Haluk Leventli 23 Nisan konserinin perde arkası

22 Nisan akşamı saatler 22.00’den biraz sonrasını gösterirken, “Bir Oyuncak Gemi Yaparım” şarkısıyla başladı, tarihi 23 Nisan konserine Haluk Levent İzmir’de. Yer, Hasan Tahsin arabalı vapurunun güvertesinde kurulan sahne… Lokasyon, Bostanlı önleri… Aslında vapurun lokasyonu konser sırasında Güzelyalı-Göztepe önleri olacaktı ancak gündüz elverişli olan hava koşulları akşamın ilerleyen saatlerinde değişti. Rüzgar giderek etkisini arttırmaya başladı.

HASAN TAHSİN ARABALI VAPURUNDA…

Hasan Tahsin arabalı vapuru, bütün gün uğraşılıp adeta bir gelin gibi bayraklarla, dev Mustafa Kemal Atatürk portreleriyle süslenmişti. Kaptan ve vapur personeli İZDENİZ yöneticileri ile birlikte bütün hazırlıklarını yapmış, konserde hizmet verecek sahne gerisinin ekibi, İzmir Büyükşehir’in görevli ekibi konsere bir buçuk saat kala vapura gelmişlerdi. Haluk Levent ve kendisine eşlik edecek klavye, keman ve gitaristten oluşan “üç kişilik dev orkestra” da vapurdaydı artık. Haluk Levent, koronavirüs koşullarından dolayı sınırlı bir enstrüman ekibiyle gelmişti. “Hasan Tahsin” ismi günün anlamına uygun olduğu için üç arabalı vapur içinden o vapur seçilmişti.

DENİZ BU, KÖRFEZ; NE ZAMAN NE OLACAĞI BELLİ OLMAZ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de eşi Neptün Soyer ve İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan’la birlikte vapura geldiğinde konserin başlayacağı 21.30’a az kalmıştı. Fakat, bir sorun vardı; yukarıda da belirttiğim gibi konser sırasında vapur Güzelyalı-Göztepe önlerinde olacaktı ve sosyal medya hesaplarından yapılacak canlı yayın hazırlıkları da ona göre yapılmıştı. Oracıkta Başkan Soyer ve Haluk Levent bir durum değerlendirmesi yaptı. Başkanın yüzü düştü, çünkü rüzgar şiddetini arttırmış ve konser koşullarına izin vermeyecek düzeye gelmişti. Bütün İzmir, hatta Türkiye, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile TBMM’nin açılışının 100. Yılı için yapılacak tek konsere kilitlenmişti. Gerekirse bir iki şarkı seslendirilip bant kaydına alınarak gerekçesiyle açıklanabilir miydi coşkulu bir beklenti içinde yurttaşlara? Birçok senaryo gündeme geldi ama sonunda müjde de geldi İZDENİZ ekibinden; Körfez’in karşı kıyısında, Bostanlı önlerinde rüzgar yoktu. Hasan Tahsin arabalı vapuru dümeni Bostanlı’ya kırdı. Tam yol ileri giden vapur 25 dakika sonra Bostanlı önlerindeydi. Fakat bir sorun vardı; canlı yayın diğer tarafa göre organize edildiği için burada yapılamayacaktı. “Neyse,” dendi, “artık bant kaydı alıp bilahare yayınlanır sosyal medya hesaplarından ve televizyondan.”

İKİNCİ MÜJDE DE GELİNCE MORALLER TAVAN YAPTI

Haluk Levent ve arkadaşları sahneye geçtiler ve tam son hazırlıklarını yaparken ikinci müjde geldi teknik ekipten; canlı yayın sorunu çözülmüştü. Ve Haluk Levent bu coşkuyla seslendirdi ilk olarak “Bir Oyuncak Gemi”yi… Herkesin, en başta Haluk Levent ve Başkan Soyer’in coşkusuna, keyfine diyecek yoktu. Dili de çözüldü Haluk Levent’in keyfi yerine gelince… Bütün doğallığıyla yeri geldi dertleşti konserde şarkı aralarında, yeri geldi tek tük alkışlarla on binleri kıyaslarken duygu yoğunluğu yaşadı…

“KENDİMİ ÇOK SOYLU HİSSEDİYORUM; BURNUM AKSA DA SESİM KISILSA DA ŞARKI SÖYLEYECEĞİM”

“100. Yılda, 1919’da Samsun’daydım, benim için çok enteresandı. 100. Yılda 23 Nisan’da bu kez İzmir’deyim. 100. Yıl konseri verme şansına sahip oldum. Orkestra yok, olamadı, üç arkadaşımla gelebildik.

Rüzgara rağmen, burnum aksa da, sesim kısılsa da şarkı söyleyeceğim. Koronavirüs talihsizliği yüzünden evlerimizdeyiz ama yüreğimizdeki coşku sonsuz.

