EMİNE ERDOĞAN KÖŞK’ÜN YAKININDA NEYİ BEKLEDİ?

Başbakanın “mahrem”iyle işim olmaz. Bu yazıda Başbakanın eşinden “siyasi aktör” olarak söz edilmektedir. Öncelikle bu notu düşmeliyim. Ben “Adamı...

Başbakanın “mahrem”iyle işim olmaz. Bu yazıda Başbakanın eşinden “siyasi aktör” olarak söz edilmektedir. Öncelikle bu notu düşmeliyim.

Ben “Adamı bulmak için kadını takip et” görüşüne inanırım, bu bir.

Görünene değil, görünmeyene odaklanmak gerçek resmi gösterir, bu da iki.

Herkes 29 Ekim resepsiyonuna, resepsiyon da “türban”a kilitlenmişken…

Başbakan “Eşimle de, kızımla da gidebilirim” demişken…

Ve hepimiz soluğumuzu tutmuş (!), Köşk’ün kapısına gözlerimizi dikmişken…

Başbakan yapayalnız Köşk’te!

Kılıçdaroğlu’nun katılmamasına şaşırmadım.

TSK’nın katılmamasına da şaşırmadım. Her ikisi için de perşembenin gelişi çarşambadan belliydi.

Ama… Köşk’e türbanlı çıkmanın baş savunucusu, oyun kurucusu Başbakan'ın yalnız gelmesini anlamak zor.

Diyeceksiniz ki “Amma safsın, Emine Hanımla Hayrünnisa Hanım’ın arasının açık olduğunu sağır sultan bile biliyor, sen bilmiyor musun?

Bu düşünceyi geçiniz. Medya da böyle okuyor Emine Hanım’ın gelmeyişini. Ancak bu birincil okuma. Yüzeysel. Sığ. Sıradan.

Çürütülmesi kolay.

Ülkenin kilitlendiği bir resepsiyon, kimin gelip kimin gelmeyeceğinin bizzat kendileri tarafından hayati konuya dönüştürüldüğü bir ortam “kadınsı kapris”lerin şov meydanı olamaz.

Başbakan “Hükümetin çıkarları (devletin değil) bu resepsiyona katılmamızı gerektiriyor, first lady’mizi yalnız bırakamayız” demiş olsaydı, “Hükümetin çıkarları” için gece gündüz çalışan Emine Hanım dudağını ısırır, kan tükürüp kızılcık şerbeti içtim dercesine o resepsiyona katılırdı.

Katılmadı.

Hadi siz haklısınız diyelim ve bu analizi bir tarafa bırakalım.

Öyleyse 29 Ekim akşamı Emine Hanım, Köşk’e en yakın konutta (Başbakanlık Resmi Konutu) ne yapıyordu ya da neyi bekliyordu?

Resepsiyonun başlamasına dakikalar kala konuttan neden ayrıldı?

Başbakan eşinin dünürleriyle birlikte olacağını söyledi. Resepsiyona gelmesini önleyecek kadar önemli olan dünürler, Keçiören’deki eve gelecektiyse ev sahibinin Köşk’e en yakın konutta ne işi vardı?

İçimdeki “ayrıntı okuyucu” sormadan edemiyor: Emine Hanım resepsiyonun başlamasına dakikalar kala, Köşk’ün bitişiğinde olduğuna göre, acaba ne yapacağına Köşk’e gelenlerin/gelmeyenlerin durumuna göre karar verilmiş olabilir mi?

Başbakan bu tavrıyla da Cumhurbaşkanına, “Kusura bakma Abdullah Gül kardeşim, bu konuda yalnızsın” mı demek istedi?

Soru benim değil, içimdeki ayrıntı okuyucu kadının…

Nuran Yıldız
[email protected]
Odatv.com

emine erdoğan hayrünnisa gül arşiv