İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket

Elif Aktuğ yazdı...

Postmodern şehir kahramanı, anti star, graffitinin kralı Banksy'nin yeni sergisi “The Art of Banksy” başlığıyla Londra'da açıldı ve basın toplantısına katılarak, açılıştan iki gün önce sergiyi gezdim. 1000 metrekareden fazla alana yayılan ve bir binanın altında, yani sanatçının ruhunu tam anlamıyla ifade eden bir mekanda açıldı sergi, Londra'da yaşıyorsanız veya yolunuz Londra'ya düşerse Covent Garden'daki sergi gerçekten çok etkileyici.

İstanbul 2016'da Banksy sergisine ev sahipliği yapmıştı, eserlerin çoğunu bir arada görmüştüm zaten, ancak öyle etkileyici bir yanı var ki Banksy'nin, son derece basit/yalın olarak çizdiği eserlerine bakınca, anlatımı ve ifade gücünün etkisiyle, bir de gözünüze soktuğu çarpıcı mesajla, yeniden ve yeniden etkileniyorsunuz.

Sergiyi gezme amacım aslında başkaydı, mutlaka sergidedir bu adam diye düşündüm, eserlerinden daha büyük başarısı kuşkusuz bunca zamandır afişe olmaması bence.

Bu devirde, nasıl oluyor da kimliği ortaya çıkmıyor, nasıl kimse ispiyonlamıyor anlamış değilim.

Sergi boyunca herkesten şüphelendim, hatta sergi görevlilerinden biri, kırklarında bir adamdı, dövmeli uzun saçlı falan, yaklaşıp yanına “I know-Biliyorum” dedim gözlerimi kısarak, sesime egzotik bir ton vererek.

“Sorry-Pardon, anlamadım” dedi.

“Hımmm” dedim, “Its you, I know-Sensin biliyorum...” Adamcağız, önce güldü falan, sonra benden kurtulsun diye başka bir koridora geçti. Bir süre takip ettim, sonra kayboldu. Bu taktiği otuz kişide falan denedim, bana deliymişim gibi baktıklarıyla kaldım tabii, ama yine de eminim orada olduğundan.

2005 yılında Metropolitan müzesine kendi eserini asmıştı bu çatlak adam, fotoğrafı var ama elbette sakal falan takmış, kim olduğu belli değil.

Dünyanın en gözde klasik tablolarının arasına kendi tablosunu asması efsane hareketti ama.

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 1

YAĞLI BOYA TABLOSUNU İLK KEZ GÖRDÜM

Sergide Banksy'nin hiç bilinmeyen eserleri de var, yağlı boya tablolarını ilk kez gördüm mesela, bilmediğim heykelleri vardı, yüz kadar eser sergileniyor, 1997-2008 arasında yaptığı daha az popüler eserler de var.

Ha bir de sergide duvarlar boyunca sağa sola yapılmış/çiziktirilmiş fare figürleri var ki, Banksy'nin kuşkusuz en sevdiği hayvan.

Bir duvarda “Kirli, önemsiz veya sevilmemiş hissediyorsanız, fareler iyi birer rol modeldir. izinsiz var olurlar, hiyerarşiye saygı duymazlar ve günde 50 kez seks yaparlar” sloganı var, şahane değil mi?

Kırmızı kalp bir balonu olan küçük kızı bilirsiniz, öpüşen polisleri, çarpışan arabaya binmiş azraili, dünyanın en büyük açıkhava hapishanesi dediği Filistin için çizdiklerini, elindeki çiçek buketini fırlatmak üzere olan eylemciyi, punk saçlı Churchil'i, bomba kucaklamış kızı, başında taç olan dişi maymunu...

Bir arada görmek gerçekten çok etkileyici.

Bilet fiyatları 21.50 pound ile 49.50 pound arasında değişiyor, sosyal mesafe kurallarına göre az sayıda ve sırayla alıyorlar binaya.

Londra tarihi binaları ve mekanlarıyla dünyanın en güzel şehirlerinden biri, sıradan bir mağaza bile, öyle bir binanın içinde hizmet verince insanın gözüne bambaşka görünüyor. İş sanata gelince, yine bu eski ve kadim şehir çok farklı bir boyutta, kendisi sanat eseri gibi zaten; adını bile duymadığın onlarca sanatçının sergi afişine rastladım şehri dolaşırken.

