Ekmel Bey'i "Çatı"ya çıkaran aslında kimdi

Ne adaylardan hiçbirini beğenmeyip sandığa gitmeyenler suçlu. Ne “Erdoğan’a yeter” demek...

Ne adaylardan hiçbirini beğenmeyip sandığa gitmeyenler suçlu. Ne “Erdoğan’a yeter” demek için Ekmel Bey’e gözünü kapatıp oy verenler. Ne de diğer iki aday arasında fark göremeyip Demirtaş’ı destekleyenler.

Ortada bir hata varsa, adresi yanlış yerde arıyoruz…

Sadece bir yıl önce sokağa çıkıp gencecik çocuklarını toprağa veren bu insanlar değil miydi?

Geçen yaz memleketin her sokağını işgal eden, gaza-copa-suya karşı yürüyen bu halk değil miydi?

Şimdi söyleyin, Erdoğan’ın 12 yıllık iktidarına karşı en büyük çiziği sadece bir yıl önce atan bu toplumu Erdoğan’dan kurtulmak için sandığa bile götüremiyorsanız suçlu kim? “Hükümet istifa” diye bağıran milyonlarca insanın davasını “tatilcileri sandığa götürme”ye indirgeyenler sizce de milletin fazla gerisinde değil mi?

KÖMÜR YERİNE CUMHURİYET ELEŞTİRİSİ

Bunu niye mi söylüyorum?

Soma katliamının ardından Enerji Bakanı, Reyhanlı faciasından sonra İçişleri Bakanı, Musul baskınından sonra Dışişleri Bakanı kendini nasıl başarılı buluyorsa Erdoğan’ın karşısına yenilmek için çıkanlar da kendisini başarılı bulduğu için.

Sadece 4 ay önce yüzde 43 oy alan Erdoğan’ı, toplam seçmenin yüzde 37’sinin oyuyla ilk turda yüzde 52’yle Köşk’e çıkaran felaketi yaratanlar durumdan gayet memnun olduğu için.

Kömürle makarnayla oy satılan düzenin eleştirisinin yerini Cumhuriyet’i, aydınlanmayı, emeği savunanların eleştirisi aldığı için.

Taner Yıldız’ın Soma katliamı sonrası “başarı”larını anlatan medyanın yerini seçim sonrası “muhalefetin cici medyası”nın “Ekmel Bey destanı” aldığı için.

CHP Sözcüsü Haluk Koç’un “Recep Tayyip Erdoğan, ikinci tura kalsa daha büyük oy yüzdesiyle seçilecekti” şeklindeki utanç verici acı itirafı için.

EKMEL BEY’İ ÖNEREN 15. PARTİ

Şimdi asıl sorulması gerekeni soralım:

Ekmel Bey’i CHP-MHP’ye kim önerdi? Kılıçdaroğlu-Bahçeli’ye adını kim “Ekmel-Ekmel-Ekmel” diye fısıldadı?

14 parti destekledi” deniyor, peki adı söylenmeyen 15. parti hangisi?

Tarih, Darwinist bir bilim. Hep ayakta kalanlar, kazananlar tarafından yazılıyor.

Ve baştan sona değil, sondan başa okunuyor.

Bu sayfalarda sıklıkla ifade edildi. Ancak bugün resim daha net görünüyor.

Ekmel Bey'i "Çatı"ya çıkaran aslında kimdi - Resim : 1

Amerikalılar’ın Wikileaks belgelerinde“koalisyon” dediği AKP’den 10 Ağustos sonrasında bir parti daha resmen ilan oldu: Gül Partisi.

Erdoğan’ın kendisine Çankaya’dan yöneteceği bir Medyedev aradığı partide bugünlerde “Davutoğlu’nu istemezuk” diyenler Gül’ü işaret ediyor. Görülüyor ki Gül Partisi’nin hazırlığı çok önceye dayanıyor. Ancak ilanı için (Ekmel Bey’in “galiptir bu yolda mağlup”unu tersine çevirirsek) Erdoğan’ın Çankaya’ya bir tür galip olanın da bitik olduğu Pirus zaferiyle çıkması gerekiyor. Gül Partisi, Erdoğan’ı Köşk’e çıkarıp, bir dönem “Aposuz PKK” formülü gibi “Erdoğansız AKP” yaratmayı istiyor. Kendinden bile umudu kesmiş muhalefeti düşünürsek, Erdoğan’la kavgalı küresel ve yerel güçlerin bir tür AKP restorasyonu istediği, Köşk’te yalnız bir Erdoğan ve Başbakanlık’ta kalabalık bir Gül kontrolündeki yeni AKP’yi çıkış olarak gördüğü aşikar.

