Binali Yıldırım'la Hakan Fidan arasında ciddi bir sorun var

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ne Savcılık ifadesinde ne TBMM'ye gönderdiği cevapta yer almayan ve MİT Müsteşarının TBMM'ye cevabında da olmayan bu görüşmeyi nereden biliyoruz?

Erdoğan 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin ilk anda yaptığı açıklamalarda sonradan bazı değişiklikler yaptı. Darbeyi eniştesinden gündüz saatlerinde değil, gece haber aldığı, MİT Müsteşarının kendisini değil, ama Koruma Müdürünü aradığı şeklinde...

Başbakan Binali Yıldırım ise 1 yıldır, özellikle MİT Müsteşarı hakkında ısrarla aynı şeyleri anlatıyor.

Mesela;

Geçen yıl darbeden birkaç gün sonra bir televizyon programında, “MİT neden haber vermedi?” sorusunu şöyle cevapladı:

“Cevabını ben de arıyorum. MİT bana bağlıdır, Cumhurbaşkanı'na her şeyi haber verir, ama maalesef biz süreçten haberimiz olmadı.”

Devamında ise hem MİT, hem Genelkurmay'ı şöyle eleştirdi:

“Bir ton emir hazırlamışlar. Hepsi inceden inceye çalışılmış. Ben olanları anlatıyorum, bunun yorumunu da vatandaş yapsın. İstihbarat Genelkurmay'a aktarmış. Önlem alınamamış Kuvvet Komutanlarının tamamı, Genel Kurmay Başkanımız dahil derdest edilmiş Akıncı'ya götürülmüş. Bu onaylanacak bir şey değil. Bana neden haber verilmedi? O sorunun cevabını ben de arıyorum. Bizim süreçten haberimiz olmadı... Bunların hepsi rastlantı mıdır, yoksa planın bir parçaları mıdır bu sorular haklı olarak soruluyor. Bunlar ortaya çıkacak, bunların hepsi detaylı olarak araştırılacak. Herkes düğüne gidiyor, yıllarca kendisinin komutanlık yaptığı, nikah şahidi olarak davet edildiği insan gitmiyor. İzmir'de tatildeyken tatilini kesiyor Ankara'ya gelme ihtiyacı duyuyor. Garip olacak birçok olay arka arkaya geliyor. Düğün basılıyor, o komutanlar derdest ediliyor. Bütün bunlar, hepsi bir şeylerin ters gittiğini ve bir şeylerin çok öncesinden planlandığını, hazırlıkların yapıldığını gösteriyor. Komuta kademesine birkaç yıldır Sayın Cumhurbaşkanımız bu işin çok hafife alınacak bir mesele olmadığını, üzerine gidilmesini hep söyledi, ama bu kadar büyütülecek bir mesele yok diye olay olduğundan küçümsendi. Nihayetinde bu iş kendilerine, kuvvet komutanlarına kadar dayandı. Komutanlar abartılacak bir şey yok diyordu.”

Başbakan Yıldırım yine geçen yıl Ağustos başında da MİT'ten şöyle yakındı:

“Bana nakledilen, MİT'in naklettiği şu; Bir binbaşı bir önemli bilgi için MİT'e gelmek istiyor. Erken geliyor. Saat 15:00 civarında kabul ediliyor. Kabul edilince, 'Ben izindeydim, beni geri çağırdılar, dediler ki 7'de hazır ol, görevin helikopterle gidip, MİT'i bombalamak. Hakan Fidan'ı alıp gelmek' diyor. Gelen arkadaş ne anlattı, detayını bilmiyorum. MİT Başkanı'ndan dinlediklerimi söylüyorum. Onun üzerine Genelkurmay Başkanı Hakan Bey'i çağırıyor. 8'e kadar bir arada oluyorlar ve o ara Genelkurmay Başkanı sağa sola talimatlar gönderiyor. Sonrası malum. Ben bunu MİT Başkanı'na sordum, nasıl olur dedim. Başbakan'ın, Cumhurbaşkanı'nın haberi yok. Tamam Genelkurmay Başkanının bilgisinin olması gayet doğal, ama aynı zamanda Başbakana da söylemeniz gerekiyor, çünkü siz Başbakana karşı sorumlusunuz bağlısınız. Tabii onun cevabını veremedi. Herhangi bir şey de söyleyemedi, doğrusu bu.”

