Game of Thrones ya bitmediyse...

Elçin Demiröz yazdı...

Tüm zamanların en ses getiren prodüksiyonu Game of Thrones (Taht Oyunları) geçtiğimiz hafta final yaparak 8 yıllık serüvenini noktaladı. Bitişi de sürecine yakışır bir şekilde olaylı oldu. Son sezon izleyiciler tarafından beğenilmeyince senaryo yazarları David Benioff ile D.B. Weiss’in değiştirilerek yeniden çekilmesi için Change.org sitesi üzerinden 1.5 milyondan fazla imza toplandı. O da yetmedi, dünyaca ünlü İngiliz bahis sitesi Boyle Sport, yapımın 9. sezonunun çekileceğine yönelik bir bahis başlattı ve önerdiği 1’e 50 oranıyla herkesi şaşırttı.

Game of Thrones ya bitmediyse... - Resim : 1

BİR ORTAÇAĞ AVRUPASI

Yapımın en önemli iddiası izleyicisini, dünyanın hangi noktasında, ne zaman yaşandığı belli olmayan hatta sadece bu dünya ile bile sınırlanamayan fantastik bir hikayeye daldırıp, sonra da onu gerçeğin soğuk sularında yıkamasıydı. Destansı arka planda yaratılan bir Ortaçağ Avrupası’nda karakterlerin de aynı gerçek hayatta olduğu gibi zaafları vardı. Hata yapıyorlardı, ihtiraslarına yeniliyorlardı hatta bedelini canlarıyla ödüyorlardı. Kahramanlarını öldürmekten zerre imtina etmeyen bir senaryonun belki de en çarpıcı yönüydü gerçeklik. Gidişatın olmasa da hayatın, olan ve hatta olmayan adalet kavramına müthiş uyuyordu.

Sapiens ve Homo Deus kitaplarının yazarı Yuval Noah Harari’nin zombiler tarafından kuşatılmış bir Shakespeare draması şeklinde özetlediği yapımın bir diğer büyük başarısı da değişik türlere ilgi duyan izleyiciyi saffına geçirmedeki becerisiydi. Oldukça farklı deneyimleri birbiriyle eklemlendirirken yarattığı transparan dünya, izleyiciler arasında da bir geçişkenlik oluşturdu. Yani serinin her ülkeden, kesimden, dünya görüşünden, yaştan, sınıftan izleyicisi olurken bu farklılıklar izleyiciyi beklentileri aracılığıyla aynı dünyada birleştiren kocaman bir fırsata dönüştü. Toplanan 1.5 milyonun üzerinde imza da bu ortak beklenti kümesinin en bariz kanıtı oldu.

KİTAPSIZ SENARYO

Aslında Game of Thrones diziye uyarlanmadan önce Amerikalı yazar George R.R. Martin tarafından “A Song of Ice and Fire” (Buz ve Ateşin Şarkısı) adında ve ilk bölümü 1996 yılında piyasaya çıkan 5 bölümlük bir kitap serisinden oluşuyor. Yapımın 7. sezona kadar çekilen tüm sezonlarının başarısı da her biri ikişer cilt olan bu 5 kitaba bağlanıyor. Serinin son cildi 2011 yılında yayımlanıyor ve Martin bu seriyi yazmayı planladığı 2 kitapla sonlandıracağını duyuruyor.

Ancak aradan 9 yıl geçmesine rağmen Martin’in üzerinde çalıştığı son kitap “The Winds of Winter” (Kış Rüzgarları) halen ortada yok. Dizinin yapım şirketi HBO da muhtemelen final sezonuna kadar bu kitabın çoktan yazılmış olacağını tahmin ediyorlar. Buna rağmen son sezonu yayımlamak için izleyiciyi 2 sene beklettikten sonra aldıkları karar gereği dizinin olası sonuna bağlı kalarak kendi senaristleri David Benioff ile D.B. Weiss’a 8. sezonu yazdırıyorlar.

Birtakım görüşler, yapımın bu denli başarılı olmasında ciddi pay sahibi olan yazar Martin’in kazandığı para ve değişen hayat şartları sebebiyle son kitaba bir türlü konsantre olamadığından yana. Bir diğer görüş de Martin’in başından beri dizi final yapmadan kitabı bitirmeyeceğine karar vermiş olduğu yönünde. Bu şekilde izleyicinin tepkisini ölçerek daha beğenilecek bir finalle son noktayı kendi koymak istediği ve tabii ki buradan da ciddi bir gelir kazanmayı amaçladığı belirtiliyor. Zaten bunu da bloğunda son yazdığı yazıdaki muğlak tabiriyle kanıtlıyor: “Ölenler dirilebilir. Sonu aynı olabilir, olmayabilir.” Ve ekliyor: “2020 Temmuz’a kadar bitiremezsem beni hapse atın.”

