CHP İstanbul'da neler oluyor

Muzaffer Ayhan Kara yazdı...

İstanbul’u dinliyorum, gözlerim açık’

Başlık, arkadaşım Gönen Orhan’ın İstanbul yerel seçimleri öncesindeki önermelerinden birisi. Ünlü şiir dizesine atıfla yaratılan bu metaforu neden şimdi hatırladım? Çünkü iki haftadan daha kısa bir zaman sonra CHP İstanbul İl Olağan Kongresi var. Kurultay öncesi önemli bir delege sayısının belirleneceği il kongresi bu anlamda büyük önem taşıyor.

SİLİK BİR KURULTAY SÜRECİ

Daha önce yazdım, söyledim; önümüzdeki olağan kurultay, CHP’nin en silik kurultaylarından birisi olarak tarihine kaydedilecek. Yapılan ilçe kongreleri olsun, yapılan ve yapılacak il kongrelerinin atmosferi olsun bunu ortaya koyuyor. Perşembenin gelişi, çarşambadan beli oluyor. Fikirler, ilkeler, öneriler temelinde kanatlar çekişmiyor. Bırakın kanatları, kişiler de bu temelde ayrışmıyor. Sadece bir koltuk çekişmesi… Hakkını verelim; sadece CHP’deki kimlik savrulmasına itiraz eden; aydınlanma ve cumhuriyet değerleri ile sola vurgu yapan kesimler direndi mahalle ve ilçe kongrelerinde. Belediyelerin bu kadar dolaylı ya da dolaylı vıcık vıcık işin içine girdiği bir kongre süreci olabilir mi? Kemal Kılıçdaroğlu CHP’sinde bakalım daha neler göreceğiz!

ADAY ENFLASYONU VAR AMA NASIL?

İl başkanlığına aday enflasyonu var ama hangi ilkeler, zemin temelinde? Bu belli değil… Bu temelde adaylaşması söz konusu olabilecek isimler ise siyasetin finansmanında ve iletişim araçlarında tıkanıyor. ‘Uysal koyun’ dönemi şimdi; uysal koyunlar makbul. Söyleyecek sözü olanlar ise tu kaka! Doğruyu söyleyenlerin dokuz köyden kovulduğu, eleştiriye ve öneriye kapalı bir partide nasıl ilerleme olacak? Sözü olanlara yafta yapıştırılan bir süreç; hemen yapıştırıyorlar, ‘agresif’, ‘sert’, ‘aslında yeri burası değil’ vb.

Kılıçdaroğlu, DYP-SHP koalisyon hükümetleri döneminde (1991-1995) genel başkanlık ve başbakan yardımcılığı-dışişleri bakanlığı da yapan Murat Karayalçın’ı rencide edecek bir demeç verdi geçenlerde. Basında yer alan demece göre Kılıçdaroğlu, Karayalçın’ı geçici olarak İstanbul’a getirmiş! Bahsedilen isim, eski genel başkan; bahsedilen yer İstanbul… Bu kadar hafifsemeye pes doğrusu! (Anımsanacaktır; Karayalçın’ın 1 Kasım’da da milletvekilliğinin önü bizzat genel başkanca kesildi)

KARAYALÇIN’IN ONURLU VEDASI

Yine de Karayalçın, giderayak parti tarihinde çok az rastlanabilecek bir çalışmaya imza atıyor. İl başkanlığında aylardır çalışmalarını yürüten üç çalışma grubunun genel kurulunu iki aşamada gerçekleştirerek ortaya çıkan üye ve örgütlenme meselesiyle ilgili önerileri il yönetim kuruluna sunacak hale getirdi. Bu rapor, muhtemelen il yönetim kurulunda görüşülerek il kongresinde delegasyona sunulacak. Karayalçın, yeniden aday olmasa da “benden sonra tufan” demeyerek işini ciddiye aldığını da göstermiş oldu. Sabırlı ve metodik bir çalışmaya imza attı.

CHP İSTANBUL KONGRESİNDEN NE BEKLENİR?

İstanbul il kongresinde ne olacak peki? İlçelerde ayrışır gibi gözüken delegeler yeniden bir üst ortamda Kılıçdaroğlu etrafında birleştirilecek. Buradan gelen delegeler ve genel merkez-parti grubu ile de Kılıçdaroğlu kurultayda bir ‘Pirus zaferi’ kazanıp 5,5 yıldır yap(a)madıklarını güya yapmaya çalışacak. Tek aday olarak girse de karşısına imza toplayabilecek bir Muharrem İnce çıksa da sorun yok. Ezici çoğunluğu evlerde, bürolarda yazılan delegelerle örülen ve kurultay delegelerini şekillendiren yapıdan başka ne beklenebilir ki?

Ne var ki, İstanbul delegasyonu da biliyor ki, asıl kıyamet olası bir referandum öncesi ya da sonrası kopacak. Beş seçim, bir referandumu açık ara kaybeden, üstüne üstlük üye ve örgüt sorununa 5,5 yılda hiç dokunmayan, önseçimi bile şark kurnazlığıyla göstermelik yapan, son 2 yıldaki olağanüstü siyasi hatalara imza atan Kılıçdaroğlu ve kimi alırsa alsın onun oluşturacağı MYK’nın CHP’yi Erdoğan’ın karşısında bir referanduma götüremeyeceği kesin. Kurultay delegasyonun ayakları o zaman suya erecektir. Ermezse mi? Kaybedilecek bir referandumdan sonrasını öngörecek kadar aklını peynir ekmekle yiyecek kadar basiretsiz midir CHP kurultay delegeleri?

FARKLI BİR DURUŞ ARAYIŞI

Son olarak şunu söylemek istiyorum CHP İl Kongresi için; adaylara bakıyorum da birisi diyor ki birkaç istişare daha yapayım. Birisi diyor ki falanca aday olmazsa aday olacağım. Bazıları genel başkanın kapısında yatıyor. Bazıları delegeye kur yapıyor. Şurası kesin ki, il kongresi en fazla üç adayla yapılır. Belki bir de ‘tavşan aday’ çıkarılır bir aday tarafından karşısındakini bölmek için. İzlediğimiz tablo maalesef böyle.

Ancak, bir de umudu büyütmek isteyenler var CHP’de; sol-sosyal demokrat, kurucu değerlere duyarlı bir 78 kuşağı var. Partideki malum kriterlerle politika yapan hastalıklı damara karşı durarak ayağa kalkabilirler mi? Ayak seslerini duyduğum, yıllardır alanlarda aksiyonu sağlayan ama iletişim mecrasında gözükmeyen, siyasetin finansmanı noktasında zayıf, belediyelerle iç içe geçmemiş bu kesimler İstanbul düzeyinde bir dayanışma oluşturarak yönetime talip olamıyorlarsa, bu temelde bir aday çıkaramıyorlarsa o zaman CHP’de ne işleri var diye merak ediyorum doğrusu. Kim biir, belki de denerler bu kez. Zaten il kongresine heyecan getirirse böyle bir duruş getirir.

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com

Muzaffer Ayhan Kara CHP İstanbul arşiv