Yıldırım son olarak 15 Temmuz'un yıldönümü öncesinde biraraya geldiği gazetelerin genel yayın yönetmenlerine, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı saat 22.40 gibi aradığını, ancak herhangi bir bilgi alamadığını vurguladı.

Yıldırım'ın tüm bu açıklamalarında ortak birkaç nokta daha vardı; Günü geldiğinde, “Nerede ne yanlış yapıldığı ve bürokrasinin ne yanlış yaptığının” sorgulanması, istihbaratla ilgili dağınıklığın giderilmesi ve “dinleyenin de kontrol edilmesi” gerektiği mesajlarını verdi.

FİDAN BAŞBAKANA “YALANCI MI” DİYOR

Bunları niye hatırlattık?

Hürriyet Yazarı Abdülkadir Selvi, 15 Temmuz'u “aydınlatmaya” çalışırken, işler daha da karıştığı için.

Selvi'nin bugünkü yazısında iki önemli detay var.

İlki Başbakan Binali Yıldırım ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan görüşmesine dair; MİT Müsteşarı’nın saat 22.20’de Başbakan’la, 22.27’de ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüştüğünü, her iki görüşmede de Fidan'ın, MİT’e gelen ihbardan ve Genelkurmay’a giderek aldıkları önlemlerden söz ettiğini aktarıyor.

Bugüne kadar Selvi'nin bu konudaki iddialarına MİT'ten herhangi bir yalanlama gelmediği dikkate alındığında, Fidan, Başbakan Yıldırım'a “yalancı” demiş olmuyor mu?

YILDIRIM’IN CANI CAN DEĞİL MİYDİ

Selvi'nin yazısındaki ikinci detaya gelince;

MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın Genelkurmay'da Hulusi Akar ve Yaşar Güler'le birlikteyken, Erdoğan'ın Koruma Müdürü Muhsin Köse'yi arayıp, “Muhsin dışarıdan bir saldırı olsa yeterli gücün, silahın ve adamın var mı?” diye sorduğunu biliyoruz.

Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ne Savcılık ifadesinde ne TBMM'ye gönderdiği cevapta yer almayan ve MİT Müsteşarının TBMM'ye cevabında da olmayan bu görüşmeyi nereden biliyoruz?

Dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in 19 Temmuz'da Savcılığa verdiği ilk ifadede değil, ancak 7 Ekim 2016'daki ikinci ifadesinde anlattıklarından.

Selvi'nin bununla ilgili paylaştığı yeni bilgi şu:

MİT Müsteşarı, Genelkurmay Karargâhı'na girerken “Her zaman olduğu gibi cep telefonlarını araçta bıraktığından”, Erdoğan'ı Hulusi Akar aracılığıyla arıyor. Akar'ın talimatı üzerine telefonu darbeci yaver Levent Türkkan çeviriyor ve Fidan, Erdoğan'ın Koruma Müdürü Muhsin Köse'yle o konuşmayı yapıyor.

Üstleri aranmadığına göre, MİT Müsteşarı veya korumalarının Genelkurmay'a telefonsuz girmesi “olağan” işlerden midir bilinmez, ama şunu sormak gerekmiyor mu?

Nerede olduğunu çoğu kimsenin bilmediği Erdoğan için bu uyarıyı yapma ihtiyacı duyan MİT Müsteşarı, o gece İstanbul'da bulunduğu bilinen ve tabiri caizce açık hedef olan, kurşunların altından geçen Başbakan Binali Yıldırım için neden aynı uyarıyı yapma ihtiyacı duymadı? Darbeci Levent Türkkan’ın telefonundan Yıldırım veya Koruma Müdürünü de arayamaz mıydı?

Görünen o ki, Başbakan Binali Yıldırım ile MİT Müsteşarı Fidan arasında ciddi bir “sorun”, en azından bir “güven bunalımı” var.

Artık mızrak çuvala sığmadığına göre, ne olacak?

Erdoğan, bu iki isimden birini mi tercih edecek yoksa MİT'i de doğrudan kendisine bağlayarak mı bu “sorunu” çözecek?

Müyesser Yıldız

Odatv.com

Binali Yıldırım'la Hakan Fidan arasında ciddi bir sorun var - Resim : 1

Binali Yıldırım'la Hakan Fidan arasında ciddi bir sorun var - Resim : 2

başbakan 15 Temmuz darbe hakan fidan MİT genelkurmay Hulusi Akar Erdoğan binali yıldırım arşiv