ENİS BERBEROĞLU NEDEN KÖŞE YAZMIYOR?

Hürriyet Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni Enis Berberoğlu 22 Şubat 2010’da bir vakıf üniversitesinde “Basın” konulu bir konferans verdi. Kendi ifadesiyle bu konferans genel yayın yönetmeni olduktan sonra ilk resmi toplantısıydı. Daha çok soru-cevap biçiminde ilerleyen konuşmada öne çıkanlar şöyleydi:

“Bir gazeteye en büyük tecavüz yöneticisinden gelir”

Enis Berberoğlu, Hürriyet’in önüne geçen bir genel yayın yönetmeni olmak istemediğini ve bu nedenle gazetesinde köşe yazmayacağını, televizyonlarda yorumculuk yapmayacağını hassasiyetle vurguladı. Bir gazeteye en büyük tecavüzün yöneticisinden geldiğini söyleyen Berberoğlu, genel yayın yönetmeninin görüşünün gazetesinin görüşü olarak algılanır, dedi. Genel Yayın Yönetmeni “benim görüşlerimin gazetemin manşeti olmayacağına” söz verirken, gazetecilik ilkeleri gereği hiçbir hükümete daha yakın veya daha gaddar olmayacağını da söyledi.

“Enkaz devralmadım”

Bir öğrencinin “Özkök sonrasında bir enkaz devraldığınız mı?”sorusu üzerine Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni olarak kar eden ve kurumsal ilkeleri içselleştirmiş bir gazetenin başına geçtiğini ifade etti. Berberoğlu Ertuğrul Özkök döneminde Hürriyette yapılanların %90’na sahip çıktığını, insanlar gibi kurumların da onları yönetenlerin de hata yapabileceğini söyledi.

Bu arada, Hürriyet Gazetesinde Ertuğrul Özkök’ün izlerinin devam ettiğine dair yoruma da katılmadığını belirtti. Hürriyet’teki değişimin zamanla görüleceğini, kendisinin Ertuğrul Özkök’ün varlığından rahatsızlık duymadığını, Özkök’le ilişkilerinin bu görevden ayrıldığında kendisine nasıl davranılmasını istiyorsa o şekilde yürüdüğünü anlattı.

“Ben Enis Berberoğlu Hürriyetini başkalarının aklına göre yapmayacağım”

Enis Berberoğlu genel yayın yönetmenliği hakkında çıkan spekülasyonlara tepkisini şöyle dile getirdi. “Türkiye’de iki görev var ki herkes yapabilir. Türk Milli Takımı Teknik Direktörlüğü ile Hürriyet Genel Yayın Yönetmeliği!.. Bu nedenle dışarıdan gazetecilerin Hürriyet yönetimine akıl vermesini normal karşılıyorum ama onlara da aldırmıyorum… Bu yazıları yazanların bana kalırsa yapacak işi yok.”

Sevilay Yükselir’in bir köşe yazısında yer alan “Berberoğlu’nun genel yayın yönetmeni olarak rahat çalışması için Özkök’ün belli bir süre izne ayrılmasına” ilişkin önerisinin hatırlatılması üzerine Berberoğlu “bunu engel görenler gelsin yönetsin Hürriyet’i. Ben Enis Berberoğlu Hürriyet’ini başkalarının aklına göre yapmayacağım. Onu izne çıkararak, şunu yollayarak, bunu alarak genel yayın yönetmenliği yapılmaz” dedi.

“Boş İddialar…”

Bazı köşe yazarlarının zamanında “Fehmi Koru’nun Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni” olabileceğine dair iddiaların boş olduğunu söyledi. Son zamanlarda kendisinin bir geçiş genel yayın yönetmeni olduğu iddialarına da sert çıktı ve “bunlara cevap verecek vaktim yok” dedi.

“Buradan sonra eve giderim”

“30 yıllık meslek hayatımdaki en önemli göreve geldim. Meslek hayatımda pek çok başbakan, cumhurbaşkanı gördüm ama sadece iki tane Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni gördüm. Bu onuru hiçbir iktidar, başbakan veya çıkar grubu için feda etmem. Genel Yayın Yönetmeni olarak görevim sona erdiğinde de evime giderim.” Berberoğlu, genel yayın yönetmeni olarak görevden ayrıldığında gazetede durmayacağını ve mesleğine güzel bir nokta koyacağını söylerken mesleki kariyerinin, belki de doğal olarak, son aşamasında olduğunun sinyalini verdi.

“Bayrak ve Atatürk”

Hürriyette kimsenin -hatta patronların bile- değiştiremeyeceği bazı ilkeler olduğunu belirten Berberoğlu “örneğin seversiniz sevmezsiniz, beğenirsiniz beğenmezsiniz ama Hürriyet Gazetesindeki bayrak ve Atatürk asla değişmez. Bunu değiştirmeye ne patronun ne bir genel yayın yönetmeninin gücü yeter”

“Gazetelerin farklı görüşlere sahip köşe yazarlarını barındırarak tarafsızlık sağlama çabası işin kozmetik yanı”

Berberoğlu, “köşe yazarları enflasyonu var” demenin durumu ifade etmede yetersiz kalacağını söyledi. Köşe yazarlarındaki aşırılık nedeniyle gazetelerin haber alma-verme ve haberi analiz etme işlerini tam olarak yerine getiremediğini anlattı. Gazetelerin farklı görüşlere sahip köşe yazarlarını barındırarak tarafsızlık sağlama çabasını işin kozmetik yanı olarak gören Berberoğlu tarafsızlığı haberi verme biçimi ve onu analiz etme gücüne bağladı.

“Türbanlı köşe yazarı benimle çalışmak isterse…”

Berberoğlu, bir soru üzerine, türbanlı yazarlara karşı bir tutumu olmadığını ama türbanlı olduğu için de bir yazarın Hürriyette köşe yazamayacağını söylerken, esas kriterinin türbanlı yazar değil kendisiyle çalışabilecek bir yazar olduğunu vurguladı.

“Taraf Balyoz planını açıklarken gazetecilik hatası yaptı.”

Balyoz planının kendilerine ulaşmadığını hatırlatan Berberoğlu “O belgeler bize gelseydi adam gibi oturur tarardık. Daha da önemlisi, o haberi verirken Çetin Doğan ve konuyla ilgili zan altında kalanların da görüşünü yansıtırdık. Taraf’ın haberi tek yanlıydı. Çetin Doğan ve konun diğer muhataplarının görüşüne yer vermeyerek temel bir gazetecilik ilkesini ihlal etmiştir” dedi. Kimsenin kendisine vermediği bir haberi değil, verdiği bir haberden hesap sorabileceğini de sözlerine ekledi.

“Emin Çölaşan Sansürlendi”

Emin Çölaşan’ın Hürriyet’ten ayrılmasına dair bir soruya da şu şekilde cevap verdi: “Emin Bey kendisini gazetenin üstünde görmeye başladığı için yollarımız ayrıldı. Eskiden Emin Ağabey derdim ama şimdi Emin Bey diyorum. Öyle yazılar yazdı ki sansürlemeye mecbur kalındı. Örneğin belli insanlar hakkında yasal dayanağı olmayan ithamları içeren yazılar kaleme alıyordu. Bu kabul edilemez… Bu arada kimse Emin Bey’in Hürriyetten ayrılması için özel çaba sarf edildiğini söyleyemez. Bizden zorunlu ayrılışı sonrasında yazdığı kitap Ertuğrul Özkök’ün Emin Bey’i gazetede tutma çabası tarihidir.”

Burç Aka
Odatv.com