Bu yazı okunmadan Ortadoğu'daki son gelişmeler anlaşılamaz

Arap dünyasının kalbi sayılan Mısır’daki devrimden bu yana hızlı ve ilginç gelişmeler yaşanıyor. Mesela bir kaçını sayabilirim. ABD’den Suriye’ye...

Arap dünyasının kalbi sayılan Mısır’daki devrimden bu yana hızlı ve ilginç gelişmeler yaşanıyor. Mesela bir kaçını sayabilirim. ABD’den Suriye’ye müdahale hazırlığı yönünde gelen haberler. Amerikan Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey, Suriye’ye karşı güç kullanabileceklerini, Beyaz Saray ve Pentagon’un bu konu üzerinde çalıştığını açıkladı. Cumhuriyetçi senatör ve kongre üyelerinden ağır eleştiriler geldi. Rusya bir tatbikat furyası başlattı. Snowden yüzünden Obama’nın Eylül başındaki Moskova ziyaretinin iptal olabileceği yazılıyor.

SURİYE’YE KARŞI TÜRKİYE – İSRAİL İTTİFAKI

Türkiye – Suriye sınırında Suriye PKK’sı ile El Nusra ve Özgür Suriye Ordusu arasında şiddetli çatışmalar yaşandı. Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel bu konuda üçlü bir zirve yaptı. Ukrayna’dan İskenderun’a giden top mermisi yüklü gemi haberi geldi. Türk jetleri havalandı. Suriye PKK’sı Haseki kentine bağlı Rasulayn’da bayrak dikti. Genelkurmay açıklama yaptı ‘Tel Halef köyündeki hedefleri sınır karakolundan ateş açıp vurduk’ diye.

ABD’den gelen müdahale işareti ile coşan yüksek stratejist Dışişleri Bakanımız haykırdı: “Bundan sonra her tür tehdide, kimden gelirse gelsin hemen ve şiddetle yanıt verilecek”. Nedense aynı şeyi İçişleri Bakanımız söyleyemiyor.

Bundan 14 – 15 gün önce de İsrail’in Türkiye’deki bir askeri üsten kalkan uçaklarıyla Lazkiye’deki Rus Yakhont füzelerinin olduğu depoyu bombaladığını öğrendik Rus kaynaklarından. İsrail bunun bir benzerini 2007’de Suriye’yi bombalarken yapmış, Türkiye’nin hava sahasını kullanmıştı.

Bu arada bir de ÖSO komutanı, El Nusracılar tarafından görüşmeler sırasında öldürüldü.

3 gün önce de Filistin’in El-Minar dergisi, bir grup Türk ve Katarlı istihbarat subayı ile Suriye’deki ÖSO ve terör çetelerinin elebaşılarının, İsrail’e giderek İsrail güvenlik yetkilileri ile gizli görüşmelerde bulunduklarını yazdı.

Dergiye açıklama yapan kaynaklar, İsrailli yetkililerin Türk ve Katarlı subayları, teröristlerin elebaşıları ile birlikte Suriye’de yaralanan teröristlerin tedavi gördüğü bir hastaneye götürdüklerini belirtti.

Söz konusu kaynaklar bu görüşmede, teröristlerin koordineli hareket etmeleri ve İsrail yapımı silahlara olan ihtiyaçları ile Suriye’deki operasyonel imkanları masaya yatırdıklarını bildirdi.

Ancak, Esad yönetimi Suriye’de Şam kırsalında, Dera’da, Halep’te ve Humus’ta El Nusra ve El Kaideci teröristleri temizleme harekatını sürdürüyor. Benzerini Irak’ta Maliki, Hille, Felluce ve Tıkrit’te yapıyor.

Aynı sıralarda ÖSO kaynakları, Türkiye’de toplanan 1500 kadar Çeçen, Uygur, Afgan vs. El Kaide/El Nusra militanının silahlandırılarak Suriye’ye sokulduğunu açıkladı. Suriye resmi haber ajansı SANA, Halep kırsalının kuzeybatısına düşen Deret Ezza bölgesinde Türkiye’den giren cephane ve silah taşıyan konvoyun ordu tarafından hedef alındığını açıkladı. Fırat Haber Ajansı ise Afrin’de PKK’ya yakınlığı ile bilinen Demokratik Birlik Partisi’ne bağlı Halk Savunma Güçleri (YPG) tarafından yakalanan 3 Tunuslu El Kaide militanın itiraflarına yer verdi. Tunuslu militanlar, Suriye’ye girmek için önce İstanbul Atatürk Havaalanı’na gelip buradan Hatay’daki Cilvegözü sınır kapısına gittiklerini anlattı.