The Art of Banksy sergisinin açılışıyla, “kapanma sürecindeki Londra'nın kültürel bir uyanmaya başladığını” yazmışlar basın bültenine.

Gerçekten de uzun süre her yerin kapalı olduğu, hayalet şehir Londra'da, haftabaşı itibarıyla restoranlar iç mekanlarında da hizmet vermeye başladı. Sokakların eskisi gibi, hınca hınç dolu olduğunu söyleyemem ama restoranlar, kafeler, publar tıklım tıklımdı. Dışarda olmaya hasret kaldı İngilizler de, bir aktivite olsun hemen kendilerini sokağa atıyorlar ve mutlaka ama mutlaka sanata para ayırıyorlar.

Akşamüstü konser salonlarının birinin önünden geçiyordum, upuzun bir kuyruk vardı. Şık kadınlar erkekler, çok güzel görüntüydü uzun zaman sonra.

Otuz yıllık kariyerindeki en önemli eserlerin sergilendiği The Art of Banksy'de yine ve her zaman olduıu gibi en çok etkilendiğim eser, avam kamarasındaki şempanzelerin resmediliği tablo oldu. Kara mizah bu değilse nedir, Allah aşkına?

Nedendir bilemiyorum, aslında kimse bilemiyor bunu sanırım, merak ettiğim şu; sanat anlamında çok da önemli bulunmayan eserlerdeki mesajın insanı bu denli etkilemesi... Bildiğin gördüğün etkilendiğin bir olayı Banksy'de yaşamak yani; onun ele alması, herkesin gözüne sokması... Savaşa, haksızlığa karşı durması.

Stece Jobs ve Lady Gaga'nın da aralarında olduğu dünyanın en etkileciyi yüz insanı arasında gösterildi Banksy bir dergi tarafından; yeni bir eserinin günyüzüne çıkması bütün dünyayı heyecanlandırıyor, eserleri milyonlarca pound'a alıcı buluyor, grafftiti yaptığı bina duvarları korumaya alınıyor ve hatta duvarlar kesilerek satılabiliyor.

İngiliz olduğu dışında nasıl bir şey bilinmiyor ben bunu anlayamıyorum, bir ara isimler söylendi, adı şu adı bu diye. 1974 doğumlu olduğunu okumuştum, Bristollu olduğunu da. Adı da Robert Gunningham'mış falan filan...

Bu memlekette sır saklanabiliyor çok ilginç, üstelik dünyanın en fazla sokak kamerasının olduğu bir şehir burası. Nasıl oluyor da görüntüsü yok, nasıl oluyor da herkesin elinde akıllı telefon varken, kimse Banksy'yi görüntüleyemiyor. Durup durup bunu düşünüyorum, karısı eşi dostu tamam sır saklıyor da, eve gelen temizlikçi mesela, kimseye söylemiyor mu, veya hayatına giren herkese gizlilik sözleşmesi mi imzalatıyor, hah bak bu mantıklı, başka türlüsü doğa kanunlarına aykırı çünkü...

Simpsons dizisinde bir bölüm Banksy imzası taşır, kara mizahın en büyük ustası 2010 yılında çizgi dizinin giriş bölümünde, uzak doğuda sinema sektörü tarafından neredeyse bedavaya çalıştırılan işçileri konu almıştır, inanılmaz etkileyici bir bölümdür kaçırdıysanız bulun internetten bakın derim.

Son eserlerinden biri olan ve kısa süre önce 14.4 milyon pounda satılan eserinden bahsederek konuyu noktalıyayım, sepetinde Batman ve Örümcek Adam oyuncakları olan bir çocuk, eline aldığı süper kahraman hemşire oyuncağıyla oynamaktadır...

“Bir gün gelecek herkes onbeş dakikalığına isimsiz/anonim olacak”, sergideki sloganlar resimler heykeller, graffitiler kadar çarpıcı, Andy Warhol'a gönderme yaptığı bu cümle bizi çok öteye taşıyor aslında...

Kapıda beklesem iyiydi, mutlaka girip çıkacaktı ve ben Banksy'yle tanışacaktım ama Londra o kadar güzeldi ki, sokaklara attım kendimi, dayanamadım...

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 2

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 3

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 4

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 5

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 6

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 7

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 8

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 9

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 10

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 11

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 12

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 13

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 14

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 15

İnsanı etkileyen derin mesajlar... Efsane hareket - Resim : 16

Elif Aktuğ

Odatv.com