Esad gider fesad gelir

Hani altınızdaki arabanın fren tertibatı çalışmaz da, son hızla yokuş aşağı gidersiniz ya – Suriye konusunda da aynen öyle oluyor.

Suriye işi sarpa sarıyor. Sarması umurumda değil de, Türkiye’yi de oyunun içine çekiyorlar. Yemleme mükemmel. Türkiye’deki iktidar, zokayı yutmaya hazır bekliyor.

Bakın Dostlar – hangi ülke olursa olsun, iç ve dış politikada iki temelden hareket edemezsiniz: Etnisite ve inanç üzerinden yola çıkamazsınız. Çıkarsanız ne olur – gayet basit, sonunda hapı yutarsınız.

İktidar bu işlere teşne ya, Türkiye’yi de bu olmazlarla besliyorlar.

Benim derdim Esad değil, Esad gitmiş Fesad gelmiş, bana ne!.. Batılı güçler, iktidarı yemlemelerini mezhep üzerinden yürütüyorlar. Tayyip Bey, kendisini tüm Sünni Müslümanlar’ın resmen ilan edilmemiş halifesi gibi görüyor ya, bundan yararlanıyorlar.

Suriye’ye yapılacak muhtemel bir müdahelede Türkiye’ye kilit rol lûtfediyorlar.

Başbakan sazan gibi atlıyor bu yeme. Dışişleri Bakanı da kraldan çok kralcı kesilip, neredeyse planlanan baskının organizatörlüğüne soyunuyor.

İRAN FAKTÖRÜNÜ NE YAPACAKSINIZ? RUSYA’YI NASIL ÇÖZEBİLECEKSİNİZ?..

Suriye’deki rejimin en büyük destekçisi İran. Rejimi bize uyar veya uymaz, bu başka konu. Ama İran, devlet. Yolu belli, çizgisi belli. Dış politikada kararlı, taviz vermez.

Türkiye’nin başat bir rol aldığı Suriye Operasyonu’ndan sonra, İran’la nasıl geçineceksiniz? Batılı başat güçlerin oyuncağı pozisyonuna düşmenizi nasıl açıklayabileceksiniz?

İran’da yaşayan Türk kökenli 30 milyona yakın Azerbaycanlı’ya çekirge benzetmesi ile hakaretler yağdırılırken sessiz kalırken – Suriye’deki Sünni Araplar için kıyameti koparmanız, kafalardaki soru işaretlerini tırmandırmayacak mı?

Rusya, Esad yanlısı. Bu tutumunu bugüne kadar hiç değiştirmedi. Bundan sonra da değiştirmez. Kraldan çok kralcı tavrınız, bu ülke ile olan karşılıklı ilişkilerinizi zedelemeyecek mi?

Arap ülkeleri bile, Suriye konusunda kendi aralarında ortak bir politika belirlemekten kaçınırken, sizin bu gayretkeşliğinize alkış mı tutacaklar?

Geçiniz.

TÜRKİYE’DEKİ SORUNLARI BİTİRDİNİZ DE GERİYE SURİYE’DEKİ KÜRTLER Mİ KALDI?

Türkiye’nin Suriye’ye mutlaka müdahele etmesi ile ilgili gerekçelerden biri olarak da, bu ülkede yaşamakta olan Kürt asıllı nüfusun aktifleşmesi gösteriliyor.

Güldürmeyin beni. Suriye’de 1 ile 1.5 milyon Kürt yaşıyor. Aktifleşseler ne olur, pasif kalsalar ne ifade eder. Türkiye’deki Kürt açılımını çözdünüz – Irak’taki Barzani düzeni kontrolünüz altında da, kala kala geriye Suriye’deki Kürtler konusu mu kaldı?

Müdahalede bilfiil yer aldığınız takdirde, Türkiye’nin güney sınırlarını güvenliğe mi kavuşturmuş olacaksınız?

Eğer akl-ı selim hakim olmazsa… Türkiye gaza gelip-getirilip de, bu hercümerç içerisinde yer alırsa; herç’i de yaşar, yani düzeni allak bullak olur. Merç’ten de kurtulamaz, yani öyle bir bozulur ki, tamiri çok uzun sürer.

İktidarın, politik serüveni nerede son bulur – beni ikinci derecede ilgilendiriyor.

Suriye macerası ise bütün Türkiye’nin ortak geleceğinin mes’elesi.

Beyler… Bu pislikten uzak durun!

İNTERAKTİF SOHBETLER

Figul: Elbete şaka yapmıyorum. Benim ki sadece çok taraflı düşünmeye davet, hepsi o kadar.

Misafir – zincirkıran: Çok teşekkür ederim, Dostum.

Misafir – janwaljan: Bana göre tersine - fikir çok, laf az. Cahillikle suçlamanıza cevap vermem, yakışık almaz. Ne önermemi beklerdiniz?.. Tak sepeti koluna, herkes kendi yoluna mı?.. Açılma konusuna, sanırım tamamen farklı pencerelerden bakıyoruz.

Misafir – beredayi: Ne yazık ki, siz bizim her şeyimizsiniz. Biz de sizin… Kardeşlik, düşmanlık – unutmayın ki bin yılı aşkın bir zamandır bu iki toplum birlikte, iç içe yaşıyor.

Sınar: Nüans farkı ile kastım şu: Her iki toplumun da, konumları itibarı ile doğrularını ve yanlışlarını kendi deneyimleri çerçevesinde dillendirmeleri çözüm kapılarını açabilir.

Misafir – Ahmet: Haklısınız Dostum, iş zor. Zor olmasına zor da, zorluklardan yılıp bir köşeye çekilmemek gerekiyor.

Figül Arkadaş ile aranızdaki fikir ayrılığına bu aşamada ben karışmayayım.

Halit Kakınç

Odatv.com