İşte Ekmel Bey’in adaylığı Erdoğan’dan kurtuluş için böyle bir 15. parti projesiydi. Muhalefetin bu projeyi onaylaması için seçime Gül Partisi’nin adayıyla yenilmek için girmesi gerekiyordu. “İkinci tura kalsa daha yüksek seçilecekti” itirafı aslında Erdoğan’ı Köşk’e daha yorgun çıkarma projesinin itirafıdır.

EKMEL BEY 15. PARTİYİ İTİRAF ETTİ

Hakkını yemeyelim, Ekmel Bey de bunu defalarca ifade etti.

31 Temmuz’da Nur Cemaati’nin Yeni Asya gazetesine adaylığının hikayesini şöyle anlattı: “Türkiye siyasî tarihinde daha önce tanık olmadığım bir ortak ısrara tanık oldum. Bu ısrarın içerisinde AK Parti’nin kurucuları arasında yer alan ve hâlâ parti içerisinde aktif görev üstlenen dostlarım da vardı.

3 Temmuz’da Taha Akyol’un programında AKP kurucularıyla istişarelerinin siyasi içeriğinin ne olduğunu da anlattı: “Benim en samimi dostlarım Ak Parti'nin içerisinde. Kurucuları olduğu gibi milletvekilleri, aydınları da var. Bunlar memleketimizin güzide insanlarıdır. Elbette bunlar da değişim istiyorlar. Bunlar da değişim istiyorlar. Bu hareket kimseye karşı değil. Bu iktidar değişikliğine yol açacak bir seçim değildir.

Seçime 3 gün kala, 7 Ağustos’ta kendisine destek veren AKP kurucularının aslında ne istediğini şöyle anlatıyordu: “Bize destek veren 12 partinin dışında AK Parti’li kardeşlerimiz de destek veriyor. Bu durumla ben gerçekten iftihar ediyorum. Onlar aynı zamanda kendi partilerinin dağılmamasını istiyorlar.

Sanırım anlaşıldı. Ekmel Bey, adaylığı boyunca ısrarla adaylığını AKP’nin içinde halen görevde olan kurucu, yönetici, milletvekilleriyle istişare ettiğini anlattı.

MUHARREM İNCE TELEVİZYONDAN ÖĞRENMİŞ

Gelelim düne…

CHP’nin Grup Başkanvekili Muharrem İnce Ekmel Bey’in adaylığını nasıl öğrendiğini “Biz üç grup başkanvekiliyiz, televizyondan öğrendim” diye anlattı.

Gerçekten de CHP-MHP önce anket yaptırdı, bir kişi bile “Ekmel-Ekmel-Ekmel” demedi. Milletvekillerine “kim olsun” diye soruldu, bir vekil bile “Ekmel-Ekmel-Ekmel” demedi. Siyasi partileri, sivil toplum örgütlerini dolaştı, biri bile adını hatırlamadı. Öyle ki aday açıklanmadan birkaç saat önce konuştuğumuz MYK üyeleri bile Ekmel Bey’in adının spekülasyon olduğunu söylüyordu.

Öyle anlaşılıyor ki CHP-MHP tabanları, vekilleri, emekçileri çatı adayını aradığını sanıp kafa yorarken Ekmel Bey, kendi ifadesiyle “AKP kurucuları”yla durumu istişare ediyordu.

Yani kendisini destekleyen 15. partiyle.

FEHMİ KORU’NUN YENİ POZİSYONU

Birini seçim sürecinde gördük.

Gül’ün akil adamı Nevzat Yalçıntaş. Cemaat gazetesine “Erdoğan’ın seçip getirdiği adamlar, bunlar. 'Bunu tespit edemedim. Böyle bir şaibenin gölgesi üstümüze düşsün istemem' diyerek, hükümetin istifasını Abdullah Bey’e verecekti” dediğini unutmuyoruz. Bir başka AKP düşlüyor, bir başka AKP için Gül’ü çıkış görüyor. Ve “Ekmel-Ekmel-Ekmel” diyor.

Vaktinizi almayalım.

Biri de dünkü yazısında kendisi için “Abdullah Gül söz konusu olduğunda biraz daha fazla ‘taraf' görüntüsü veriyorum” diyen Abdullah Gül’ün yakın arkadaşı Fehmi Koru. Abdullah Gül’ün burnuyla aynı kokuyu alan Fehmi Koru dün diyor ki “Ak Parti çizgisinden vazgeçer, şimdi beğenmediğim bir başkası temel değerler istikametinde konuşlanırsa... İçinde dostlarım, arkadaşlarım, sevdiğim insanlar bulunmasına bakmadan, hiç tereddütsüz, safımı yeniden belirlerim”.