Game of Thrones ya bitmediyse... - Resim : 2

PEKİ NASIL OLDU DA İZLEYİCİ BİR DİZİNİN SAHİBİ HALİNE GELDİ

Serinin en önemli başarısından biri, izleyicisini çok büyük bir kısmının kemikleşmiş olması. Yani yapımın sahip olduğu karmaşık hikaye katmanındaki ilişkiler, olay örgüsü ve zaman akışına her anlamıyla hakim, uzmanlaşmış bir izleyici oluşturarak alanında yeni bir pencere açtı. Bunu sağlayabilmesindeki en önemli nedenlerden biri iyi dokunan ve bu dokuya yeterli zamanın ayrıldığı bir arka plan oluşturabilmesiydi. Neden – sonuç ilişkisindeki mantığın, hayattaki kadar doğal ve kimi zaman da acımasız bir gerçeklikle aktarımı, sürecin önemini kavrayan ve bu şekilde her türlü sonuca uyumlanabilen bir izleyici yarattı. Yani izleyiciyi bağlayan ve bir nakış gibi yapıma dokuyan şey, arkasındaki nedeni hem gösteren, hem de görmesi için ona yeterli zamanı veren bir kurgu akışıydı. Haliyle de izleyici dizinin sadece izleyicisi olmayan önemli bir parçasıydı artık.

Game of Thrones ya bitmediyse... - Resim : 3

SON SEZONUN SORUNU NEYDİ

HBO’nun yaptığı açıklamada, son sezonun sadece 6 bölüm olarak çekilecek olmasına baştan karar verdiklerini belirtiyorlar. Oysa izleyici, 7. sezona kadar 10’ar bölüm olarak yayımlanan dizide, tahta kimin oturacağının kan, ter ve gözyaşı ile belirlenecek son sezonunun 6 bölüm içine sıkıştırıldığını ve yeterli arka planı oluşturamadığını düşünüyor. Yani bir kısım izleyici finalden memnun kalmasa da bunların büyük bir çoğunluğu finale giden sürecin iyi işlenemediği, bu yüzden de izleyeni mevcut finale yeterince hazırlayamadığı yönünde hemfikir.

Finalin ardından yapılan en ilginç yorumlardan biri Stephen King’e ait oldu. İzleyici memnuniyetsizliğini kötü finale değil, dizinin final yapmasına bağlayan bir açıklamada bulundu. Yani izleyici Game of Thrones’un yıllar içinde yarattığı atmosfere ve bu sürecin öngörülmez rutinine bir ölçüde bağlanmıştı, hatta bağımlısı olmuştu. Yoksa derdi tahta kimin geçeceği değil, geçecek olanın yaşadığımız dünyayla da örtüşen izdüşümüne tanıklık etmekten aldığı hazdı.

BİZ BİTTİ DEMEDEN BİTMEZ

Final bölümü itibariyle tahta oturan kral pek de beklenmeyen, kimilerine göre hak etmeyen veya nedenlerine izleyicisini yeterince ikna etmeyen biri oldu. Oysa yapımın en başından beri sorguladığı iktidar kavramları içinde en çok öne çıkan şey, eskiye dönme arzusuyla yeni bir düzen arayışının eril ve dişil enerjiler üzerinden sahip oldukları sembollerle de birlikte (güç, merhamet, zafer, adalet, biat, dikte ...vb) taht savaşına kadar yüzdürülmesiydi.

Game of Thrones ya bitmediyse... - Resim : 4

Belki de izleyici, günümüz yönetim anlayışında görmek istediği bir yaklaşımı Game of Thrones gibi birçok tarih, kültür, toplum ve siyasadan feyz almış, bunu farklı sanatların filtrelerinden süzmüş, gerektiğinde kelimeleri kılıç olarak kullanmış, kılıcı ise kullanmaktan zerre gocunmamış, kısacası izleyicisine tribün rolü biçmemiş bir yapımdan bekledi.

İçinde yaşanılmak isteyen dünya düzenine lirik, epik ve sanatsal bir soluktu.

Ve şimdi o soluk kesildi.

Geriye soluksuz geçen bir 8 sezon ile yazar Martin’in şu cümlesi kaldı:

“Art is not a democracy.”

(Sanat bir demokrasi değildir)

Elçin Demiröz

Odatv.com

Game of Thrones ya bitmediyse... - Resim : 5

Elçin Demiröz odatv arşiv