Genelkurmay'daki aramada bulunan klasörde neler yazıyor

Aklımızla alay mı ediyorsunuz? Ama. Bu iş bu kadar basit değil. İşin içinde iş var…

15 Temmuz darbesi ertesi günü…

Genelkurmay'da, Personel Plan Yönetim Daire Başkanı Tuğgeneral Mehmet Partigöç'ün makam odası gibi yerlerde aramalar yapıldı.

Mavi klasör içinde bulunan evraklar…

Kırmızı dosya içinde bulunan evraklar…

Siyah karton kap içinde bulunan evraklar…

Sarı zarf içinde bulunan evraklar…

Kahverengi deri dosya içinde bulunan evraklar…

FETÖ darbesinin şifreleriydi.

Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı bulduğu evrakları, darbe girişimini soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.

Savcılar, FETÖ tarafından hazırlanan “Sıkıyönetim Direktifi Atama Listeleri” gibi görev taksimi gibi evrakların ne anlama geldiğini anladı. Fakat…

FETÖ, diğer askerleri kandırmak için “askeri tatbikat yapılacak” gibi yalanlara başvurmuştu. Soruşturmayı yürüten savcılar, tatbikat usulleri ve personel atamalar gibi askeri işleyiş konularında bilirkişiye ihtiyaç duydu. Genelkurmay'dan yardım istedi.

Genelkurmay, Tuğgeneral Nedim Bitlisoğlu, Albay Orhan Gürdal, Albay Oğuz Okuyucu'nun olduğu bir “bilirkişi heyeti” oluşturdu.

Ele geçirilen evraklar titizlikle incelendi. Tespitler rapor haline getirdi.

Bu bilirkişi raporu, Türkiye'nin dört yanında görülen FETÖ askeri darbesi mahkemelerinin en önemli delillerinden biri oldu.

Peki…

Askeri bilirkişi heyeti incelediği evraklar konusunda hangi sonuca ulaştı?

Bunlardan biri, -SÖZCÜ soruşturması- davasıyla yakından ilgiliydi.

Şöyle…

ASGARİ BİR AY

Bilirkişi raporu diyor ki:

– “Planın eklerindeki atama planlaması incelendiğinde, bu eklerin bir iki gün içinde hazırlanamayacak kadar kapsamlı ve önemli görevleri içerdiği, muhtemelen darbe öncesi aylarda/haftalarda oluşturulduğu…

– “Bu kadar üst düzeyde örgüt elemanının hakkındaki bilgiye bir veya iki kişinin hakim olması mümkün görülmemektedir. Bu da bu listenin hazırlıklarına, zaman olarak çok önceden başlandığı…

– “15 Temmuz tarihi, normal şartlarda alarm ve tatbikat gibi eğitim hazırlıklarının asgari bir ay önceden tamamlandığı dönemdir…

– “15 Temmuz günü yaşanan olaylarla ilgili dikkat edilmesi gereken konulardan biri de, darbeye katılan şahısların yaptığı her türlü eylemin, ancak bilinçli olarak darbe maksadıyla ve önceden haberli ve hazırlıklı olmak suretiyle yapılabileceğidir…

Yani…

Askeri bilirkişi heyeti, Genelkurmay'da bulunan belgeler üzerinde yaptığı çalışmada şu sonuca vardı:

– FETÖ darbe planlaması bir iki günlük mesele değil.

– FETÖ darbeyi, aylar/haftalar önceden en ince ayrıntısına kadar planladı.

Peki. Bu gerçekler ortada iken..

Gökmen Ulu ve Mediha Olgun arkadaşımızın tutuklanmasını isteyen savcı, tutuklayan hakim mealen ne diyor:

“FETÖ darbecileri, 15 Temmuz günü saat 16.25'te yaptığınız haberle Erdoğan'ın yerini buldu!” Pes!

Darbe planı üzerinde aylarca/haftalarca çalışan FETÖ, en büyük hedefi Erdoğan'ın 15 Temmuz'da nerede olacağını bilmiyordu öyle mi? Pes!

Cumhurbaşkanı'nın burnunun dibine kadar yaverleri, koruma polisleri sokan FETÖ, Erdoğan'ın yerini SÖZCÜ'nün internet sitesinden buldu öyle mi? Pes!

Yahu…

FETÖ'nün, Erdoğan'ı yakalayacak ya da öldürecek askerleri farklı birliklerden toplayıp bu haberden çok önce görevlendirdiği sır değil ki? Aklımızla alay mı ediyorsunuz?

Ama. Bu iş bu kadar basit değil.

İşin içinde iş var…

22 MİT MEKTUBU

Yürütülen FETÖ soruşturmalarını, duruşmalarını sonuna kadar destekliyorum.

Görevlerini yorulmaksızın yapan savcıları, hakimleri canı gönülden kutluyorum.

Ancak…

SÖZCÜ, Cumhuriyet gazetesi hakkındaki soruşturmalar, açlık grevi yapan öğretmenleri tutuklamak gibi uygulamalar kafaları bulandırıyor. Adalete uygunluğu konusunda bin bir şüphe bulunduran tuhaf soruşturmalar hakkaniyetle görevini yapan savcı-hakimlerin de moralini bozuyor.

Kimseyi ikna etmeyen bu soruşturmaların perde arkasında kimler var?

Öç duygusuyla hareket eden AKP mi?

Suyu bulandırmak isteyen FETÖ mü?

Bakınız… Bilirkişi heyetinin raporundan alıntı yapayım:

“A4 yandan sıkıştırmalı dosya içerine konulmuş FETÖ/PYD örgütü hakkındaki 14 sayfalık kim tarafından ve hangi tarihte yazıldığı belli olmayan bilgi notu bulunmaktadır.”

Altı kırmızı kalemle çizilmiş bilgi notundaki satırlar şöyle:

“TSK bünyesindeki örgüt mensuplarına müdahale edilmesi durumunda; hedef şaşırtmak maksadıyla masum dindar personeli asılsız iddialar ile kendi örgütlerine üye olmak ile itham ettiklerinin beyan edildiği, -hali hazırda Kara Kuvvetleri'nde Polatlı ve Bingöl garnizonunda kendilerinden olmayan dindar personeli itham etmeleri neticesinde tahkikatların askeri savcılıkta devam ettiği- belirtilmektedir…”

FETÖ bu kandırmayı yıllardır yapıyor. Diyorum ki, “bu düzmeceye devam mı ediyor?”

Kim ne derse desin; SÖZCÜ-Cumhuriyet benzeri soruşturmalar hedef şaşırtmaktadır.

Genelkurmay'daki aramalarda FETÖ faaliyetlerini anlatan onlarca ihbar mektubu bulundu.

Örneğin… Mavi 5 No'lu klasör içinde MİT kanalıyla gelmiş 22 ihbar mektubu vardı.

Genelkurmay'daki FETÖ askerleri bunları örtbas etti. Diğer yandan, masum dindarları “FETÖ mensubu” diye fişledi, TSK'dan attırdı.

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Odatv.com

Genelkurmay'daki aramada bulunan klasörde neler yazıyor - Resim : 1

soner yalçın odatv arşiv