Bu kan deryasından “devlet yaptı” deyip sıyrılanlar o sözü hiç kullanmazlar

Önce bir tespit: “Saddam Hüseyin” deyince aklınıza ne geliyor? Barzani-Talabani-PKK-HDP çevrelerinin...

Önce bir tespit:

“Saddam Hüseyin” deyince aklınıza ne geliyor?

Barzani-Talabani-PKK-HDP çevrelerinin yanıtı bellidir:

“Halepçe katliamıyla Kürtlere soykırım yaptı!”

Yıl, 1988.

Irak-İran Savaşı tüm şiddetiyle sürüyor.

Saddam Hüseyin son kez 23 Şubat’ta El-Enfal Harekatı’nı başlattı.

Humeyni ise buna Zafer-7 Harekatı’yla karşılık verdi.

Bu sırada Celal Talabani liderliğindeki “Kürdistan Yurtseverler Birliği”ne bağlı peşmergeler, İran Ordusu ile işbirliği yaparak Kuzey Irak’taki Halepçe kasabasına saldırdı.

Tam bu sırada…

Tarih: 16 Mart 1988…

MIG-23 uçaklarıyla Halepçe’ye zehirli gaz atıldı. Yaklaşık 5 bin kişi yaşamını yitirdi.

Bu kimyasal bombaları kim attı?

Bugün… Özellikle kimi Kürt çevrelerine sorun; Halepçe katliamını Saddam’ın işlediğini söyleyeceklerdir.

Sosyal medyada araştırma yapın; Halepçe’de Kürtlere soykırım yaptığı için Saddam’ın idam edildiği okuyacaksınız. Oysa…

Saddam hakkında idam kararı veren mahkemenin gündemine Halepçe katliamı hiç gelmedi!

Saddam sadece; Bağdat’ın kuzeyinde Şiilerin yoğun olduğu Ducely’de kendisine karşı 1982’de yapılan suikast girişimi sonrasında “100’ü aşkın insanı öldürttüğü” iddiasıyla yargılandı ve idam edildi.

Peki… Saddam neden Halepçe katliamından sorgulanmadı/yargılanmadı? Çünkü…

2004’te... CIA Ortadoğu uzmanı Prof. Dr. Stephen Pelletier tarafından hazırlanan raporda, söz konusu zehirli silahların İran’a ait olduğunu ispatladı!

Demek ki… Neymiş…

Batı medyasında “Kürt soykırımı” olarak yazılan Halepçe katliamını kimin yaptığı yalanı, Irak’ın parçalanıp Kuzey Irak’ta “Kürdistan” kurulana kadar gerçekmiş!

Evet..

Bu tespiti niye yaptım?

Yazıya neden Saddam ile girdim?

Şundan…

WILLIAM BLUM

Dayatıyorlar:

“Kürt’ü yaz.”

Başka?

Başka bir şey yazma; “Kürt’ü yaz.”

“Kürt” dediğim, PKK-PYD-HDP…

Başka gündemleri yok! Ortadoğu’ya- dünyaya sadece bu “pencereden”/ tek boyutlu bakıyorlar.

“Yahu” diyorsunuz, “görmüyor musunuz; kafalarında binbir tilki dolaşan emperyalistler Kürt’ü kullanıyor. Dün de Arapları kullandılar; bak Arap dünyası ne halde; hiç mi ders çıkarmıyorsunuz? Gelin, kardeşlik zemininden ayrılmayalım; kimlik siyasetinden vazgeçelim; barışı-demokrasiyi ancak böyle hakim kılarız.”

Yok. Bunu dediğiniz anda yaftalıyorlar; “ulusalcı faşist!”

Alttan alıyorsunuz; sineye çekiyorsunuz; anlatmaya çalışıyorsunuz:

“Salt Kürt meselesiyle yatıp kalkarsanız sizi kukla yaparlar; Ortadoğu’daki büyük kapışmayı analiz etmelisiniz; çok boyutlu bakmalısınız. Yarın dizinizi çok döversiniz.”

Bunu dediğiniz anda sizi dinlemek istemiyorlar.