PKK’nın şehir organı KCK’dan hükümete eş zamanlı bir uyarı geldi. "Açılım için bu son şansınızdır" dediler. PKK'da Türkiye içindeki yığınaklarını sürekli sağlamlaştırıyor bu dönemde. Türkiye, Katar ve İsrail ile koordineli şekilde El Kaidecilere destek verirken, PKK’nin Suriye’deki kolu PYD ise Beşar Esad’a destek verir bir görüntü çiziyor. Türkiye destekli El Nusracıların Türkiye sınırı bölgesinde bir köktenci din devleti kurma çabaları bölgede büyük rahatsızlık yaratıyor.

İsrail ise Katar ve Türkiye ile Esad’ı devirme çabalarına hız vermiş görünüyor. Hepsinin asıl beklentisi ABD’nin de devreye girmesi. Ama John Kerry’nin şu sıra Ürdün’e yaptığı ziyarette Filistinlilerle görüşüp, İsrail’e geçmemesi de dikkat çekiyor. Sadece Obama Netanyahu’yu arayıp Filistinlilerle masaya oturma çağrısı yapmış bu ziyaret öncesi. Ama bu görüşmenin içeriği muhtemelen Suriye ve Mısır’ı da kapsıyordu.

Mısır’da ise ABD tarafından gözden çıkarılan Müslüman Kardeşler, iç savaş tehdidinde bulunuyor. Ülkede henüz taşlar yerine oturmuş değil. Türkiye’den sonra Almanya da Mursi’ye destek verdi. Alman şansölye Merkel, Mursi’nin serbest bırakılması için ağırlığını koydu. Mısır Ordusu’nun Amerikancı çizgisinden şüpheli İsrail ise işi sağlama almak için Suriye ve Lübnan üzerinde ağırlığını koyuyor. Türkiye’de AKP, Mısır’da Müslüman Kardeşler ile mutlu bir ilişki yaşayan İsrail, şimdi siyasal islamın gözden düşmesiyle arayış içinde. Filistin Kurtuluş Örgütü’nü bölmek için kuruluşuna yardım ettiği (İhvancı) Hamas bile yaşananlardan payını aldı, tasfiye olmak ihtimaliyle karşı karşıya. İsrail’in Gazze’ye büyük bir saldırı düzenleyeceği de iddia ediliyor. Mısır’ın (Filistin ile bağlantıyı kesen) Camp David anlaşmalarından cayma ihtimaline karşı, Ürdün’de bir Filistin devleti için ABD ile çalışmalara başlayan İsrail kurmayları, istemeden de olsa Ürdün Kralı Abdullah ve Suriye Cumhurbaşkanı Esad’ı yaklaştırdı.

YENİ BİLİNMEYENLİ DENKLEMLER

Bölgede denklem yeniden kurulurken, en önemli değişim Kürtlerde yaşanıyor. PKK ve Barzani, Mısır ve Suriye’de yenilgiye uğrayan ABD’ye daha mesafeli görünüyor. Suriye’de PYD’nin ÖSO ve El Nusra ile çatışması, buradan Türkiye’ye de meydan okuması bunun göstergesi. Barzani’nin de Maliki ile birlikte sınırı ÖSO’ya kapatması benzer bir durum. Müslüman Kardeşler zincirinin Mısır gibi en güçlü olduğu yerden kopması, Suriye karşıtı cepheyi de böldü. Müslüman Kardeşleri hiç sevmeyen Suudi Arabistan, Mısır Ordusu’nu destekliyor. Katar’da ise Emir El Tani, oğlu Tamim tarafından (ABD emriyle) görevinden alındı. Batılı medyada Tayyip Erdoğan’ın Ortadoğu’da yalnız kaldığı anlatılıyor. Türkiye’deki iktidar ise ekonomik krize ve halk ayaklanmalarına, bir de uluslar arası dışlanma tehlikesi eklenince, en radikal unsurlar olan El Kaide ve İsrail ile işbirliği içinde sertleşme politikalarına öncelik veriyor. Rusya zayıf anında yakaladığı ABD ile bir nevi eşgüdüm sağlamaya çalışıyor. İsrail, Mısır gibi büyük bir soru işareti karşısında Suriye geçişini kesmek için acele ediyor. Çünkü tüm bunlardan sonra Mısır, Suriye, Irak ve İran gibi bir kuşakla baş başa kalması uzak bir ihtimal değil. Buna Ürdün ve Lübnan’ı da eklersek durumun vehameti ortaya çıkar. Öbür taraftan halkların ayaklanması durulmuş değil, bu siyasi ve ekonomik istikrarsızlık tablosunda her an her yerde insanlar sokağa dökülme eğilimlerini koruyor. Bu, Türkiye, Mısır, tüm Ortadoğu kadar, ABD ve Rusya’da da geçerli. Ve de tüm Avrupa’da.

Ortadoğu ve tüm dünyada, kriz - kaos - fırsat ortamında kartlar yeniden dağıtılıyor ve de denklem yeni bilinmezlerle yeniden kuruluyor.

Hüseyin Vodinalı

ODatv.com

arşiv