BİR 50. YIL BULUŞMASI: 196I ANAYASASI ve TİP

Türk Sosyal Bilimler Derneği tarafından düzenlenen 12. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinde, 1961 Anayasası’nın 50. yılı ve Türkiye İşçi Partisi’nin...

Türk Sosyal Bilimler Derneği tarafından düzenlenen 12. Ulusal Sosyal Bilimler Kongresinde, 1961 Anayasası’nın 50. yılı ve Türkiye İşçi Partisi’nin kuruluşunun 50. yılı, peş peşe iki ayrı oturumda anıldı ve tartışıldı. 14-16 Aralık 2011 tarihlerinde ODTÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen 12. Kongre de öncekiler gibi, bildiri ve tartışmalarıyla sosyal bilimler tarihindeki yerini aldı. Sosyal bilimcilerin araştırma bulgularının ve düşüncelerinin paylaşıldığı, dünyada ve Türkiye’deki gelişmelerin birlikte değerlendirildiği bir tartışma ve buluşma işlevi gören Kongrede, açılış ve kapanış oturumları dışında, üç gün boyunca 72 oturumda 278 bildiri, 335 bilim insanı ve araştırmacı buluştu; izleyici ve tartışmacılarla birlikte canlı ve dinamik bir kültür ortamı oluştu. Genç Sosyal Bilimciler ve Behice Boran ödülleri dağıtıldı.

Kongrenin, aynı salonda peş peşe yapılan 48. ve 56. oturumlarında, 50. yılları kutlanan 1961 Anayasası ile TİP’in, 1960’lı yıllarda gerçekleştirdikleri buluşmanın Türkiye’nin sosyal ve siyasal yaşamındaki yeri yeniden anımsandı ve tartışıldı. İlk oturumda katılımcılar (Halil Güner, İlker Kılıç ve Ali Rıza Aydın), 1961 ve 1982 Anayasalarının Türkiye’de toplum üzerindeki etkilerini, 1982 Anayasa’sı ile getirilen bireysel başvuru kurumunu, Anayasa’nın ekonomi politiğini ve Anayasa kurallarının nasıl keyfi uygulandığını ya da hiç uygulanmadığını bulgularla anlatarak, yeni anayasa tartışmalarının geleceğinin anlamını, daha doğrusu anlamsızlığını tartıştılar. İkinci oturumda ise dört katılımcı (Raşit Kaya, Can Açıkgöz, Metin Çulhaoğlu, Gencay Şaylan) TİP’in faaliyette bulunduğu sürede gerçekleştirdiklerini anlatarak bugüne bıraktığı mirasın, mirasların önemini vurguladılar. Ulaşılan önemi sonuçlardan biri, “bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm” savaşımında Meclis içinde ve dışındaki dinamik yapısı ve üretkenliğiyle TİP’in, bugün hukuksal olarak var olmasa bile, sınıf savaşımında yaptıklarıyla ve “TİP gibi muhalefet” sloganı ve uyarısıyla hâlâ yaşıyor olmasıydı. Sermayenin sınırsız tahakkümünün tavana vurduğu günümüzde, bu mirastan başta Meclis’teki muhalefet partileri olmak üzere herkesin alacağı çok ders olduğu kuşkusuz.

1960’lı yıllara damgasını vuran, 1961 Anayasası ve TİP birlikteliğinin belki de en önemli ve kalıcı etkisi, soyut anayasa metinlerinin, özgürlük, eşitlik ve adaletin gerçekleştirilmesinde, gücünü anayasanın soyut anlatımından değil, toplumsal gerçekçilikten alan “katalizör” görev olarak ortaya çıkıyor. Katalizör işleviyle TİP, 1961 Anayasası’nın, “özgürlükçü, eşitlikçi anayasa” damgasını taşımasına, onun içinden çıkan anayasal denetim kurumu olan Anayasa Mahkemesi’ne ivme kazandırılmasına, anayasa yargısının temelinin atılmasına ve anayasanın hak ve özgürlükler lehine yorumlamasına önemli katkılar yaparken, günümüzde dillere alınmaktan bile kaçılan sınıfsal bakışın, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm ilkelerinin teoriden uygulamaya geçişinin, parlamento içinde ve anayasal denetimde etkisinin olabilirliğini de kanıtlamıştır.

12. Sosyal Bilimler Kongresi, 1961 Anayasası ve TİP ile birlikte iki büyük fikir ve eylem insanını da buluşturdu. Anayasa oturumu, Server Tanilli, TİP oturumu da Halit Çelenk hocalarımız anısına yapıldı. Yaşamlarında, fikirlerinde, eylemlerinde, hukuk içinde ve yargıda devrimci duruşlarını son nefeslerine kadar sürdüren, başka bir dünyayı olanaklı gören bu hak savaşçıları önünde katılımcılar saygı ile eğildi. Sevgili Serpil Çelenk Güvenç’in oturumun sonunda yaptığı konuşma ve “babam son nefesine kadar bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesini bırakmadı; yaşasın bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesi” sözleri, başka bir dünyanın olanaklı olmadığını söyleyenlere ve sermayenin sınırsız tahakkümüne teslim olanlara en sert ve uyarıcı yanıt oldu. Tanilli Hocanın Uygarlık Tarihi kitabı nedeniyle yargılandığı mahkemede yaptığı savunmanın sonunda yargıçlara hitaben, “Ben, içinde yaşadığım çağa ve topluma karşı, bir bilim adamı olarak, sorumluluğumu yerine getirdim. Şimdi sorumluluk sırası sizde” sözlerine gönderme yaparak biz de; “1961 Anayasası da, TİP de, Tanilli ve Çelenk hocalarımız da sorumluluklarını yerine getirerek öyle miras bıraktılar ki, şimdi sıra bizlerde, sizlerde” diyelim. Evet, şimdi daha zor ama daha gerekli…

Ali Rıza Aydın

Odatv.com

tip 1961 anayasası arşiv