Başbakan Erdoğan The Godfather'ı izliyor mu

Filmlerde görüyoruz… Mafya liderleri çok ince ruhlu insanlar! Öldürdüklerine şatafatlı cenaze törenleri yapıyor, infaz ettikleri kişinin ailesine...

Filmlerde görüyoruz…

Mafya liderleri çok ince ruhlu insanlar!

Öldürdüklerine şatafatlı cenaze törenleri yapıyor, infaz ettikleri kişinin ailesine ekonomik yardımda bulunuyorlar…

****

Başbakan’ın Emekli Orgeneral Ergin Saygun’u ziyaret etmesi ve onun ailesine gösterdiği ilgi galiba böyle bir şey…

TSK’ya akla hayale gelmeyen suçlamalar yaparak Balyoz, Ergenekon ve Casusluk gibi davaların bayraktarlığını yapan Başbakan, -artık amacına ulaşmış olmalı ki- ‘insani’ bir görev yapmanın çabası içine girmiş bulunuyor.

Saygun’u ziyaretini anlatırken, “İnsani bir görev yapmanın mutluluğu içindeyim” diyor.

Belli ki, TSK’ya bunca yaptıklarından duyduğu vicdan azabını biraz olsun hafiflettiğine inanıyor.

Bu ordunun en üst düzey generallerini, kendine darbe yapmakla suçlayarak, “Ben bu davaların savcısıyım!” diye mahkemeleri baskı altına alan Başbakan, istediği sonuca ulaştı elbette.

Görüldüğü kadarıyla sadece savcı olarak kalmadı. Hem Balyoz ve hem de Ergenekon davalarındaki mahkemelerin karar vericisi de oldu…

****

Bu davalarla ayıklanan, sindirilen ve ayaklar altına alınan TSK’nın eski halinden artık eser kalmadı.

Ne TSK’nın onurlu ve yurtsever refleksi var artık, ne de o onurlu refleksin sahipleri olan eski komutanlar…

Birçoğu, bir ölüm cezası anlamı taşıyan mahkeme kararlarıyla yaşamlarını hapishanelerde tüketiyorlar…

Dışarıda kalanlar ise öyle korku içindeler ki sormayın!

Bir şey söyleyecekleri zaman, önce sola, sonra sağa, sonra bir kez daha sola baktıktan sonra gökyüzünü de gözden geçirip öyle konuşuyorlar…

Ödleri patlıyor, bir iddianamenin bir kenarında adları geçer de, Başbakan’ın savcı olduğu davalardan birinde yargılanırlar diye…

Şakası yok, kanıt manıt aranmadan, PKK’lı bir gizli tanığın ifadesi ile hayatları sönebilir…

****

Ergenekon ve Balyoz’dan içeri atılan komutanlara “Barsaklar temizleniyor!” hakaretinde bulunanlar, şimdi timsah gözyaşları ile ‘yeni TSK’yı savunma gösterisinde bulunuyorlar.

Başbakan’ın “TSK’da moral kalmadı. Terörle nasıl mücadele edecek bu insanlar?” sözlerine aldanmayın siz…

Bu sözler, TSK’yı ayaklar altına almış bir Başbakan’ın, TSK’nın başına getirdiği –yetkisiz ve kendine bağlı- generalleri mutlu etmeye çalışmasından başka bir şey değildir.

****

‘Yeni TSK’ için söylediği olumlu sözler ve Ergin Saygun’a özel ilgisi nedeniyle Başbakan’a sempati duymaya başlayanlar olur mu bilmiyorum.

Ama, Saygun’un kızı Ece Saygun’un, Erdoğan’la iletişimini görünce bu konuda değişik duygulara kapılıyor insan.

Ece hanım, babasının tutuksuz olmasından duyduğu mutluluk nedeniyle mi, yoksa bir Stokholm Sendromu* içinde mi, Recep Tayyip Erdoğan’a karşı saygı havasına büründü anlamak zor…

****

Ergin Saygun Paşa, dileriz en kısa zamanda iyileşir ve tüm belleği eksiksiz yerine gelir.

Ama kızı Ece Hanım’ın söylediklerinden anladığımız kadarıyla bazı bellek sorunlarını yaşaması olası.

Benim korktuğum şey, Saygun Paşa’nın, kendinin tutuklanmasına neden olanları ve mahkemelerde yaşadıklarını unutması…

Çünkü, eğer TSK’ya ve kendine yapılanları anımsamaz da, Başbakan’a Ece hanımın gözüyle bakmaya başlarsa ona da Stokholm Sendromu tanısı koyanlar olabilecektir.

****

Artık TSK’nın tasfiyesi tamamlanmıştır.

Başbakan, ‘yeni’ TSK’nın başına getirdiği generallerle el ele vererek onurlarıyla oynadığı bazı generallere iyilik etme ve yakın görünme çabası içindedir.

Tıpkı Mafia’nın, öldürdüğü kişilerin ailelerine yardım etmesi ya da onların cenazelerini kaldırması gibi bir şeydir bu…

Yerle bir ettiği TSK’ya ve onurlarıyla oynadığı askerlere –belli ki ‘yeni’ TSK’yı yönetenlerin önerisi ile- el uzatmaya çalışmaktadır…

Sakın aldanmayın!

Bu davranışta yeni bir sömürünün işaretleri vardır.

“Eski TSK nasılsa bir daha kendini toplayamaz. Artık ‘Yeni TSK’ üzerinden puan toplama zamanıdır” düşüncesidir, Başbakan’ın Saygun’a gösterdiği ilgi…

Prof. Dr. Suat Çağlayan

Odatv.com

*Stokholm Sendromu; Bir kişinin, kendisine şiddet uygulayan kimseye sempati, empati duyması hatta aşık olmasıdır.

Gotfather başbakan erdoğan arşiv