Ettum kendi kendume kime darulacağum

Aslında umurumda değilsiniz ama, her sabah sayılı istisnaî örnekler dışında karşımda buluyorum sizi. Ekranları işgal etmişsiniz... Gazetelerin...

Aslında umurumda değilsiniz ama, her sabah sayılı istisnaî örnekler dışında karşımda buluyorum sizi. Ekranları işgal etmişsiniz... Gazetelerin birçoğunun köşelerini kapmışsınız... Arsız arsız sırıtarak cehalet/menfaat damlaları döküyorsunuz hâlâ.

Bugün patlama günüm, kaçış yok - nasibinizi alacaksınız.

Müslüman Kardeşleriniz’i yalnız bırakmıyor, desteğinizi eksik etmiyorsunuz. USLUMAN Kardeşler ile Müslüman Kardeşler’in gözyaşartıcı işbirliği olarak çoktan geçtiniz tarihin kara sayfalarına. Tayminginiz mükemmel. Onlar gözyaşları dökerlerse, siz de anında omurgasız göz boşluklarınızı açıp YOZYAŞLARI’na gark oluyorsunuz.

Size bir isim verelim aktüel argo’dan esinlenerek: HEBABAM SINIFI.

Biatçısınız… Tam teslimiyetçisiniz… Kişiliksizsiniz…

HUMİ’siniz. Yani ister adam ister kadın, rûhen küçüksünüz. Para karşılığında – makam karşılığında – çıkar karşılığında satılmışsınız.

Arkanızdaki güce, desteğe… Haksızlıklara güvenerek PUPA PAPAZLIĞI (arkasındaki güce, desteğe güvenerek erkeklik taslamak) yapıyorsunuz.

Fakat bilmem farkında mısınız, bittiniz.

Kimin için diye merak etmeyin sakın, çanlar sizin için çalıyor.

Beklentileriniz gerçekleşemedi…

Umudunuz başka bahara kaldı…

Başarısız oldunuz. Oldunuz, çünkü kurgunuz işin en başından itibaren yanlıştı. Cumhuriyet düşmanları ile kucak kucağa oturup ellerinizde numaratörlerinizle bu ülkenin rejimini değiştireceğinizi sandınız.

Temel değerleri ile oynadınız, oynattınız.

Türklüğü aşağıladınız. Osmanlı’nın Etrak-ı bî idrak (Kafasız Türkler) aşağılamasını bile geride bıraktınız. Türkler’in hakim unsur olduğu, kökeni başka unsurlarının bile yüzde 90’ının kendilerini Türk saydığı ve övündüğü bir ülkede, azınlık geçinmeyi ayrıcalık ve üstünlük vesilesi sandınız.

T.C.’yi silmeye çalıştınız. Bayrağı yok ettiniz. Ulusal kimliği dışlama çabalarında cumhuriyet düşmanları ile işbirliği yaptınız.

Atatürk düşmanlığını şiar edinmişlere ortak oldunuz. Hatta başı çekip yol gösterdiniz.

Olmadı… Göle maya tutmadı… Umudunuz, hiçbir zaman gelmeyecek olan başka baharlara kaldı. Geçmiş olsun.

“Ettum kendi kendume

Kime darulacağum!..”

Şimdi… Ben sizin yerinizde olsam, ne yapardım, biliyor musunuz?..

Alırdım elime numaratörlerimi… Karadeniz’e, Potomya’ya giderdim.

Eski adı ile Potomya, bugünkü adı ile Güneysu Kazası, Rize’nin şirin mi şirin bir ilçesidir. Sayın Başbakan’ın memleketidir. Yakın tarihimizde tatsız bir olay yaşanmıştır Potomya’da.

Çiçeği burnundaki genç Türkiye Cumhuriyeti’nde şapka devriminin yapıldığı sırada, hilâfetçiler ayaklanır. “Cumhuriyet istemezuk, devrimleri tanımazuk” hezeyanlarına karşı, Hamidiye Gemisi, Potomya sahiline gelir ve kurusıkı top atışı yapar. İsyancılar, bir ağızdan “Atma Hamidiye atma... Şapka da giyeceğum, vergi de vereceğum” diye pes ederler.

Sizler de alın numaratorlarınızı… Hem Güneysu’yu hem Karadeniz’i gören bir tepeliğe çıkın.

Bir elinizle Rabia işareti yapın. Diğer elinizle de numaratorlarınızı toprağa gömün. Bu arada bir yandan ağızlarınızdan şalotilerinizi (salyalarınızı) akıtarak şu dörtlüğü söyleyin:

“İneceğum dereye

Kuma sarılacağum

Ettum kendi kendume

Kime darulacağum…”

NOT: Güneysu, bugün pırıl pırıl bir kazadır… Karadeniz de bu ülkenin en temel taşlarından birisidir. Bendeniz de ana tarafımdan yarım kan Karadenizli olmakla iftihar ederim (Kethüdâzâde/Kâhyaoğlu-Gümrükçüoğlu-Tuzcuoğlu).

İNTERAKTİF SOHBETLER

Misafir – Erdo: Sevgili Dostum… Kızgınlığınızı anlıyorum. Fakat bu çok tehlikeli ve radikal bir çözüm olmaz mı?

Misafir – tgince: Bu ifadeyi hoş bir takılma olarak kabul edelim.

Misafir – tcdost: Bu ülkede adam çok… Yeter ki, sorumluluk almaya talip olsunlar.

Misafir - TC-1881: Umarım gelmez… Umarım düşürmez…

Misafir - Etki ve Tepki: Çare tükenmez ama, unutmayalım: Çare, sadece demokrasilerde tükenmez.

Misafir - sadri baba: İhtimallerden biri, korkarım ki böyle…

carsida hayat var: Eğer karar bir tek ona kalacaksa, işler zor… Saygı bizden.

Misafir – Erdo: Bu yorumunuza tamamen katılıyorum.

Misafir – Öztürk: Ben hoş bir takılma olarak kabul ettim.

Misafir – Baydun: Canım, elbette insan ve yurttaş…

carsida hayat var: Olabilir. Benim tahminlerim de bu yönde.

Misafir - medical9: Ne olur bu kadar kötümser olmayalım…

Misafir – cango: Dilerim, her şey söylediğiniz gibi olur.

Misafir - DÜŞÜN!: Sevgili Dostum, elbette gözden geçiriyorum ve eksiklerimi tamamlamaya, yanlışlarımı düzeltmeye çalışıyorum. Bugünkü yorumlarınıza aynen katılıyorum. Saygı bizden.

Misafir – YILMAZ: Aramızda sertleşmeyelim, rica ederim.

Misafir – Katalizör: Ben de aynı şeyi söylemeye çalışıyorum…

Misafir - El Turco: Bu tartışmayı büyütmemek en iyisi…

Misafir - Doğan Özkan: Henüz ölen için duaya gerek yok… Uyuşturucu iptilâsını kastediyorsanız, bir an önce bu zihinsel iptilâdan kurtulmamız gerek.

Misafir – araztürk: Demokrasilerde, genelde yönetmeye talip olan yönetiyor.

Halit Kakınç

Odatv.com

müslüman tc Atatürk arşiv