Astrologlar deprem için ne diyor

Son yıllarda büyük gezegenlerin toprak elementine geçmesiyle birlikte zaten birçok astrolog toprağı ilgilendiren konuların gündeme geleceğini belirtiyordu.

Yeni bir yıla girerken dünyayı nelerin beklediği ile ilgili kahinlerin görüşüne değinen haberlere illa ki rastlarsınız. Hele ki bir de isim yapmış ama artık hayatta olmayan bir kahinse, arşivden günümüze uyarlanabilecek başlıklar cımbızla çekilerek tekrar ısıtılır ve gündemi meşgul edecek argümanlara dönüşür.

Hatırlayanlarınız vardır, 2019’un başında Nostradamus’dan Baba Hanga’yabirçok önemli kahininTürkiye’yi büyük bir depremin beklediği yönünde kehanetleri gün yüzüne çıkmıştı. Gerçi bu yeni bir şey değil. 1999’dan bu yana, deprem adlı dikenin üzerinde oturmayı neredeyse kanıksamış bir toplum olarak her yıl bu tip öngörüler radarımıza giriyor, girmese de değip geçiyor. Ama toplumsal bellek, insan belleğinden hızlı zayıflıyor ve depremin açtığı yaraların acısını hızlıca örtüp yaşamaya bakıyoruz. Aslına bakarsak bunu daha çok ruh sağlığımız için yapıyoruz.

Öngörülerden bir tanesi ise 2019’un başında Hollanda merkezli deprem tahmin platformu Ditrianum’un kurucusu Frank Hoogerbeets’in Türkiye’yi bekleyen 6 veya 7 şiddetindeki depremle ilgiliydi. Günlük tahminlerinde evrenin hareketlerini ölçen bir yazılım ile gökyüzü hareketlerinden yararlandığını ifade eden Hoogerbeetsdaha önce de bildiği Japonya ve Nepal depremleriyle ünlenmişti. Elektromanyetik hareketlilikten olacak depremin sadece büyüklüğü ve şiddeti hakkında bilgiler verebildiğini, yer bilgisinin kesinlikle verilemeyeceğinin altını çizse de; son depremler itibariyle İstanbul’daki tehlikenin sürebileceği yönündeki açıklamaları bir anda gündeme oturdu. Keza kendisinin verdiği bilgilerin çok daha detaylısını pek kıymetli bilim adamlarımızdan zaten günlerdir, hatta yıllardır dinliyorduk.

Astrologlar deprem için ne diyor - Resim : 1

Aslında geleceğe yönelik tahminde bulunmanın, yani kehanetin tarihi çok eski uygarlıklara dayanıyor. Özellikle Antik dönemde tanrıların dünyevi olaylarla ilgili görüşlerinin kâhinler aracılığıyla bildirdiğine inanılırdı. Hatta öyle ki, ülkeyi tehdit eden bir uğursuzluğuntanrıları kızdırmış olabileceği ihtimaline karşı verilecek kararlar bilekahinlere aitti. Bu nedenle o dönem kurulan büyük devletlerde kehanetlerle uğraşan ruhban bir sınıf ortaya çıkmış ve politik bir önem kazanmışlardı.

Yine bu dönemde kehanette bulunmanın en önemli yollarından biri aynı günümüzde de olduğu gibi astrolojiydi. Gökyüzü hareketlerini anlamlandırmaların o dönemdeki nedeni, gökyüzünün tanrıların katı olduğuna duyulan inançtı. Sonraları ise astrolojinin temelini, dünya da dahil olmak üzere gök cisimlerinin birbiriyle olan bağlantısının birbirini etkilediği düşüncesi aldı. Günümüzde ise eylemsel ve zamansal potansiyelleri gösteren bir istatistik aracı olarak birçok kişi, kurum, hatta devletler tarafından bile başvurulan bir yöntem haline geldi. Reagan döneminde Beyaz Saray’a kadar giren astroloji Hindistan başta olmak üzere birçok ülkede, hatta ülkemizde bile önemli konularda bilgisine başvurulan bir alan haline geldi.

Astrologlar deprem için ne diyor - Resim : 2

ASTROLOGLAR DEPREM İÇİN NE DİYOR

Son yıllarda büyük gezegenlerin toprak elementine geçmesiyle birlikte zaten birçok astrolog toprağı ilgilendiren konuların gündeme geleceğini belirtiyordu. Toprak deyince akla illa ki deprem gelmesin, yer altı kaynakları, toprak kayıpları, savaşlar, hatta maddi dünya ile bağ yaratan ekonomik konuların da daha vurgulu olacağı öngörüler arasında. Astroloji ve deprem deyince birçok kişinin aklına aynı soru geliyor. Sonuçta gezegenler dünyanın genelinde yaşanacaklar hakkında bir fikir vermiyor mu? Bunu ülkeye, şehre, insana nasıl indirgeyebiliriz? Aslında o da, bahsedilen konuların başlangıç zamanlarına denk gelen haritalar vasıtası ile oluyor. Yani konu bir kişiyse doğduğu zaman, ülkeyse kuruluş zamanı olarak ele alınıyor. Hal böyleyken Türkiye ve İstanbul’un yıldız haritasında depreme yönelik ipuçları bulunur mu diye Astrolog ve Eğitmen Meral Pala’dan konuya ilişkin bir yorum aldık :

“Türkiye, ilerletilmiş haritasında 2023 yılına kadarbalzamik denilen bir süreçte. Bu, ayın ışığının kapanması, şartların kontrolümüzde olmaması anlamına geliyor. Bir nevi yeni bir doğuşa hazırlık gibi de düşünülebilir. İlginçtir ki bu ay fazı İstanbul’un ilerletilmiş haritası için de geçerli ve malefik(kötücül) bir gezegen olan Satürn ile kavuşum halinde tam İstanbul’un yükselenine doğru ilerliyor. Yani önemli sınavlardan geçeceğimiz bir dönem denilebilir.Yine Türkiye haritasına dönersektoprak elementindeve bugünlerde geri hareketinde olan Uranüs Türkiye’nin Güneşiyle aynı derecede karşıt açı, yani gerilim oluşturuyor. Son yaşadığımız depremi tetikleyici bir unsur kabul edilebilir. Uranüsdoğası gereği ani olaylara gebedir vebunu genelde yaptığı şekilde kopuşla değil, bu transitinde toplumuuyandıran, harekete geçiren bir üslupla sergilemiş olabilir. Her ne kadar deprem, tek bir gezegen ile açıklanamayacak kadar derin ve çoklu göstergelere ihtiyaç duyacak kadar katmanlı olsa da,1939 yılında yaşanan 7.9 büyüklüğündeki Erzincan depreminin yineUranüs’ün Boğa burcundaki seyri sırasında gerçekleştiğini hatırlamakta fayda var. Umarım yaşadığımız bu deneyim, önlemlerimizi yeniden gözden geçirmemize imkan verebilecek bir fırsat sunmuştur.”

Günümüz teknolojisi bilginin hızlı yayılmasına imkan verirken, işlenmiş, çarpıtılmış yanlış bilginin bir kaygı toplumu yaratmasına imkan vermemesi kaçınılmaz. Bu yüzden ihtimallerin potansiyelini bilmek, alacağımız kişisel önlemler adına önemli. Eforumuzu nasıl olacağına değil, bizim o esnada hatta sonrasında ne yapacağımıza harcamalıyız.

Depremin bir adım öncesinde bile, bir adım ötede olabilmek için...

Elçin Demiröz

Odatv.com

Elçin Demiröz Deprem arşiv