İlginçtir dün Kılıçdaroğlu da Cumhurbaşkanlığı seçimlerindeki “siyasi başarısı”nı anlattığı konuşmasında CHP içindeki muhalefete ayar verirken asıl kızgınlığını şu sözleriyle anlatıyor: “Erdoğan ile Gül arasındaki büyük çatlağı gölgelemek için bu tartışmalara zemin hazırlanıyor”.

Cumhuriyet yanıyor, onlar saçlarını tarıyor…

Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en önemli krizi olarak Erdoğan’ın 3 gün önce Cumhuriyet’in tepesine çıkışını değil, AKP içindeki kavgayı görüyor. Her şeyini o kavgaya yatırdığı anlaşılıyor. Cumhurbaşkanlığını Erdoğan’a hediye etmenin o kavga için olmazsa olmaz şart olduğunu biliyoruz.

ÇATI ADAY GÜL OLACAKTI

Diyeceksiniz ki, hiç olur mu?

Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz?

CHP-MHP liderleri yan yana gelip Gül’ün adayını mı desteklerler mi?

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür.

Size bugünlerde unutmamamız gereken bir manşeti hatırlatalım.

Zira Kılıçdaroğlu-Bahçeli’nin çatı aday çalışmasına kiminle başladığını görmek açısından önemli…

Hürriyet gazetesinden öğrendiğimize göre Devlet Bahçeli, 21 Mayıs’ta, CHP-MHP adına Gül’e “Çatı adayımız siz olur musunuz” dedi. Bahçeli’yi nazikçe reddeden Gül, “Ben Ak Parti’nin kurucusuyum, aynı partiden iki aday olmaz” diyordu.

Ekmel Bey'i "Çatı"ya çıkaran aslında kimdi - Resim : 2

Gül’ün sözleri Ekmel Bey’in hep söylediği “Ak Parti kurucuları” meselesini hatırlatıyor. Bildiğimiz bir şey var. Gül “ben yokum” derken daha sonra “benden iyi olmasın” diyerek Ekmel Bey’i işaret etti. Ekmel Bey, bugünlerde artık ilan edilen 15. partinin adayı olarak sahneye çıktı. Erdoğan’ı elinden tutup Köşk’e çıkarırken, Gül Partisi’nin yolunu açtı. Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi de 15. partiye bağladı.

161 VEKİL NASIL İMZALADI

161 CHP-MHP'linin imzası mı?

Çatı adayı Erdoğan ilan etseler emin olun bir fark olmayacaktı.

Çok kızıp hiç dokunmadıkları 12 Eylül'ün siyasi partiler yasasına göre milletvekili, genel başkanın kuludur.

Seçimlere bir yıl kala bütün kulların yapacağı "ne imzalayayım başkanıma"dan başkası değildir.

Kılıçdaroğlu'nun, Erdoğan üslubuyla muhalif vekillere “bu arkadaşları partiye getirmekle hata etmişim” diye seslenmesi yeterince mesaj içeriyor.

Çok şükür, zamane ergenleri ev partilerine ya da babalarının çiftliklerine getirdikleri arkadaşlarına daha kibar davranıyorlar.

Sonuçta bilim diliyle söylersek 161 vekilin imzası “ihmal edilebilir büyüklükte” görünüyor.

AKP’den kaçan Hami Yıldırım ve İdris Bal’ın Fethullah Gülen’in olduğunu bildiğimiz imzaları 161’ine göre daha çok konuşmaya değer.

KILIÇDAROĞLU-BAHÇELİ’NİN SARAY KAVGASI

Şimdi kavga: 15. parti, Erdoğansız AKP’yi yutacak mı?

Yoksa “risk aldım” diyerek bütün geleceğini “AKP’nin Gül’ü var”a yatıranları tarihin çöplüğüne mi atacak?

Tarihten öğreniyoruz, Fransız Sarayı “c'est legal parce que je le veux” yani “yasal çünkü ben öyle istiyorum” diyen despot 16. Louis’in yerine geçecek saraylıyı konuşadursun, Paris sokakları sarayları yıkacak devrimi hazırlıyordu.

Belki o çocuklar hala buradadır!..

Barış Terkoğlu

Odatv.com

Ekmeleddin İhsanoğlu gül CHP arşiv