tezgah" olmayı öğütlemiş, "sen sol örgütleri Ergenekon'a bağla" demiş gibi. "Son tezgah" sol örgütler konusunda bir kitap okuyarak bilebilecek kadar biliyor ama öğrendiği her şeyi akıl yürüterek Ergenekon'a bağlıyor. Ancak onlarca kişi onun ifadeleri sayesinde içeride tutulabiliyor.

SAĞLANAN OLANAKLAR

Nihayetinde "son tezgah" dahil, gizli tanıkların tamamına yakını suçun içinde bulunmuş tutuklu ya da hükümlü. Gizli tanıklara sağlanan ayrıcalıklar ise hapishanede yaşayan bir mahkumun aklını başından alacak cinsten. Kimliklerinin gizli tutulması bir yana, bulundukları hapishaneden naklediliyorlar. Kendilerine koruma sağlanıyor, tüm resmi belgeleri yenileniyor. Maddi yardım alıyorlar, kendilerine yerleşim yeri ayarlanıyor, isterse başka bir ülkeye gidebiliyorlar. Ameliyatla görünümlerini değiştirmeleri dahi mümkün.

Bu tablo içerisinde hapishanedeki bir itirafçıdan "son tezgah" yaratmak çok da zor olmasa gerek...

Barış Terkoğlu

Odatv.com

devrimci karargah arşiv