Bakmayın Arınç'ın 'acımasız davranacağız' dediğine

Tarih 15 Ağustos 2014; PKK’nın ilk silahlı eylemi olan Eruh ve Şemdinli baskınlarının 30’uncu yıldönümünde İmralı’ya giden HDP milletvekilleri...

Tarih 15 Ağustos 2014; PKK’nın ilk silahlı eylemi olan Eruh ve Şemdinli baskınlarının 30’uncu yıldönümünde İmralı’ya giden HDP milletvekilleri teröristbaşıyla şimdiye kadar olan en uzun görüşmeyi gerçekleştirdi. İmralı heyeti, teröristbaşının “30 yıllık savaş müzakereyle sonuçlanma aşamasında” dediğini belirtip, “30 Eylül’e kadar çözüm sürecinin yol haritasının” açıklanmasını istediğini duyurdu. Ayrıca müzakere aşamasında kritik rol üstlenecek “İzleme Kurulu”nun da bu yol haritası kapsamında oluşturulacağı bildirildi.

Tarih 18 Eylül 2014; HDP milletvekilleri Kandil’e çıktı, Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Özel’in geçmişte “paralel devlet” dediği KCK yöneticileriyle görüştü. Pervin Buldan, “Çözüm süreci ile ilgili takvim bize henüz iletilmedi. Kandil de bu konuda artık tepkisini ortaya koydu. 30 Eylül tarihi denmişti, henüz bizimle paylaşılan bir şey olmadı. Beklenti 30 Eylül tarihine kadar yol haritasının kamuoyuna açıklanmasıdır. Bizim de beklentimiz budur, ama aynı zamanda bu tarihe kadar sayın Öcalan’ın koşullarının acilen değişmesi gerekiyor” açıklamasını yaptı.

Tarih 26 Eylül 2014; Washington’a giden HDP eşbaşkanı Selahattin Demirtaş PKK’nın Bitlis-Diyarbakır yolu üzerindeki polis noktasına düzenlediği saldırıyı (Yardıma giden 3 polis şehit oldu) değerlendirirken, “Dikkat ederseniz, hem KCK yetkilileri, hem sayın Öcalan bazı açıklamlar yaptılar. 30 Eylül'e kadar yol haritasının açıklanmasını ve üzerine en azından ortak mütabakata varılan bir programın çıkarılmasını deklare ettiler” dedi.

Bugün 30 Eylül.

Bakanlar Kurulu toplandı. Hükümet Sözcüsü ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, şunları söyledi:

“Çözüm süreciyle ve TBMM’den çıkan bir kanun var, terörün sona erdirilmesine dair bir kanun. Bu 6 maddelik bir kanundur. Bununla ilgili bir Bakanlar Kurulu kararının çıkarılması çalışması yapılmıştı. Bu çalışmalara ilişkin bir Bakanlar Kurulu kararıdır, Cumhurbaşkanımızın imzasıyla yayınlanacaktır. Esasen Resmi Gazete’de yayınlandıktan sonra da terörün sona erdirilmesi kapsamında yapılacak çalışmaları, kurulan birimleri, sizler de Resmi Gazete’den alıp okuma imkanınız olacak. Bu çalışmalara ilişkin esaslarda çalışma alanlarını, yapılanmayı başlıklar altında belirliyoruz. Çalışma alanları, zikrettiğim 6555 sayılı kanunun ikinci maddesinde belirlenmiştir. Sosyal programlar, ekonomik tedbirler, toplumsal destek ve sivil toplum çalışmaları, sorunun parçası olan aktörlerle temas, diyalog, eve dönüşler ve bununla birlikte sosyal hayata uyum çalışmaları başlığı altında kapsayıcı bir yapılanma ortaya konmuştur. Yapılanmada iki ayaklı, çözüm süreci kurulu ve koordinasyon kurulları. Kurulun üyeleri, bizzat Başbakan veya görevlendireceği Başbakan Yardımcıları. Adalet, İçişleri, Milli Savunma Bakanları ve MİT Müsteşarı. Her çalışma alanıyla ilgili sorumlu kurum ve kurullar belirlenmektedir. Bununla yapmak istediğimiz şey, Meclis’teki görüşmeler sırasında da açıkça ortaya konmuştu. Türkiye’nin müzmin bir sorunu olan terörü tamamen sona erdirmek. Zannediyorum 280 oyla Meclis’ten geçti. Çözüm süreci dediğimiz konuda da bundan sonraki aşamaların kanun çerçevesinde yürütülmesi ve komisyon ve kurullarının çalışmalarını bu kanun çerçevesinde yürütmesinin esasları belirlenmiş oldu.”

