Asılacak adamlar

Soner Yalçın yazdı...

Aziz Nesin'in eserlerini kırk yıldır -her seferinde hayranlığım artarak- okurum. Geçen gün… Netflix'te yayınlanan Kulüp dizisinde 6-7 Eylül 1955 olayları konu edilince, “Salkım Salkım Asılacak Adamlar” kitabını tekrar okudum.

Aziz Nesin bu kitabında; o korkunç olayın ve yağmalamanın tertipçisi kumpasıyla atıldığı Harbiye Cezaevi günlerini yazdı…

Sadece Aziz Nesin değildi hapse atılan; Kemal Tahir ve kardeşi Ratip Tahir, Hasan İzzettin Dinamo, Dr. Hulusi Dosdoğru, Asım Bezirci, Dr. Müeyyet Boratav ve kardeşi Can Boratav, Hüsamettin Özdoğru, Mustafa Börklüce, İlhan Berktay gibi altmışa yakın solculardı…

Suçsuz yere neden cezaevine atıldıklarını Aziz Nesin, Cumhuriyetçi Millet Partisi lideri Osman Bölükbaşı'nın TBMM'de yaptığı konuşmaya atıfla açıkladı:

-“Aynı tarihte İstanbul'da bulunan ABD Haberalma Merkezi (CIA) Şefi Allen Dulles –ki ABD Dışişleri Bakanı John Foster Dulles'in kardeşidir- Türkiye Milli Emniyet Başkanı (MİT) Korgeneral Behçet Türkmen'e –ki TC Dışişleri eski Bakanı ve Büyükelçi İlter Türkmen'in babasıdır- şöyle demiştir:

-“Görülen vaziyet, tahribat şekillerinin tamamıyla komünist tekniği ve usullerine uygun olduğunu gösteriyor…”

Bu kadar basitti yani, hapse atılmalarının gerekçesi…

Her fırsatta sudan gerekçeler ile bu ülke solcularına nice acılar yaşatılmadı mı?

FARELER-SIÇANLAR

Aziz Nesin Harbiye Cezaevi'ndeki hücreye Kemal Tahir ile birlikte atıldı.

-“Yer betondu ve anlatılamayacak kertede pisti. O kör ışıkla sözde aydınlanan daracık hücrede iki insanız, saatler geçiyor. Ne oturacak ne yatacak yer var. Altımıza sermek için hiç olmazsa gazete vermelerini söyledik. Gazete yasakmış. Gece geç yattık. Hücre o denli dardı ki, benim ayaklarım Kemal'in başında, Kemal'in ayakları benim başıma gelecek biçimde sırtüstü uzandık. Hücrenin kapısında dışarıdan açılabilen bir karış eninde boyunda örgü telle kaplı bir gözetleme deliği var. İkidebir nöbetçi er şak diye bu gözetleme deliğinin kapağını açarak içerde miyiz, yoksa uçtuk mu diye bakarak can sıkıntısını gidermek için eğleniyor. (…) Tepemizde fareler, yerlerde sıçanlar…”

Böylesine ağır koşullarda dört ay kalıyorlar. O zorlu günlerde dışarıdan sürekli haber geliyor; “salkım salkım asacaklar sizi!”

Aziz Nesin'in tek endişesi var; bir apartmanın bodrum katında buzdolabı, çamaşır makinesi, oturma takımı olmayan küçücük kiralık evde yalnız bıraktığı onbir yaşındaki oğlu Ateş ile oniki yaşındaki kızı Oya

-“Aklım çocuklarımdaydı. Onları parasız ve kimsesiz bırakmıştım…”

O ağır fiziki-ruhsal koşullarda Aziz Nesin ve Kemal Tahir hücrede neye karar veriyorlar biliyor musunuz?

UMUT HEP VAR

Aziz Nesin ve Kemal Tahir, hücredeki o günlerde yayınevi kurmaya karar veriyor!

Daracık pis hücrede fareler-sıçanlar ile yaşıyor, sürekli “asılacaksınız” haberlerini alıyor ve onlar, kitap yayınlama planı yapıyor!

Dayatılanın kendilerini ruhen bitirmesine izin vermiyorlar:

-“Ne yapabileceğimi hücrede günlerce gecelerce düşündüm. Ben ne yapabilirim? Dergi çıkarabilirim. Bunu çok denemiştim. Hükümetler buna olanak vermiyorlardı. Bu yolun sonu yine cezaevine çıkacaktı. Yayıncılar ve ünlü kitabevlerinin hiçbiri kitaplarımı yayımlamak istemiyordu. (…) Kendim yayınevi kurmaya ve kendi kitaplarımı kendim yayımlamaya karar verdim…

-“Kemal Tahir'in önerisi şuydu: Üç kardeşin (Kemal Tahir, Nuri Tahir, Ratip Tahir) babadan kalma iki ya da üç katlı, bahçeli, ahşap bir evi vardı. Üç kardeş bu evi satışa çıkarmışlardı. (…) Kemal Tahir, kendi hissesine düşen parayı sermaye olarak koyup benimle ortak bir yayınevi kurmak istiyordu…”

O hücrede böyle doğdu; “Düşün Yayınevi”…

Yıllarca hapis yatan Kemal Tahir ve Aziz Nesin'in hayata tutunma çabasını, mücadelesini, inadını görüyor musunuz?

Birkaç yıl sonra kurdukları Düşün Yayınevi yüzlerce kitapla birlikte yakılsa da hayata küsmediler. Yılmadılar. Üretmeye devam ettiler. Gelecek güzel günlere olan inançlarını hiç kaybetmediler…

Şu sözü yaşayarak ispat ettiler:

“Umutsuz durumlar yoktur, sadece umutsuz insanlar vardır.”

Değerli okuyucu…

Bu yaşanılan zorlu günlerde, Nesin Yayınevi'nden Aziz Nesin'in umudu hep diri tutan kitaplarını alın, okuyun. Hatta yakınlarınıza hediye edin…

Hiç unutmayın:

Hücrede bile olsanız bir yerde hayat varsa, orada umut vardır.

Soner Yalçın

Odatv.com

SONER YALÇIN KİTAPLARINI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Asılacak adamlar - Resim : 1
soner yalçın aziz nesin