İsim isim Erdoğan’ı deliğe süpüren o çete

AK­P’­li­ler te­laş­ta… Şa­mil Tay­yar: Ne­o-con çe­te­si, Ce­ma­atin om­zun­dan ik­ti­dar par­ti­si­ne yay­lım ate­şi ya­pı­yor. (14.01.2014)...

AK­P’­li­ler te­laş­ta…

Şa­mil Tay­yar: Ne­o-con çe­te­si, Ce­ma­atin om­zun­dan ik­ti­dar par­ti­si­ne yay­lım ate­şi ya­pı­yor. (14.01.2014)

Meh­met Me­ti­ner: Ba­dem bı­yık­lı Neo-­con­lar pa­ra­lel ya­pı­nın men­sup­la­rı­dır. (07.02.2014)

Meh­met Ocak­tan: Bu ope­ras­yon­lar, doğ­ru­dan bir İs­ra­il lo­bi­si ve Neo­con­la­rın ope­ras­yo­nu. (27.12.2013)

Maz­har Bağ­lı: Bu­gün bir Neo­con çe­te­si­ne Baş­ba­ka­nı­mı­zın iti­ba­rı­nı kır­dır­ma­ya ça­lı­şı­yor­lar. (02.03.2014)

Ce­ma­at kav­ga­sı AK­P’­li­le­re “Ne­o-Co­n” kav­ra­mı­nı ha­tır­lat­tı.

Ama kim­dir, ne­yi sa­vu­nur bu Ne­o-con­lar bir cüm­le yaz­mı­yor­lar.

Bil­mi­yor­lar ya da uta­nı­yor­lar; çün­kü iliş­ki­le­ri or­ta­ya çı­kar…

Ay­dın­la­ta­lım…

Ne­o-con­ser­va­tists…

Mic­ha­el Har­ring­ton gi­bi sol­cu ya­zar­la­rın, 1970’ler­de ge­liş­mek­te olan ne­o-li­be­ral dü­şün­ce ve po­li­ti­ka­la­rı­nı kö­tü­le­me ifa­de­si ola­rak doğ­du.

Kı­sal­tıl­mış ha­liy­le “Ne­o-Co­n” ide­olo­jik an­lam­da, “ye­ni mu­ha­fa­za­kar­lı­k”­tı.

Bu çev­re­ler bir dö­nem sol­cuy­du. Son­ra hü­ma­nist ol­du­lar; son­ra De­mok­rat Par­ti­’ye ya­kın dur­du­lar; son­ra Cum­hu­ri­yet­çi­le­re ya­kın­laş­tı­lar ve en so­nun­da “Şa­hi­n” olup çık­tı­lar. Bir dö­nek­lik hi­ka­ye­si as­lın­da; ben­zer ör­nek­le­ri Tür­ki­ye­’de de çok… (Örn: Cen­giz Çan­dar)

Ken­di­le­ri­ne so­rar­san, “li­be­ral ve de­mok­ra­t”­lar!

İŞTE O ÇETE

Neo-Conlar, 1930’larda New York City College’de okuyan; Yahudi “New York aydınlarının” oluşturduğu sıra dışı bir gruptu.

Grubun ideologları olarak; filozof Leo Strauss (1899-1973), siyaset bilimci Albert Wohlstetter (1913-1987), tarihçi Irving Kristol (1920-2009), filozof Allan D. Bloom (1930-1992) sayılabilir.

“Yeni muhafazakarlık” akımının fikir babası Prof. Dr. Leo Strauss; Hitler’in yükseliş döneminde Almanya’yı terk ederek ABD’ye gelen Yahudi siyaset kuramcısıydı. Bu kişisel deneyimine dayanarak şunu söyledi: Demokrasi zayıf düştüğünde yayılmacı totaliterliğe yenik düşüp ayakta kalamıyor.

Bu sebeple modernizme ve aydınlanmaya karşıydı.

Sadece iyi ve kötü rejimler vardı; iyi rejimler, kötü rejimlere karşı kendilerini savunma hakkına sahipti. ABD rejimi iyi rejimdi; kötü rejimleri yok etmeliydi!

Neo-Conların ikinci ideologu Albert Wohlstetter; Pentagon ve Rand Corporation’da danışmanlık yaptı. Paul Henze gibi Türkiye’de görevli kimi CIA mensuplarının hocasıydı. Ülkemizde tanınan; Paul Wolfowitz, Richard Perle, Zalmay Halilzad öğrencileri arasındaydı. (“Karanlıklar Prensi” Richard Perle’nin kayınpederiydi.)

ABD Başkanı R. Reagan döneminde ortaya çıkan; nükleer silah tehdidine karşı oluşturulan Yıldız Savaşı projesinin mucidi Wohlstetter idi.

Max Schachtman ve James Burnham gibi Neo Conlar, bir dönem benimsedikleri Bolşevik devrimi önderlerinden Troçki’nin “sürekli devrim tezinin” artık sağcı versiyonunu savunuyorlardı: ABD, müdahaleci ve yayılmacı politikasından vazgeçmemeli; yoksa yok olur!

Dünyaya hakim olmayı hedefleyen bu siyasetin adına, “iyiliksever hegemonya” diyorlardı.

Büyük Ortadoğu Projesi böyle ortaya çıktı; “Avrasya’ya hakim olamayan gezegene hakim

olamaz.”

“Tek kutuplu dünya” istiyorlardı.

“Ulus devletler yıkılmadan özgürleşme sağlanamaz”dı.

Onlara boşuna, “demokratik emperyalistler” denmiyordu.

Görüşlerini hakim oldukları tanınmış bazı medya, vakıf, enstitü kurumlarından yaydılar:

Hudson Institute, American Enterprise Institute, The Herigate Foundation, Project for New American Century, Wall Street Journal, Fox News, National Review, The New Republic, The Weekly Standart ve Commentary vs.

(Yolu Hudson Enstitüsü’nden geçen dönek solcuları yazayım mı?)

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ...

Odatv.com

neocon Erdoğan şamil tayyar mehmet metiner AKP cemaat arşiv