Bizim buralarda yalakaya yalaka derler

Metehan Demir (Hürriyet) beni 24.09.2013’de mahkemeye verdi. Bir sürü gazeteciyi her dönemde güçlünün yanında yer alıp, güçlüye hizmet etmeyi...

Metehan Demir (Hürriyet) beni 24.09.2013’de mahkemeye verdi.

Bir sürü gazeteciyi her dönemde güçlünün yanında yer alıp, güçlüye hizmet etmeyi gazetecilik olarak yutturdukları için sürekli eleştiriyorum.

Zira onlar gazetecilik mesleğinin aşağılanmasına neden oluyorlar.

Benim indimde Metehan Demir, Fatih Altaylı, Fatih Çekirge, Ergun Babahan, Mahmut Övür, Sevilay Yükselir türü gazeteciler her dönemin adamıdırlar.

Bu tür gazeteciler son dönemde “yalaka gazeteci” sıfatına layık görülüyorlar.

(TDK’ya göre Yalaka=(Halk ağzı) dalkavuk, arsız, sırnaşık)

Bu sıfat artık medyada Hükümet bağımlısı gazeteciler için sık sık kullanılıyor.

Metehan Demir’e 28 Şubat Döneminde benzer hizmetleri cuntaya (özellikle Çevik Bir’e) sunduğu için “genelkurmayorolog” ve “karargâh gazetecisi” sıfatları da verilmişti.

***

Metehan Demir “basın yolu ile kişilik haklarına saldırı yüzünden” tazminat talebi ile beni mahkemeye verirken (100.000 TL talep ediyor):

Davalının bir sonraki süreçte davacıya yönelik muhtemel ve gerçek saldırı tehditlerinin önlenmesi için tedbir kararı verilmesine” de karar alınmasını istiyor.

Açıkçası:

Metehan Demir, benim kendisine yönelik yazı yazmama engel olmak için, mahkemeden yasak kararı çıkarmasını, dolayısı ile benim Demir hakkındaki görüşlerimi beyan etmeme engel olunmasını da talep ediyor! ‘Düşünce özgürlüğüme’ sekte vurulmasını arzuluyor!

Türkiye’de ilk kez bir gazeteci, diğer gazetecinin düşünce özgürlüğüne engel olmak istedi.

Kaç avukatla konuştu isem, Basın Tarihi’nde şimdiye dek böyle bir ‘ahlaksız teklif’ yapılmadığını söylediler!

***

Allah’ın parmağı yok ki gözümüze soksun. Metehan Demir ile Egemen Bağış’ın Yüce Kur’an ve İslam ile alay eden, dini aşağılayan telefon konuşmasının tapesi evvelsi gece ortalık yerlere döküldü. Takke düştü, kel göründü!

Taraflar seslerin kendilerine ait olduğu ret edemediler ama çeşitli zamanlarda yaptıkları konuşmaların bir araya getirilerek (montaj edilerek) kendilerine haksızlık edildiğini savundular.

Benim konuştuğum uzmanlar arka plan sesleri hep aynı kalan, mantık silsilesi bu kadar tutarlı/iç içe bir konuşma metninin montaj ile yaratılamayacağı fikrindeler. Onlara göre bu bir “yekpare” konuşma!

Dilerim, Demir ve Bağış hemen yetkin bir “ses mühendisliği” kuruluşundan bu tapeninn montaj olduğuna dair resmi belge alırlar. Ben bu yapılana dek bu konuşmanın “yekpare” bir konuşma olduğunu, milyonlarca insan gibi kabul edeceğim.

Ayrıca bilinmelidir ki TCK-Madde:216’ya göre Demir ve Bağış suç işlemişlerdir. Eğer, dinleme legal ise mahkemede yargılanmaları gereklidir.

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama” başlığı altında TCK-Madde:216 demektedir ki:

i) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

ii) Halkın bir kesiminin benimsediği dinî değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması hâlinde, altı aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Unutulmasın ki Piyanist Fazıl Say’a, Twitter’da paylaştığı mesajlar nedeniyle, “halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçlamasıyla İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nde yapılan yeniden yargılamasında 10 hapis cezası verilmişti.

***

Metehan Demir ve Egemen Bağış hakkında kararı önce kamu vicdanı sonra mahkemeler verir.

Şahsımı ise konuşmanın içeriği değil, üslubu ilgilendiriyor.

Konuşma vıyır vıyır yalakalık kokan, seviyesiz, yeni yetme cahil delikanlıların konuşma biçimine özenen bir konuşma. Egemen, Metehan’a televizyonda ne söylemesi gerektiğini rahatça söylüyor (Mahmut Övür’ün Egemen Bağış’ı İBB aday adayları arasında gösterdiği yazıya atfen). Metehan Demir Kur’an ayetlerini alet ederek Aydın Doğan’la resmen alay ediyor.

Metehan’ın Egemen Bağış, Ömer Çelik, Yalçın Akdoğan ile yüz göz olduğu benim bile kulağıma geldiği için ben ona “yalaka” diyordum.

Ama bu kadar laubali olduklarını ben bile tahmin edemedim.

***

Egemen, ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün!

Bundan böyle hangi yüzle muhafazakâr seçmeninin önüne çıkacaksın?

Metehan, bizim buralarda senin gibilere “yalaka” derler, sizin orada ne diyorlar?

Bundan böyle hangi yüzle ekrana çıkacaksın, hangi yüzle gazetecilik yapacaksın?

Dr.Cüneyt Ülsever/ Yurt

Odatv.com

cüneyt ülsever metehan demir arşiv