SİİRT'Lİ HAMLET FİLMİ GÜNEYDOĞUNUN FOTOĞRAFINI ÇEKİYOR

Siirtli Hamlet projesini görüp de, sinopsisin içinde Hamlet yerine Siirt'te yaşayan Hammet ismini görünce, aklıma nedense McCarthy döneminde onurlu...

Siirtli Hamlet projesini görüp de, sinopsisin içinde Hamlet yerine Siirt'te yaşayan Hammet ismini görünce, aklıma nedense McCarthy döneminde onurlu bir savunma yapan Lillian Hellman'ın kocası Dashiel Hammett geldi.

Siirtli Hamlet'in, Shakespeare'in ünlü Hamlet trajedisindeki kahramanla, öksüz olması ve var olma savaşı vermesi dışında ortak bir yanı yok.

Dahası, Hamlet oyununun aksine, Siirtli Hamlet ironik bir komedi. Türk sinemasının 1970'li ve 80'li yıllarda geçirdiği ağır bunalım dönemlerinde illerdeki sinema salonları bir bir kapanıp da, düğün salonlarına çevrildiği dönemlerde, müthiş bir senaryo sıkıntısı çekiliyordu. Klasik eserlerden beyaz perdeye yansıtılmaya çalışılan filmler büyük bütçeler istiyordu. Daha önce Hollywood'dan "tırtıklanan" senaryolarla yürütülen ve televizyon çıkmadan önceki dönemlere ait filmler basit bütçelerle seyircinin ilgisini çekebiliyordu, ama bu da çok uzun sürmedi.

Sinema uzunca süre izleyicisinden uzak kaldı. Artık Yeşilçam, Hollywood'un görkemli dönüşüne de ayak uyduramıyordu. Bu görkemli dönüş, milyonlarca dolar harcanarak yapılan filmlerle ilgiliydi. Sinema bir sanat olmaktan uzaklaşmış ve teknolojinin gövde gösterisine dönüşmüştü.

Avrupa ile birlikte Türkiye'de de sinema yeniden ilgi görmeye başladıktan sonra, birbirinden değerli birçok film de sinema salonlarına izleyiciyi çekmeye başladı. Bu hareketlenme, yeni yönetmenlerin, yapımcıların bu işe daha cesaretle sarılmalarına neden oldu.

Kaderin bir cilvesi olarak Kültür Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü'nde görev yaptığım sıralarda, o zaman hareketlenmeye başlayan ama bir türlü de bunalımdan çıkamayan Türk sineması, goncalarını vermeye başlamıştı. Genel Müdürlüğe sayısız senaryo ve sinopsis gönderiliyor, bunlar arasından değerli bulunanlar için de maddi destek sağlanıyordu.

Kapanıp da düğün salonu haline getirilen sinema salonları yeniden açılmaya başlamıştı. Görev yaptığım sıralarda tüm Türkiye genelinde yalnızca 8 ilde sinema salonu vardı. Şimdi artık hemen her ilde birden çok sinema salonu olduğunu bilmek ve görmek gerçekten sinema sanatı adına sevindirici...

Siirtli Hamlet filmi ile ilgili televizyon programlarını izlemiştim ve merak etmiştim. Yapımcısı Ferit Yüksek ile irtibat kurup da filmle ilgili bilgiler istedim.

Aklımda hep, Siirt'in son zamanlarda gazetelerde yer alan vahşet ve tecavüz sahneleri bulunuyordu. Nasıl bir yol izlemişlerdi, Siirt'te bir Hamlet neyi anlatabilirdi?

Siirt ile ilgili çıkan haberlere şöyle bir bakalım:

Odatv: HES inşaatında ölen işçiler Malatya Güncel: Siirt'te yolsuzluk operasyonu: 40 gözaltı. Hürriyet gündem: Siirt'te vahşet: Ailesi, erkek arkadaşıyla buluştuğu radyoyu bastı. 6. kattan atladı, ama hastanede bıçaklandı.

Hürseda Haber: Siirt'te tefeci operasyonu: 4 tutuklama Hürriyet gündem: Siirt'te cinnet: 4 ölü Türkiye'yi sarsan N.Ç. olayı Uçurumdan atılan kız Pervari'de 9 çocuk bebek yaşta 2 çocuğa tecavüz etti, birini öldürdü

Masum kadınlar arabada böyle katledildi...

Bunlar, Siirt ile ilgili utanç haberleri.

Siirtli olan Ferit Yüksek, Siirt'in bu imajını biraz olsun değiştirmek ve Güneydoğu Anadolu'nun bir fotoğrafını çekmek üzere kolları sıvamış ve bu ay içinde başlamayı düşündüğü Siirtli Hamlet filmi için sponsor arayışına başlamış.

Nisan ayında başlamayı düşündüğü bu filmi için henüz yeterli sponsor bulamadığını söylüyor telefonda. Ama Siirt'in ilk sinema filmini yapmayı da müthiş arzuluyor.

Peki ama, neden Siirtli Hamlet? Hamlet'teki, "Olmak ya da olmamak," ile başlayan tiradı kendilerine hedef seçtikleri belli oluyor. Yani Güneydoğu'da insanlar "olmak ya da olmamak ikilemi içerisinde yaşıyorlar. İki ucu keskin kılıç: Ya varsın ya da yoksun... Ortası ise yok.

Filmin konusuna bakıldığında, kahraman Hammet'in macerası ortaya çıkıyor. Sinemaya ve okumaya düşkün bir karakter olarak Hammet, Siirtli olmanın ya da genel olarak Güneydoğu Anadolulu olmanın
bedelini ödüyor.

Klasik bir deyiş belki ama, beyaz perdeye yansıdığında Siirtli Hamlet filminin insanın gülerken ağlatacak bir noktaya sürükleyeceğini sanıyorum.

İyi bir oyuncu kadrosu ve iyi bir yönetmenle Siirt'in ilk sinema filmi önemli bir görevi başaracak gibi: Anadolu, ben de varım diyor kısacası.

Mümtaz İdil
Odatv.com

arşiv