Kısacası tam 30 Eylül’de AKP iktidarı, PKK’nın buyurduğu gibi “yol haritasını” hazırlayıp, Cumhurbaşkanına gönderdi.

PKK’ya bu “bayram paketinden” sonra bakmayın Arınç’ın, “Asayişi bozan kısmen terör ve asayişsizlik konusunda, acımasız davranışımız söz konusu olacaktır” demesine.

Bölücü terör örgütü, vura vura, yaka yaka, kaçıra kaçıra her istediğini yaptırdı, yaptırıyor, daha da yaptıracak. Zira Arınç, açıklamasının satır aralarında şu “teminatı” da verdi:

“Bugünlerde tartışması yapılan çözüm süreci bitti, şantaja yönelik konuşmalar bizim açımızdan geçersizdir. Hükümetimiz bu konuda ciddidir. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması noktasında varlığını ortaya koymuştur.”

HEDİYE PAKETİNDE NELER OLACAK

Suriye’de savaşa girdik, giriyoruz derken, PKK paketinin arada kaynatılacağı anlaşılıyor. Kaldı ki, gerçekte bu paketle tezkere arasında, IŞİD’le mücadelede PKK’ya kazandırılmak istenen yeni satatü açısından doğrudan bağlantı da var.

Arınç’ın belirttiği gibi, içinde ne olduğunu Resmi Gazete’de okuruz, okuyamayız veya anlayamayız, ama çok önemli şeyler olacağı kesin.

Yol haritasını okuma ve anlamada “pusula” niyetine, 15 Ağustos’ta İmralı’daki o en uzun görüşmeye katılan Sırrı Süreyya Önder’in 19 Ağustos’ta PKK’nın yayın organı Özgür Gündem’e yaptığı açıklamayı özetleyelim. Teröristbaşı şunları istiyordu:

-30 Eylül’e kadar “mutabakat sağlanması” (sağlandı)...

-Sürecin adlandırılması, kendi görüşme ve çalışma koşullarının bu sürecin ruhuna uygun bir hale büründürülmesi, sekreteryadan tutun, komisyon teşekkülleri ve uzmanlara, sivil toplum temsilcilerinden, medyadan yararlanmaya değin bir dizi yeni düzenleme...

-Kandil’le doğrudan temas kurmasının sağlanması...

-Bu konuda tüm görüşmelerin belgeli olması, yani mutabakat zaptı imzalanması...

Teröristbaşının, Suriye veya IŞİD’le doğrudan ilgili buyrukları ise şunlardı:

-Türk-Kürt ittifakının kurulması...

-Peşmerge, PKK ve YPG’nin ulusal barış gücü olarak kurumsallaşması...

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan’ın, “Kandil'de yan gelip yatıyor, Kobani'dekilerle ilgili edebiyat yapıyor. Sen orada konuşacağına, git o zaman orada mücadele et” demesi, boşuna değilmiş demek!..

Kurban Bayramı için kurban bağışlarının TSK’ya, LÖSEV’e vs. yapılması isteniyor. Gerek kaldı mı; Bir millet, PKK’ya “kurban” veriliyor!..

Mamak, Şirinyer, Eskişehir, Malatya ve Antalya’ya kucak dolusu sevgiler

Müyesser Yıldız

Odatv.com

PKK bülent arınç arşiv