“Hâlâ mı ‘emperyalizm’ lafları; bunlar eskidi- bitti, bu çağ kapandı artık; demokrasi çağındayız” diyorlar.

ABD’nin bu coğrafyaya barış getireceğine inanıyorlar!

Ah!.. Ah!…

İnsanların en çok inandıkları, en az anladıklarıdır.

Ama biz yine de…

Bıkmadan…

Usanmadan…

Gözlerin kör olduğu, kulakların sağır olduğu bu çevrelere gerçekleri anlatmayı sürdüreceğiz.

Bizi dinlemek istemezlerse bu köşede başkalarına söz vereceğiz.

Örneğin..

William Blum… ABD dış politikası konusunda önde gelen uzmanlardan biri. 2013’te yazdığı kitabın adı, bu çevrelere yanıt niteliğinde:

“Emperyalizmin En Ölümcül Silahı; Demokrasi Yalanı.”

Şu harika tespiti yapıyor:

71 ÜLKEYE MÜDAHALE

Bir dönem ABD Dışişleri Bakanlığı’nda çalışmış William Blum diyor ki:

“ABD dış politikasını anlamanın sırrı, bunun hiçbir gizli yanı olmadığını anlamaktır. İlke olarak, ABD’nin dünyaya egemen olmaya çalıştığını ve bu amaçla her türlü yola başvurduğunu anlamak yeterlidir. Bu anlaşıldıktan sonra Washington’un uyguladığı politikada görünürdeki tüm karmaşa, karşıtlık ve belirsizlik ortadan kalkar…”

William Blum, ABD’nin dünya egemenliği çabasını rakamlara dökerek çarpıcı bir tabloyu gözler önüne seriyor.

ABD İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana neler yapmıştı:

1) Başka ülkelerde demokratik yollardan iktidara gelmiş 50’den fazla hükümeti devirmeye çalışmıştır.

2) En az 30 ülkede demokratik seçimlere doğrudan müdahale etmiştir.

3) 50’den fazla yabancı lideri öldürtmeye çalışmıştır. (Kimini öldürtmüştür.)

4) 30’dan fazla ülkenin üstüne bomba yağdırmıştır.

5) 20 ülkede halkçı ya da ulusalcı hareketleri bastırmaya çalışmıştır.

“Toplam olarak, 1945’ten beri Amerika Birleşik Devletleri 71 ülkede (dünya ülkelerinin üçte birinden fazlasında) yukarıda geçen eylemlerden bir ya da bir kaçını gerçekleştirmiş, bunun sonucunda milyonlarca insanın yaşamını yitirmesine, milyonlarcasının acı – çaresizlik içinde kıvranmasına ve binlerce kişinin işkence görmesine sebep olmuştur.(…)

Eğer sevgili Başkanımız Obama’ya bir soru sorabilseydim şöyle derdim; ‘Sayın Başkan görevde bulunduğunuz bu kısa dönemde altı ülkeye (artı Suriye’ye) savaş açtın: Irak, Afganistan, Pakistan, Somali, Yemen, ve Libya (artı Suriye). Bir şeyi merak ediyorum, sizin neyiniz var?’ (…) Son zamanlarda dünyada olup bitenleri izleyen ve çağdaş tarih hakkında biraz bilgisi olan herkes büyük bir olasılıkla ABD dış politikasından nefret etmektedir.”

William Blum şunu eklemeliydi:

Barzani-Talabani-PKK-HDP çevresi dışında!..

Ne diyor bu çevreler; “emperyalizm çağı bitti!”

Bu nedenle…

Olan Suruç’taki gencecik çocuklarımıza, Ankara’daki can kardeşlerimize oluyor…

Sonra… Bu kan deryasından “devlet yaptı” deyip sıyrılıveriyorlar!

Dikkat ediniz… Ağızlarında bir gün olsun “emperyalizm” sözü çıkmaz!

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Odatv.com

Bu kan deryasından “devlet yaptı” deyip sıyrılanlar o sözü hiç kullanmazlar - Resim : 1

kürt pyd ulusalcı emperyalizm arşiv