Şartlar zor ama kendimi çok soylu hissediyorum. Körfez’in ortasında bütün İzmir’e şarkılar söylemek… Efkarlandım.

“Son 25 yıldır en cılız alkış, tek tük… Ama evlerde ışıklar yanıp sönüyor, görüyorum… İnanılmaz bir duygu…”

VAPURDAN IŞIKLARI YANIP SÖNEN EVLERE DÜDÜKLE SELAM

Kaptan da evlerin yanıp sönen ışıklarına şarkı aralarında arada bir düdüğüyle selam çakıyor ve şarkılar peşpeşe geliyordu artık… Haluk Levent, konserlerde sıklıkla söylediği şarkıların çok ötesinde bir repertuvarın yanında o anda aklına gelen, çağrışım yapan şarkılar da söyledi. “Vapurum Üç Direkli” (Vapurun direğine/Göz koydum yüreğine…) , “Çok Yorgunum” gibi vapurlu, kaptanlı şarkılarla içinde bulunduğu vapura ve kaptanla mürettebatına da selam çaktı. Ahmet Pirştina için “İzmir”i seslendirdi; “Her yanında gözyaşlarım var bu kentin/Sahilinde, Körfez’inde ağladım/Ben onu burda sevdim/Burda yitirdim…”. İzmir sevdalıları için, İzmir’i sevdiği için yine “Sev beni, tut bırakma” dedi:

“Sev beni, tut bırakma/Tutunamadım hayata/Yalnızlık tak etti/Kızım çok uzakta”-“Bu şehir çılgın/Bu şehir artık bir deli/Bu şehir çıkmış çileden/Ben seni görmeyeli”.

KONSERLERDE SIRA GELMEYEN SOFİSTİKE ŞARKILAR

Bir de istek şarkı seslendirdi günün solisti; arabalı vapura gelirken kendsini tanıyıp istekte bulunan hayranı için Barış Manço’nun Kol Düğmeleri… Bendeniz de o şarkıyı kaydedip Moda’daki arkadaşlarıma gönderdim, Moda Bülteni’nde yayınlansın diye… Böylece İzmir Körfezi’nden Moda Burnu’na bir köprü kurduk 23 Nisan’a dakikalar kala… Barış Manço söylenir de Cem Karaca söylenmez mi? “Islak Islak” da söylendi ve böylece bir Anadolu Rock şarkıcısı olarak Anadolu Rock’ın babalarına selam çakmış oldu Haluk Levent.

“Kendimi Esir Aldım”,” Zifiri”, Elfida ve 23 Nisan 1920’ye nazire olarak “Arhavi” geldi; “Of, Sürmene, Arakli/Biz geldik Trabzon’a/Bin kaptan feda olsun/Kurtuluş Savaşı’na”. Gel de şimdi Bülent Ecevit’in “Takalar’ını hatırlama… “Takalar geliyor allı yeşilli…”

Sonra Ege’ye, Efelere bir selam; “Hey Canım”. Sonra “Kendimi Esir Aldım” ve bir selam da Başkent Ankara’ya; “Yoksun Sen”. Yavaş yavaş konserin sonuna doğru geliniyordu. Gecenin koynunda Aşık Veysel’den “Uzun İnce Bir Yoldayım” geldi ve en sonra muhteşem final; “İzmir Marşı” coşkuyla seslendirilen. Öncesinde de içli, duygulu bir cümle Haluk Levent’ten; “Bu toprakların canı çok acıdı, bu topraklar çok çekti. İyi ki Cumhuriyetimiz var.” Ve bir de teşekkür: “Bu konsere izin veren, desteğini esirgemeyen İzmir Valisi Sayın Erol Ayyıldız’a teşekkür ediyorum.”

Hakikaten de İzmir’in yöneticileri; Vali Ayyıldız ve Emniyet Müdürü Aşkın 23 Nisan’ı İzmir’in coşkuyla yaşaması için elinden geleni yaptılar. Bunu sadece konser için söylemiyorum, çeşitli vesilelerle izlenimlerim oldu.

ALKIŞLAR HALUK LEVENT’E; HEM NEFİS KONSER HEM BAĞIŞI İÇİN

Hasan Tahsin arabalı vapurundaki hem Haluk Levent hem İzmir hem de TBMM’nin 100. Yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı için tarihi önemdeki konser sonrasında alkıştan avuçlarımız patladı. Sadece o güzel, tarihi konser için değil; Haluk Levent’e alkışlar aynı zamanda konser ücretini koronavirüsten yaşamını yitiren İzmirli doktorun yetim kalan çocuklarına bağışladığı içindi. “Ahbap”, helal olsun sana…

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com