Erdoğan'ın gidip de bilmediği Latin Amerika

Erdoğan'ın Şili, Peru, Ekvador ve Senegal’e yaptığı “dostluk” ziyaretinde, Brezilya’yı da ziyaret etmesini ve “ilk sosyalist” örgütlenmenin merkezi Porto Alegro’yu ziyaret etmesini isterdim...

Önce Ekvador diye anılan ülkeyi bir tanıyalım…

Şimdiki haliyle değil, onun Google’dan hemen bulursunuz zaten…

Ekvador’un tüm Latin Amerika ülkeleri arasında ilk kez İspanya’dan ayrılmak için çağrıyı yapan ülke olduğunu da bilirsiniz.

Latin Amerika ve Güney Amerika hepinizin de bildiği gibi uzun yıllar “muz cumhuriyetleri” olarak anıldı. Bunu Guatemalalı yazar Miguel Asturias “Yeşil Papa” romanında renkli bir üslupla anlatır (Cemal Süreya’nın, asıl adıyla Cemalettin Seber’in muhteşem çevirisiyle Türkçeye kazandırılmış bir eserdir Yeşil Papa.)

Gelelim Latin Amerika’nın talihsiz başlayan, ama şimdilerde dünyanın en önemli hareketlerinin yaşandığı ülkelere…

Birinci Dünya Savaşı, Latin Amerika’da Almanya ve Japonya’nın saygınlıklarını yitirmesi, İngiltere ve Fransa’nın ise bu bölgede durumlarının zayıflamasıyla çok önemli bir bağımsızlık savaşına girdi. Ekonomik olarak dış dünyaya bağımlı olan Latin Amerika ülkeleri, örneğin Arjantin et sanayinde çok büyük mesafeler kat etti… Brezilya’da sanayi tesisleri kuruldu, Meksika, Şili,Uruguay ve Ekvador’da sanayide inanılmaz gelişmeler kendini gösterdi.

Ama dışarıda vahşi kapitalizm tüm vahşetiyle hüküm sürmeye devam ediyor, bu ülkelerdeki sanayi ve tarımsal kalkınmaya izin vermiyordu.

Nitekim bütün bu bağımsızlık girişimleri ve ülkelerini emperyalizmin boyunduruğundan kurtarma girişimleri, Latin Amerika ülkelerindeki toprak ağaları tarafından engellendi. Kapitalizmle el ele tutuşan zengin toprak sahipleri, gelişen her türlü halkçı hareketi bastırmak için ellerini ceplerine attılar ve inanılmaz paralar döktüler, çünkü gelecek olan para harcadıklarının çok üzerindeydi.

Latin Amerika ülkelerinin ekonomik olarak geri kalmalarında, bu ülkelerde yatırım yapıyormuş gibi görünen, başta ABD olmak üzere dünyanın kapitalist ülkelerinin sömürü düzeni bulunuyordu.

DOSTLUK ZİYARETİ VEKİL BURNU KIRMAK MI

Birinci Dünya Savaşı sona erdiğinde, tüm Latin Amerika kapitalist dünyanın sömürgesi durumundaydı. Çoğu ülke de, Portekiz ve İspanya’nın sömürgesiydi. Buna ilk başkaldıran ülke de, işte dostluk ziyareti için Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gittiği ve korumalarının Ekvadorlu milletvekili Diego Vintimilla’nın burnunu kırdığı Ekvador cumhuriyeti, Latin Amerika’da Portekiz ve İspanyol egemenliğine ilk başkaldıran ülke.

Geçelim bunu… Zira İspanya ve Portekiz sömürgeciliğine bayrak açan Latin Amerika ülkeleri, bu boyundurluktan kurtulduklarının neredeyse ertesi günü ABD boyundurluğuna girdiler.

Üzerinde asıl durmak istediğim konu, “dostluk” ziyareti için Latin Amerika’yı dolaşıp Türkiye’ye dönen Erdoğan’ın, söz gelimi İnka ve Aztek uygarlığını merak edip etmediği…

Kendi ülkesindeki “tarihi zenginlikleri”ni Dünya Turizm Forumu’nda ballandıra ballandıra anlatan Erdoğan, Marmaray yapımı sırasında “engel oluşturduğunu” iddia ettiği tarihi eserler için “üç beş çatal kaşık” tanımlaması yapmıştı.

Erdoğan'ın Şili, Peru, Ekvador ve Senegal’e yaptığı “dostluk” ziyaretinde, Brezilya’yı da ziyaret etmesini ve “ilk sosyalist” örgütlenmenin merkezi Porto Alegro’yu ziyaret etmesini isterdim, ama elbette ham hayal. Öncelikle Brezilya ziyaret programında yoktu, daha da önemlisi “ilk sosyalist örgütlenme” Erdoğan’ın değil gündeminde, yakınında bile olamayacak bir konuydu.

Ama Şili’ye gitmişken Allande’nin, Neruda’nın mezarlarını ziyaret edebilir, Victor Jara’nın mezarına bir karanfil koyabilirdi.

Ama bu da ham hayal…

Yine de Şili ziyaretinde Santiago stadyumuna gitseydi, tıpkı El Beşir’in ülkesine gittiğinde, “Darfur’u gördüm, katliam falan yoktu” dediği gibi, orada da da “katliam olmadığını” söyleyecek miydi, merak ettim.

Che Guevara’anın öldürüldüğü Bolivya’ya uğrasaydı mesela, hani pek anlaşamasalar da Venezuela’ya uğrasaydı Chavez’in ve Che’nin mezarlarına çiçek bırakacak mıydı?

Şili’deyken, dünyanın en zengin bakır yataklarına sahip Şili’de, 1910-1920 yıllarında Şilili iş adamlarının ABD’den 2 milyar dolardan fazla rüşvet aldığını (o dönemdeki doların değerini düşünün) hatırlayacak mıydı?

Dostluk ziyareti bunlar değilse, nedir?

Milletvekili burnu kırmak mı?

Mümtaz İdil

Odatv.com

Erdoğan'ın gidip de bilmediği Latin Amerika - Resim : 1

ekvador Erdoğan mümtaz idil Erdoğan arşiv