BUGÜNÜN ÖNEMİNİN NE KADAR FARKINDAYIZ

Mücevher kadar değerleri yok mu?

Her şeyin suyunun çıktığı bu günlerde...
Dünya barış günü diye ilan edilip de milletin birbirini boğazladığı 1 Eylül’e bakarak,
20 Mart’ta ırk ayrımı ile mücadele etmeyip,
21 Mart’ta ormanları yakmaya devam ederek,
23 Mart’ta ozon deliklerini kapamayla uğraşarak,
27 Mart’ta tüm tiyatroların kapılarını ücretsiz açarak,
7 Nisan’da dünya sağlığını tehdit eden tüm oluşumları pas geçerek,
5 Mayıs’ta noterlerimizi anarak,
17 Mayıs’ta, haberleşmenin tüm rezilliğini bir kenara bırakarak, haberleşme gününü kutlayarak,
5 Haziran’da kurutulan gölleri, yanan ormanları bir kenara bırakıp çevrecilik oynayarak,
Mayıs’ın ikinci, Haziran’ın üçüncü pazarında, anneler ve babalar günlerinde, 14 Şubat’ta da sevgililer gününde çılgınca alışverişler yaparak,
10 Temmuz’da ülkede hukukun ne hallere düştüğüne değinmeden geçiştirerek,
24 Temmuz’da gazetelere ve gazetecilere yapılan baskıları görmezden gelerek,
Başını sokacak yer bulamayanların giderek arttığı ülkede, 2 Ekim’de dünya konut gününü anarak,
Artık ortada kalmadığı halde, 9 Ekim’de dünya posta gününü kutlayarak,
İsviçre’ye bozuk atarken, soba borusundan minare yapanları görmeyen ülkemde 4 Kasım’da dünya mimarlık günü karşılanırken,
Aynı ay içinde dünya Müslümanlar gününü geçiştirirken,
24 Kasım’da alay eder gibi dünya öğretmenler gününü anarken...
Ve daha yüzlerce günü “günü gününe” geçiştirirken,
Hiç de “alay konusunu” olamayacak, gerçekten çok önemli bir toplumsal hizmet günü ilan edilmesi gereken günü, bugünü bir kenara koymak da ne oluyor dersiniz?
3 Aralık Dünya Engelliler Günü
Mücevhere KDV ne kadar? Yok.
Koltuk değneği, tekerlekli sandalye, teleskopik gözlükler, sağırlar için kulaklıklar...
Ne bileyim, birçok sakat insanın “zorunlu ihtiyacı” olan “aparatlara” KDV ne kadar? Yüzde 8.
Hanımefendiler elmas kolye, beyefendiler Rolex saat takmasalar da olur, ama tekerlekli sandalyesi olmayan “bacaksız” sokağa çıkamıyor.
Sokaklara çıkan “engellilerimizi” de belediyelerin tuzakları bekliyor, o başka.
İroni gibi...
Dün İstanbul Bakırköy’de engelli çocuklara işkence yapıldığı ortaya çıktı.
Bugün de engelliler günü kutlanıyor.
Körler derneği televizyona çıkıyor, derdini anlatacak, kendisiyle görüşme talebinde bulunan muhabir, “vaktimiz kalmadı,” diyor ve konuşmayı kesiyor.
Çünkü, istenmeyen şeyleri konuşuyor zavallı adam. Hükümetin, elinde olanakları bulunduranların, bu alanda servetini katlayanların canını sıkacak şeyler söylüyor.
Bilmiyor ki, muhabir ve bağlı bulunduğu kanal “yasak savıyor”. Nereden bilsin, gözü görmüyor ki kendisine mikrofon uzatan adamın yüzünü.
Neyse, bugün hele bir geçsin.
Yarın Allah kerim...

A.Mümtaz İDİL
Odatv.com

arşiv