Emine Hanım ne diyor Erdoğan ne yapıyor

Gettonuzda konuştuklarınızdan ülke çoğunluğunun yıllarca hiç haberi olmadı. Kendiniz söylediniz kendiniz inandınız.

Ama… Yirmi yıllık iktidarınız sayesinde sözlerinizin ağırlığı artık hep tartılıyor/ tartışılıyor. Ünlendiniz!

Emine Şenlikoğlu, bu isimlerden biri…

Yıllardır siyasi çizgisini bozmadı; hurafe yazıyor, hurafe konuşuyor!

Kuşkusuz eserleri gettosu tarafından takdir görüyor. Geçen gün dedi ki:

-“Atatürk ve İnönü'nün milli eğitimimizi ABD'ye teslim ettiği anlaşma 2023'te doluyor!”

Sözü üzerinde hiç durmayacaktım…

Görüşümü, Erdoğan'ın gece yarısı attığı imzası değiştirdi. Resmi Gazete'de yayımlanan karara göre, tarım arazilerinin etkin kullanımına yüzde 75 destek verilecek! Akılları başlarına geldi demek. Neyse.

İlk bakışta iki konu arasında hiçbir ilişki yok gibi görünüyor değil mi? Oysa var.

“Saklı Seçilmişler” kitabımda tarımımızın 1950'lerden bu yana nasıl adım adım yok edildiğini yazdım. Meselenin eğitim yönünü de ele alıp bir kişiden bahsettim:

BİLGİ YANINDA BECERİ

John Dewey (1859-1952)…

ABD'li eğitim kuramcısıydı. Ona göre…

Okul; salt müfredata odaklanıp sadece öğretilen yer olmamalıydı. Öğrenme, ancak yaparak ve yaşayarak öğrenilirdi.

Yani… Eğitim, hayata hazırlık değil, hayatın ta kendisiydi.

Yani… Teori yetmezdi. Okulda öğrenip yetiştirdiğini- ürettiğini öğrenci, çarşı-pazarda satarak/ pratik yaparak hayata dahil olmalıydı.

Yani… “Okul ile hayat arasındaki Çin Seddi kaldırılmalı” idi.

Uzatmayayım:

Yıl 1924…

Atatürk, John Dewey'i Türkiye'ye davet etti. Geldi. Kaldığı iki ay süresince İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir gibi kentlerdeki okulları gezip rapor hazırladı.

Tanin Gazetesi'ne verdiği röportajda düşüncelerini açıkladı:

“Çocukların yalnız hafızalarına yüklenmemelidir. El işlerine önem verilmeli, köy hayatı ile irtibat kurulmalıdır.” (26 Ağustos 1924)

Köy Enstitüleri nasıl doğdu sanıyorsunuz?

Öğrenciler köylerine öğretmen olarak dönüp sadece okuma yazma öğretmeyecek, modern tarım tekniklerini uygulamalı gösterecekti. Öyle de yapıldı:

Bu öğrenciler, verimli tarımın nasıl yapılacağını halka öğrettiler.

Bu öğrenciler, arazisinin işlenmesi, bayındırlaştırılması, ağaçlandırılıp çiçeklendirilmesini halka öğrettiler.

Bu öğrenciler, hayvanların korunup ıslah edilmesinin halka öğrettiler.

Bu öğrenciler, traktörden sandala tarımsal araçları kullanmayı halka öğrettiler.

Dewey, 1945'te yine geldiğinde şöyle dedi:

-“Düşlediğim okullar, Köy Enstitüleri olarak Türkiye'de kuruldu. Dünyanın bu okulları görüp, eğitim sistemini bu okulları göz önünde bulundurarak yeniden yapılandırması isabet olacaktır…”

MESNETSİZ… HURAFE

John Dewey eğitim kuramı, ülkemizde Köy Enstitüleri dışında uygulanmadı. Örneğin, Türk eğitim sisteminin aşırı merkeziyetçi yapısının değiştirilmesini vs. istedi, olmadı.

Milli Eğitim Bakanı Vasıf (Çınar), kendinden önceki bakan İsmail Safa (Özler) Beyin aksine Dewey'in görüşlerini benimsemediği gibi nazik davranmadığı da biliniyor. Çünkü, o dönem her dışarıdan gelen “misyoner” görüldü, tepki gösterildi.

Türk eğitimciler, İttihatçılar döneminde Alman eğitimci Dr. Franz Schmidt'in Maarif Nezaretinde (1915-1918) müşavir olarak çalıştırılmasından nasıl rahatsız olmuşsa, Dewey'in gelişinden de hoşnut olmadı.

O dönem, ulus devlet bürokrasisi dışarıdan gelen her “akıl hocasına” temkinli yaklaştı.

Ne Tanzimat'ın Fransız eğitim ekolünü…

Ne İttihatçıların Alman eğitim ekolünü…

Ne de ABD'de görev yapan bürokratların ve kimi aydınların önerdiği Dewey ekolünü benimsedi.

Ki Dewey, Amerikan eğitim ekolünü temsil etmiyordu. ABD'de tek eğitim ekolünden de bahsedilemez; kimi eyaletler birbirinden farklıdır zaten…

Toparlarsam:

Emine Şenlikoğlu'nun sözleri gerçeği yansıtmıyor. Anlaşma filan safsata. Keza: Eğitim sistemin “Amerikan ekolüne” bırakılması Demokrat Parti döneminde oldu! Ve bu sistem; öğretmeni ses çıkarmadan dinleyip, ancak soru sorulduğunda öğretmenin anlattıklarını veya kitaptan ezberlediklerini tekrarlayan, soru sormayan/ meraksız öğrenciyi makbul gördü. Aynı dönemde Köy Enstitülerinin kapatılması, Türk tarımın canına okuma sürecinin başlaması rastlantı mı? Hayır.

Hayat bugün Erdoğan'a, tarım gerçeklerini göstermeye başladı.

Emine Hanım da sözlerinin mesnetsiz olduğunu umarım anlar. Hele… Sadece “imam” ve “hatip” yetiştirme “anlaşmasının” ülkeyi ne hale getirdiğini görür! Hâlâ mı ezberci Gazali?

Bak arkadaş!

Sovyetler Birliği uzaya Sputnik'i gönderdiğinde ABD eğitim sistemini 1957'de kökten değiştirip, teknoloji çağını başlattı.

Yıl, 2022. Biz hâlâ hurafeyle uğraşıyoruz. Yazık bu güzelim ülkeye…

Soner Yalçın

Odatv.com

SONER YALÇIN'IN ESERLERİNİ SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Emine Hanım ne diyor Erdoğan ne yapıyor - Resim : 1
Erdoğan