CIA AJANI DAVUTOĞLU’NU REFERANS GÖSTERDİ

Gece uykum kaçtı. Gerçi, uyuduğumu sandığımda bile uykumu alamadan kalkıyorum. Kafaya takılan takılana, her gün artan memleket sorunları çığ gibi...

Gece uykum kaçtı. Gerçi, uyuduğumu sandığımda bile uykumu alamadan kalkıyorum. Kafaya takılan takılana, her gün artan memleket sorunları çığ gibi büyüyor. Hangisine el atmalı, hangisinin ucundan tutmalı? Bizim gibi, “topyekûn mücadele” insanları için bunlar devede kulak olsa da, günlük sorunların bütünün parçası olarak devreye sokulduğu, toplumsal gerçekçiliğin ucundan ucundan tırtıklanarak ortadan kaldırılmaya çalışıldığı da gerçek.

Uykusu kaçanlara, koyun kuzu saymayı önerirler ya, ben de bir şeyler saymaya niyetlendim. Salona geçip, kütüphanedeki kitapları saymayı denedim, anlamsız geldi. Elime, CIA Türkiye Masası Eski Şefi Graham E. Fuller’in “Yükselen Bölgesel Aktör Yeni Türkiye Cumhuriyeti” kitabını aldım. Kitap, 2007’de yazılmış; Türkiye’de Türkçe yayım tarihi, Mart 2008… Okurken altını çizdiğim bölümlere göz atarken, Ahmet Davutoğlu’na gönderme yapılan yerlere takıldım. Odatv’nin, “Davutoğlu’nun Kitabı Hangi Okulda Ders Kitabı Oldu” başlıklı haberi aklıma geldi. Fuller’in, Davutoğlu’na gönderme yaptığı dipnotları saymaya başladım. Kitapta, Davutoğlu’na onbir dipnotta gönderme var; biri Davutoğlu’nun CNN Türk’te 2003 yılında yayımlanan “Ahmet Davutoğlu ile Türk Dış Politikası Değerlendirmesi” adlı programa, onu ise “Stratejik Derinlik: Türkiye’nin Uluslararası Konumu, 2001” adlı kitaba yapılmış. Kitapta, “Türkiye’nin Gelecek Yörüngesi” başlıklı son kısımda, “Ahmet Davutoğlu’nun Stratejik Vizyonu” başlıklı, dört sayfalık özel bir bölüme de yer verilmiş.

Bilindiği gibi, Ahmet Davutoğlu, Mayıs 2009’da TBMM dışından Dışişleri Bakanı yapıldı. Kim, niye dışarıdan Dışişleri Bakanı atadı? Odatv okurları bu sorunun yanıtını çok iyi bilirler. Yanıtı merak edenler ise CIA Türkiye Masası Eski Şefi (CIA Ulusal İstihbarat Konseyi Başkan Yardımcılığı görevinde de bulunmuş) Fuller’in kitabını okusunlar. Fuller’in Türkçeye çevrilerek 2004 yılında yayımlanan ilginç bir kitabı daha var: “Siyasal İslâm’ın Geleceği”…

Güzelim ulusun geleceği nerelerde çiziliyor? Onlar, kitaplar yazıp Türkiye’de yayımlamaktan çekinmiyor da birilerine karşı birileri hâlâ çekingen… O çekingenlere kitaptan birkaç not:

“Türkiye’deki sosyalist sol uzun zaman ABD’ye düşmanca yaklaşmış, ABD’yi kendi küreselleşme projesi ve çıkarları için Türkiye’nin kaynaklarını sömürmüş emperyalist bir güç olarak görmüştür. SSCB’nin çökmesinden sonra bile Türk solu hâlâ varlığını sürdürmektedir ve Ankara için çok popüler olmasa da, sesi epeyce yüksek çıkmaktadır. Sosyalist solun görüşleri, Kemalist sol tarafından da büyük ölçüde paylaşılmaktadır. (…) Kemalist ana akım ise ABD hakkında çok karmaşık duygular beslemektedir. (…) Türk ordusu güvenlik bakımından ABD’ye değer vermekte, bu ilişkinin pratik faydalarını tehlikeye atmak istememektedir, ancak ABD’nin niyetleri ve stratejik emelleri konusundaki genel Kemalist güvensizliği paylaşmaktadır. (…) Türkiye’nin katı milliyetçileri, ABD niyetleri konusunda Kemalist solun kuşkularını hararetle paylaşmaktadırlar. Bunlar çoğu zaman paranoyak ve ksenefobiktirler (yabancı düşmanı) ve Washington’dan algılanan en küçük bir işaret bile derhal ağırlarına gider. (…) İslamcılar Washington hakkında bir hayli karışık duygulara sahiptirler. Bir yandan, AKP’nin Washington’la işleri etkili biçimde yürütebiliyor olması, İslamcıların Türk siyasi sahnesindeki kabul edilebilirliğini sembolize etmektedir. Bundan dolayı AKP, siyasi düşmanlarını, özellikle de Kemalistleri ve orduyu kenarda tutabilmek için Washington’la iyi ilişkilere sahip olmak istemektedir. (…) İronik biçimde, Türk siyasi yelpazesinde AKP’nin İslamcıları, Washington’un politikalarına karşı taktiksel açıdan yukarıda sıralanan öteki grupların çoğundan daha hoşgörülüdür. Ancak iktidarda olmadıkları zaman ABD’ye karşı daha eleştirel bir tutum takılmaları muhtemeldir.”

Sonsöze gerek yok, seçimlerin yaklaştığını anımsatmakla yetinelim.

Ali Rıza Aydın
Odatv.com

Graham Fuller Ahmet Davutoğlu arşiv