Filiz Akın ve Marks

Soner Yalçın yazdı...

Türk sinemasının dört efsane ismi…

Yeşilçam'ın dört yapraklı yoncası…

Fatma Girik, Filiz Akın, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit; 1940'lar kuşağı

Beyaz perdenin kentli, modern, daima şık ve hep zarif yüzü Filiz Akın idi. Sinemamızın siyah saçlı kadınlar saltanatını yıkan sarışınıydı

Yazının başlığının sizlere ilginç geleceğini tahmin ediyorum. Komünist Karl Marks ile zarafet kraliçesi Filiz Akın ne alaka?

Öyle ya; Fatma Girik ve Türkan Şoray solcuydu; sendika hareketlerinin içindeydiler, mitinglere katıldılar. Hülya Koçyiğit, ANAP'a ve daha sonra AKP'ye yakın durdu.

Ya Filiz Akın? Apolitik/ siyasete ilgisiz göründü hep.

Hiç unutmuyorum bir sinema sanatçımız tv programında ağır eleştiride bulundu; “saçıyla, takma kirpikleriyle Türk halkını hiç tanımıyor, sorunlarını bilmiyor” diye…

Sahiden öyle miydi?

Memduh Karakullukçu, “Türkiye için hayal ettiğimiz güzel günlere giden yolda faydası olur ümidiyle geleceğin dünyası” üzerine devlet hizmetinde kırk yıla yakın çalışan iki emekli büyükelçi Özdem Sanberk ve Sönmez Köksal ile yaptığı röportajı kitap haline getirdi: “Değerler Çıkarlar ve Dönüşüm.”

Söyleşinin bir bölümünde Filiz Akın da görüşlerini açıkladı. İşte burada karşıma Karl Marks çıktı. Nasıl mı?

UÇURUM YARATILDI

Tanımlanması zor bir kavram konusunda birkaç cümle yazmadan Filiz Akın'a geçmeyeyim:

Diyalektik materyalizm, Marksist felsefe öğretisidir. Buna göre:

Evrende maddeden başka bir şey yoktur.

Doğa, durağan ve değişmez değildir, sürekli hareket halindedir.

İstisnasız her madde bir diğeri için değişim faktörüdür. Yani, madde karşıtlıklar/zıtlıklar içinde gelişir: Tez-antitez-sentez.

Bilinç, sürekli dönüşüm halindeki maddeyi yaratmaz, değişen madde bilinci dönüştürür. Bu, her türlü maddenin, varlığın ve toplumsal ilişkinin sürekli değişimine ve gelişimine sebep olur.

Özünde bu kavram, somut ve maddesel dünyanın var olduğunu düşünür ve soyut kavramları/metafiziği reddeder. Evet, soruna “kader” demez ve kurtuluşu “doğaüstü güçlerden” beklemez!

Şimdi Filiz Akın'a gelebilirim:

Söyleşi sırasında Memduh Karakullukçu, Filiz Akın'a sordu:

-Aydınlanma değerlerinin merkezde olduğu bir dünya nasıl inşa edilebilir?

Filiz Akın öncelikle “maddenin”/dünyanın ne hâlâ getirildiğini ve bunun neye yol açacağı analizini yaptı:

-“Dünyada gelirin daha adil bir şekilde dağılımını sağlamazsak terör ve savaşlar gibi bizi üzen konular hiç bitmeyecektir. Diyalektik materyalizmin bakış açısı bugün toplumların içinden geçmekte olduğu zorlukları bir nebze anlamamızda önemli bir yol gösterici görünüyor…”

İnsanlığın, zenginler-güçlüler ile yoksullar arasına büyük uçuruma girdiğini ve bu zıtlığın dünyayı kana bulacağını öngörerek neoliberalizm/küreselleşme eleştirisi yaptı:

SADECE SİYASİ DEDİKODU

-“İçinde yaşadığımız dönemde toplumlara değil, bireylere odaklanmış gibi görünen globalleşme, sistemin dışında kalan geniş halk kitlelerinde değerini yitirmiş/ıskartaya çekilmişlik ve dışlanmışlık hissini kuvvetlendirdi. ‘Globalleşmeyle birey önem kazanacak, başarı, aklıyla-fikriyle, yaratıcılığıyla fark yaratanların olacak' deniyordu. Fakat bu yeni dünyada zenginler fark yaratanları da satın alıp daha zengin oldular ve eşitsizlik giderek arttı. Nihayetinde vahşi kapitalizmden şikâyet ederken daha kötüsüyle karşı karşıya kaldık…

-“Hem dünyada hem bizde fakir çok fakir oldu, zengin daha zengin. Toplumda bu kadar yoksulluk ve bu kadar ayrışmışlık yoktu…

-“Gelir dağılımındaki küresel eşitsizliğin sonucu olarak güçlendiğini gördüğümüz, (her şeyin anlamdan ve değerden yoksun olduğunu savunan) nihilizm akımında insanların bir kısmı başkalarına zarar vermenin, hayatlarıyla oynamanın gücünü ve hazzını keşfettiler. Özünde sistemin içindeki haksızlık ve eşitsizlik kimi bireylerin bütün hayatını kaplayıp saplantı haline gelen kuvvetli bir isyan arzusunu ve nefretini besledi…”

Filiz Akın'ın bu tespiti, Marks'ın tespitleridir.

Marks, iki sınıf arasındaki zıtlığın devrime yol açacağını ileri sürdü.

Filiz Akın ise, yoksullara öncülük edecek partinin-örgütün olmadığını belirterek, ezilen geniş kitlelerin ya şiddete ya da popülist- demagog liderlere kayacağını öngörüyor.

Filiz Akın'ın yaptığı gibi politik saptamaları hiç tartışmıyor, salt siyasi dedikodular üzerinden zaman harcıyoruz.

Siyasi liderlerin gündeminde daima aynı vaat var: “Ben daha çok para vereceğim!”

Filiz Akın'ın nitelikli değerlendirmeleri mevcut politik figürlerden ileri noktada.

Soner Yalçın

Odatv.com

Filiz Akın ve Marks - Resim : 1
soner yalçın