Aslında Türkiye'yi anlatıyorum... Gına geldi

Soner Yalçın yazdı: Her türlü ayrımcılık ile mücadele ederken insanları bıkıp usandırmamak/ gına getirmemek lazım! Çünkü: Ters tepip kanıksama ya da düşmanlık gibi olumsuz hâl ortaya çıkabiliyor.

Aslında Türkiye'yi anlatıyorum:

Geçen hafta ABD'de bazı eyaletlerde, vali (vali yardımcılığı, başsavcılığı ve meclis) seçimi yapıldı. Sandıklar açılınca Amerika şaşırıp kaldı…

Tam bir yıl önce/ 3 Kasım 2020 seçimi Amerikan tarihinin en büyük oyuyla kazanan Demokratlar/Biden, bu kadar kısa sürede büyük oy kaybetti!

Virginia'dan örnek vereyim:

Geçen yıl eyaletteki ABD başkanlık seçiminde Biden yüzde 54.4, Trump yüzde 44.2 oy aldı. 10 puan fark vardı.

Valilik seçimini Trump'ın da destek verdiği Cumhuriyetçi zengin iş adamı Glenn Youngkin kazandı!

Bir diğer seçim New Jersey eyaletinde oldu: Koltuğun oturanı değişmedi; Demokrat vali Phil Murphy seçimi yine kazandı. Ancak. Geçen yıl ABD Başkanlık seçiminde bu eyalette Demokrat/Biden yüzde 57.4, Cumhuriyetçi Trump'ın ise yüzde 41.4 oy aldı. Fark 16 puan idi. New Jersey'de geçen haftanın sandık sonucunda Demokratlar yüzde 50.8, Cumhuriyetçiler 48.8 oldu. Fark 2 puana kadar düştü…

Bir yıl içinde ne/neler oldu da Demokratların oyu bu derece eridi?

Çoğu anketlerin de yanıldığını ekleyeyim. (Her daim yazıyorum; özellikle telefonla yapılan kamuoyu araştırmalarında yanılma payı hayli yüksek.)

ABD belediye başkanları seçiminde de benzer seçim sonuçlar ortaya çıktı.

Niye?

ORTADOĞU DEĞİL ORTA SINIF

Demokratların halk desteği, 2020 başkanlık seçimlerinden bugüne kadarki süreçte en düşük seviyede seyrediyor. Bunda kuşkusuz devam eden pandemi sürecinin ekonomiye etkisi var. Biden iktidarının, altyapı ve sosyal güvenlik paketlerini hâlen meclisten geçirmemesinin de seçim sonucunu etkilediği belirtiliyor.

Bir konu var ki Türkiye'deki bazı partileri de yakından ilgilendiriyor: Demokratların seçim stratejisi…

Amerikan emekçileri zor günlerden geçiyor, işçi grevleri-eylemleri var. ABD'de yirmi yıldır yoğun orta sınıf tartışması var; “Ortadoğu değil orta sınıf” diye iktidara gelen Demokratlar, bu konuda (Afganistan'dan çekilmek dışında) somut pek adım atmadı. Üstelik Amerikan orta sınıfı gelirden yeteri kadar pay almamasının sebebi olarak göçmenler vd. görürken, Demokratlar seçim stratejisini etnisite/ kimlik siyaseti üzerine inşa etti.

Demokratların politik söylemini salt şehirli eğitimlilerin ve beyaz olmayan etnik grupların kaygıları üzerine yapması, Amerikan orta sınıf beyazların tepkisini çekmeye başladı.

Kuşkusuz dünyanın her yerinde olduğu gibi ABD'de ırkçılık-ayrımcılık hala önemli toplumsal sorun. Ve fakat sadece buna odaklanmak ve diğer problemleri görmezden gelmek, orta sınıf ve alt gelirli beyaz seçmenin tepkisini çekiyor. Bu seçmen grubu, iktidarın kaygılarına kayıtsız kaldığını düşünüyor.

Sorunların ekonomik temellerini göstermek ve çözmek yerine Demokratların, salt kimlik siyasetine hapsolmaları geniş kitlelerde olumsuz tepkiler doğuruyor.

ANA HEDEF

Irk eşitsizliğinin temel sebebi ekonomi. Ana eleştiriyi, sosyal eşitsizlik doğuran neoliberalizme değil de; neoliberalizmin (işçi sınıfı gibi) muhalifleri bölmek için uyguladığı salt etnisite üzerine siyaset inşa etmek kamuoyunda umutsuzluğa yol açıyor. Bu durum partileri de dar köşeye sıkıştırıyor.

Ekonomik sıkıntılarını çözsün diye (nüfusun yüzde 15'ini oluşturan) siyahi Obama'yı iktidara taşıyanlar dertlerine çare bulamayınca zengin işadamı Trump'a yöneldi ve ardından (nüfusun yüzde 20'sini oluşturan) Katolik Biden'ı seçti! Amerikan çoğunluğun ırk-mezhep ayrımı yapmadığı görünüyor, sorun ekonomik!

Israrla yazıyorum; popülist politikalar sizi ancak bir dönem iktidarda tutabilir. Ki evet; Türkiye'nin de büyük köklü dönüşümü sağlayacak programa sahip partiye/partilere ihtiyacı var.

Şunu da ekleyeyim:

Türkiye'de ırk-din- mezhep-cinsiyet gibi ayrımcılık yok mu? Olmaz olur mu, var. Ama… Sürekli bunu dile getirerek sorun çözülmüş olmuyor, aksine geniş kitlelerde “benim sorunum yok mu” tepkisine sebep oluyor. ABD'den örnek vereyim; Afro-Amerikalılara “kölelik tazminatı” gibi talepler, alt ve orta gelirli beyazların tepkisini çekiyor. Bu tavrın sebebi, çoğunluk ırkçı olduğundan değil, maddi sorunlar kaynaklı…

Her türlü ayrımcılık ile mücadele ederken insanları bıkıp usandırmamak/ gına getirmemek lazım! Çünkü: Ters tepip kanıksama ya da düşmanlık gibi olumsuz hâl ortaya çıkabiliyor.

İnsanların kafasını karıştırmamak lazım:

YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN LÜTFEN TIKLAYINIZ

Soner Yalçın

Odatv.com