Erdoğan kimi okumalı

Gerici mandacılar ne Kurtuluş Savaşı ne de Cumhuriyet'i anladı; onun anti-emperyalist tam bağımsızlıkçı karakterini kavrayamadı.

Gündemde Kuzey Suriye operasyonu var.

Medyada sıklıkla çeşitli renklerle ayrılmış coğrafya haritaları görüyoruz; yeşil, mavi, kırmızı gibi… Bugünlerde haritasız haber bülteni yok…

Oysa. 17'nci yüzyıla kadar pek coğrafi harita bilmezdik. Osmanlı geleneksel mekan bilincini değiştiren kişi Katip Çelebi (1609-1657) oldu…

Osmanlı'da matbaa yoktu ve eseri “Cihannümâ” (“dünyanın aynası” diyebiliriz) ancak yazıldıktan 80 yıl sonra basılan on yedi kitaptan biri oldu. (Zamansız ölümü nedeniyle 682 sayfalık kitabını İbrahim Müteferrika'nın tamamladığını ekleyeyim.)

Katip Çelebi coğrafyayı, devlet adamlarının politik- askeri stratejiler konusunda deneyimli hale gelmeleri için elzem gördü:

– “Osmanlı Devleti ülkesinin haritasıyla çevrili sınırdaş memleketlerin tasviri bilinmek gerekir ki bir yere sefer etmek ve asker göndermek gerektiğinde ona göre hazırlık görülsün…”

Kafasında, Avrupalıların askeri başarılarının nedenleri sorusu vardı Katip Çelebi'nin! Bunun sebeplerinden birini coğrafya bilgilerindeki üstünlüğe bağladı.

– “Bir coğrafyacı kendisini mekanın fiziki nitelikleriyle sınırlı tutarsa ‘çıplak bir ölünün resmini yapan ressama' benzer…”

Yani… 365 yıl önce yazdığı kitabında diyor ki Katip Çelebi; coğrafi harita devlet adamları için bilimsel rehberdir ama haritayı salt fiziksel nitelikleriyle değerlendirmek hata olur!

Medyada sıklıkla gördüğünüz çeşitli renklere boyanmış Kuzey Suriye haritası yanıltıcı olabilir. Çünkü o bölünmüş haritaya sebep olanların rengi yok…

“CİBİLİYETİ BOZUK”

ABD Başkanı D. Trump, Kuzey Suriye'ye askeri operasyon hazırlığındaki Türkiye'yi tehdit etti:

– “Türkiye, benim büyük ve emsalsiz bilgeliğimle sınırları aşmak olarak değerlendirdiğim bir şey yaparsa, Türk ekonomisini yıkıp ve yok edeceğim (daha önce yaptım)…”

Katip Çelebi gibi İbrahim Müteferrika da benzer soruya yanıt aradı. “Usul el-Hikem fi Nizam el-Ümen” (Milletlerin Düzeninde İlmi Usuller) kitabında şunu yazdı:

– “Müslüman halka göre karakteri zayıf, cibilliyeti bozuk ve aşağılanan bir millet olduğu halde Avrupalılar bir süreden beri dünyaya yayılıyorlar ve nice nice memleketleri istila ediyorlar. Bütün bunların sebebi durumu nedir?”

Osmanlı bu tür gerçekçi sorularla yüzleşmedi; yok saydı. Sonu hüsran oldu…

Peki ya bugün?

Batı'nın bize bakışını yansıtan Trump'ın sözlerini nasıl değerlendireceğiz? Aynı nitelikte yanıt verip kendimizi mi rahatlatacağız? Görünen öyle yaptığımız; ve görünen hâlâ hakikatle yüzleşmekten kaçındığımız…

Oysa soru basit, Türkiye'yi bu derece kabaca tehdit edilecek konuma kim getirdi?

– Ey Menderes…

– Ey Özal…

– Ey Erdoğan dememiz gerekmiyor mu?

“Sizler ülkemizi bu adamlara bu derece bağımlı hale getirdiniz” dememiz gerekmiyor mu?

Hiç mi aynaya bakıp ders almayacağız?

Siz güçsüz iseniz, elin oğlu acımasız olur; Trump'a niye kızıyorsunuz ki?

ERDOĞAN DERS ALMALI

Selim Sabit Bey (1829-1910)…

Rüştiye'de öğrencileri coğrafi haritayla tanıştıran ilk öğretmen oldu.

Sonra ne oldu? Gericiler “kafir işi” diye okulu basıp, haritaları yırttı!

Ne değişti?

Lozan'da sömürgecilere karşı en büyük mücadeleyi ekonomik ayrıcalıklar/ kapitülasyonlar konusunda verdik. Kırmızı fesli ve avaneleri “keşke Yunan galip gelseydi” dedi/diyor…

Trump'a hiç sitem etmeyin!

Gerici mandacılar ne Kurtuluş Savaşı ne de Cumhuriyet'i anladı; onun anti-emperyalist tam bağımsızlıkçı karakterini kavrayamadı. Sömürgeciler, giyim-kuşamla, imam hatip açmakla sınırladı bilinç dünyalarını! Osmanlı Tanzimat modernliği ile Türkiye Cumhuriyet kuruluş felsefesi farkını analiz edemediler/edemiyorlar…

Ama. Hayat öğretiyor işte; al sana Trump!

Atatürk benzer çıkışları yapan Mussolini'ye ağzının payını efeler diyarı Edremit'ten verdi: “Bana yeniden çizmelerimi giydirmesinler!”

Ya Erdoğan? “Trump iyi yanındakiler kötü” sözünün üzerinden birkaç saat geçmeden Trump'tan tehdit geldi! Erdoğan yine kandırılıyor mu?

Erdoğan, Atatürk'ten ders almalıdır; Atatürk kitaplarını okuma zamanı geldi geçiyor. Lafla peynir gemisi yürümez.

Batı, Atatürk'ün eylemci yönünü bildiği için Hatay'ı almasına, Boğazlar üzerinde egemenlik kurmasına ses çıkaramadı.

Atatürk yaşasa Musul-Kerkük'ü de topraklarımıza katardı; o dönem haritalarında bu bölge sınırımız içinde gösteriliyordu!

Yani…

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.

Odatv.com

Erdoğan kimi okumalı - Resim : 1

soner yalçın arşiv