Bu hikaye tüylerinizi ürpertecek

Reenkarnasyon, bir kişi öldükten sonra ruhunun yeniden bedenlendiğine olan inançtır. Reenkarnasyon özellikle uzak doğu dinlerinde kabul görür. Bilinmeyene meraklı insanoğlu tarih boyunca reenkarnasyon vakalarına da çok ilgi göstermiş, kimileri gerçek olduğunu kanıtlamaya çalışırken kimileri de bunların birer sahtekarlıktan ibaret olduğunu ortaya koymak için uğraşmıştır. Bugün sizlere, tarihin en ünlü reenkarnasyon vakalarından bir tanesi olan Shanti Diva'nın hikayesini anlatacağım.

MATHURA'LI LUGDI

18 Ocak 1902'de Hindistan, Mathura'da Lugdi ismi verilen bir kız çocuğu dünyaya geldi. Kız henüz 10 yaşında iken Mathura'da bir manifaturacı olan Kedernath Chaube ile evlendirildi. Lugdi dindar bir kızdı.

Lugdinin ilk çocuğu, zor bir doğum sonrasında ölü olarak dünyaya geldi. İkinci defa hamile kaldığında, endişe eden kocası onu doğum için Agdi'deki devlet hastanesine götürdü. Sezaryen ile bir erkek çocuk dünyaya getiren Lugdi, doğumdan on gün sonra, 4 Ekim 1925'te hayatını kaybetti.

KÜÇÜK SHANTİ'NİN TUHAF HİKAYELERİ

1926 yılının 11 Aralık gününde, Delhi'nin küçük bir mahallesinde Shanti Devi adı verilen bir kız dünyaya geldi. Çocuk dört yaşına kadar son derece sıradandı ve çok sessizdi.

Çocuk dört yaş civarına geldiğinde hiç durmadan, Mathura'da yaşadığını ve bir kocası ve oğlu olduğunu anlatmaya başladı. Evde yenilen yemekleri yabancılıyor ve "biz Mathura'da farklı şeyler yerdik" diyor, eskiden giydiği kıyafetleri detaylı bir şekilde

anlatıyordu.

Küçük kız altı yaşına geldiğinde, anne ve babasına oğlunu sezaryenle nasıl doğurduğunu ve sonra nasıl öldüğünü anlatınca aile şoke oldu ve mahalle doktoruna bu hikayeyi anlattılar. Doktor altı yaşında bir kız çocuğunun bir sezaryen ameliyatını bu kadar detaylı olarak anlatması karşısında çok şaşırdı ve aile ilk kez çocuğun bir geçmiş yaşamından bahsediyor olabileceğine inanmaya başladı.

HİKAYELER CİDDİLEŞİYOR

Shanti Devi, anne babasından sürekli kendisini eskiden yaşadığı yer olan Mathura'ya götürmelerini istiyordu. Nihayet, ailenin uzaktan akrabası ve bir öğretmen olan Babu Bishandjand, Shanti Diva'ya eğer kocasının adını söylerse kızı Mathura'ya götüreceğini söyledi. Shanti adama n kulağına "Pandit Kedarnath Shaube" ismini fısıldadı. Adam, Pandit Kedarnath Shaube'ye kızın söylediklerini anlatan bir mektup yazdı, kısa bir süre sonra cevap geldi, Pandit Kedarnath Shaube kızın anlattıklarının büyük bir kısmının doğru olduğunu teyid ediyor ve küçücük kızla konuşması için Delhi'de bulunan bir akrabasını göndermek istiyordu.

Pandit'in kuzeni Kanjimal kızı ziyarete gelir ve kendisini derhal tanıyan kıza bir dizi soru sorar. Kızın tüm sorulara tatminkar cevaplar vermesi üzerine derhal Pandit'e haber verip kızı görmeye gelmesini ister.

BÜYÜK BULUŞMA

Pandit, kuzeni Kanjimal, oğlu Navneet ve yeni karısı ile kızın evine gelir. Kuzen Kanjimal kızı şaşırtmak için adamı Pandit'in ağabeyi olarak tanıştırır fakat Shanti Devi hemen onun kendi kocası olduğunu söyler.

Misafirlere yemek hazırlanacağında Shanti annesinden patates yemeği ve balkabağı püresi hazırlamasını ister, bunun üzerine Pandit donakalır çünkü kızın söyledikleri adamın en sevdiği yiyeceklerdir.

Shanti, oğlu olduğunu söylediği Navneet'i görünce hemen tanır ve çok heyecanlanır. Daha sonra Pandit, Shanti ile yalnız kalmak istediğini söyler, kıza sormak istediği sorular vardır. Bu konuşmanın ardından adam Shanti'nin Lugdi olduğuna artık emin olduğunu çünkü başka hiç kimsenin bilmesinin mümkün olmadığı şeyleri bildiğini söyler.

MAHATMA GANDHI OLAYA EL KOYUYOR

Aile Mathura'ya döndükten sonra Shanti çok üzülür. Bu arada kızın hikayesi medya aracılığı ile tüm ülkeye hızla yayılır ve Mahatma Gandhi'ye kadar gider. Gandhi kızla tanışır, anlattıklarından çok etkilenir ve arkasından tam 15 kişilik bir heyeti bu vakayı araştırmakla görevlendirir.

Heyet, kızı alıp trenle Mathura'ya götürdü. Şehre vardıklarında, Shanti kendilerini karşılamaya gelenler arasında daha önce hiç görmediği Pandit'in ağabeyini tanıyarak adamın kendisinin kayınbiraderi olduğunu söyledi.

Arabayla Lugdi'nin evine doğru giderlerken Lugdi'nin orada yaşadığı dönemlerden bu yana değişmiş olan her şeyi doğru olarak tespit etti. Evin önüne geldiklerinde yaşlıca bir adamın ayaklarına kapanarak onun kayınpederi olduğunu söyledi, bu da doğruydu.

Kız eve girince direkt olarak yatak odasını buldu ve içeride Lugdi'den kalan eşyaları tanıdı. Kendisine sadece Mathura lehçesinde kullanılan kimi kelimelerin ne olduğunu sorduklarında hepsini bildi.

Daha sonra tekrar bir arabaya binerek kızın kocası Pandit ile beraber yaşadığı bir diğer eve gittiler. Sürücüye yolu Shanti tarif etti. Evin bahçesinde bir kuyu olduğunu söyledi ve bulamayınca şaşırdı fakat hakikaten bir kuyu vardı ve Pandit kuyunun üzerini bir kaya ile örtmüştü.

Daha sonra kızı Lugdi'nin anne-babasının evine götürdüler. Orada yaşananlar o kadar duygusaldı ki bütün heyet gözyaşlarına boğuldu ve kızı Lugdi'nin ailesinden zorla ayırdılar.

Shanti hiç evlenmedi. Shanti Devi'nin reenkarnasyon olayı kadın 1986 yılında ölene kadar pek çok bilimadamı, araştırmacı, gazeteci, ruhbilimci ve din adamı tarafından incelendi ve asla "sahte" diye çürütülemedi. Mahatma Gandhi tarafından görevlendirilen heyet de raporlarına kızın hakikaten Lugdi'nin reenkarnasyonu olduğuna ikna olduklarını ve geçmiş hayatlarımızı hatırlamıyor oluşumuzun bizler için bir nimet olduğunu yazdılar.

Umarım tüyleriniz ürpermiştir!

Ayşe Deniz

Odatv.com