BİR TEK YOL VAR

Geçen yıl Serhat İncirli’nin “Kıbrıslı Komünist Ferit Frank’ın Öyküsüdür” kitabını okuduğumda, Kıbrıs meselesi hakkında o güne kadar hiç aklıma...

Geçen yıl Serhat İncirli’nin “Kıbrıslı Komünist Ferit Frank’ın Öyküsüdür” kitabını okuduğumda, Kıbrıs meselesi hakkında o güne kadar hiç aklıma gelmemiş bir olayla karşılaştım. Şöyle:
Kıbrıs Komünist Partisi (AKEL) 24 Aralık 1926’da Türk ve Rum işçiler tarafından kuruldu.
AKEL’in zamanla Yunanistan komünist hareketiyle birleşme (Enosis) kararı partiyi böldü. Türk komünistler bu birleşmeye karşı çıkıp AKEL’den ayrıldı. Kitap bu süreci Kıbrıslı Komünist Ferit Hüseyin (Frank)’ın hikayesi etrafında anlatıyor.
Okuyunca anlıyorsunuz ki, Kıbrıslı komünistler milliyetçilik olgusunu aşamamışlar ve bölünmüşlerdi.
Bu kitabı niye anımsadım?
Dikkatlerden kaçmış olabilir; İsrail Komünist Partisi, abluka altındaki Gazze’ye deniz yoluyla yardım götüren Mavi Marmara gemisine yapılan baskını kınadı.
Bunun “Kıbrıs Komünist Partisi’ndeki bölünmeyle ne ilgisi var” diyebilirsiniz. Durun, mesele aslında benziyor.
1919’da kurulan İsrail Komünist Partisi (MAKİ) de 1965’te bölündü.
Sebep aynıydı:
Moshe Sneh liderliğindeki Yahudi komünistler, Sovyetler Birliği’nin İsrail karşıtı bir tutum takınmasından ve sürekli Filistin’in yanında saf tutmasından rahatsız oldu. Bu tavır partiyi böldü.
Çünkü Araplar’ın çoğunluğunu oluşturduğu komünistler, kendilerini anti-siyonist olarak tanımlayıp MAKİ’den ayrıldı. Bu grup 1 Eylül 1965’de RAKAH adında yeni bir komünist parti kurdu.
Evet Kıbrıs’taki benzer ayrılık İsrail’de de yaşandı. Yahudi ve Arap komünistler de milliyetçiliği aşamamışlardı.
Kıbrıs’taki ayrılık hala sürüyor.
İsrail’deki iki komünist parti arasındaki ayrılık 1981’de bitti. MAKİ sivil toplumcu/liberal sol RATZ ile birleşerek siyasi hayatına son verdi. Sonra 1997’de RATZ da bitti ama bu konumuz değil.
RAKAH, 1989 yılında adını tekrar MAKİ olarak değiştirip, İsrail’in tek komünist partisi olarak siyasi mücadelesine devam ediyor. Parti içinde sayıları az olmakla birlikte Yahudi komünistler de var.
Parti özellikle 2000’li yıllarda İsrail’de yaşanan militarizme ve Filistin ile Lübnan halkına karşı yapılan askeri saldırılara karşı çıkıp, gösteriler düzenledi. Hadash (Yeni) Bloku’nda seçimlere katıldı; 112 bin oy alarak 120 üyeli Knesset'de 4 sandalye kazandı.
Hadi bir soruyla meseleyi bizim topraklara taşıyalım:
Kıbrıs ve İsrail’deki komünist ayrılık Türkiye’de de yaşandı mı?
Yani, Türk ve Kürt komünistler milliyetçilik meselesini alt edebildiler mi? Bir dönem (TKP kontrolündeki TİP’de) bir Kürt komünisti genel başkanlığa kadar getirdiler ama yine de özellikle 12 Eylül 1980 darbesinden sonra bazı ayrılıklar yaşanmadı değil.
Neyse, nereden nereye gittik.
Aslında bu bölümde “dünyaca ünlü Filistinli şair Mahmud Derviş’in şiirlerini bilip de, Araplar’a düşman olunabilir mi?” diye soracaktım.
Yani Mahmud Derviş’in hayatını yazacaktım. Ama konuya öyle bir yerden girince nerelere geldim!
1961’de İsrail Komünist Partisi’ne kaydolan Mahmud Derviş, aynı bizim Kıbrıslı Ferit Hüseyin gibi büyük kopuşlar yaşadı.
İkisi de vatanlarından uzakta göçebe bir hayat sürdüler.
İkisi de dik duruşları nedeniyle partilerine de, devletlerine de hiç yaranamadılar.
Ve ikisi de inadına idealleri için var güçleriyle mücadele ettiler.
İsrail’deki, Filistin’deki, Kıbrıs’taki ve kendi topraklarımızdaki sorunu aşmamızın bir tek yolu var: Kardeşliğe mahkum olmak.
Ama komünist partiler bile böylesine bir kopuş yaşıyor ise işimiz hayli zor görünüyor…

Soner Yalçın
Odatv.com

komünist milliyetçilik israil arşiv