Arkadaşımın acıklı hali

Parti adı vermek istemiyorum…Kişi adı vermek istemiyorum…Kaç yıllık sevgili...

Parti adı vermek istemiyorum…

Kişi adı vermek istemiyorum…

Kaç yıllık sevgili arkadaşım

Siyasete atıldı, şöhreti buldu. Son günlerde partisinin rekor oyla seçilmiş bir ismine yönelik ağır sözler sarf ediyor. Keşke söylediklerini düşünüp de söylese…

Aristo diyor ki:

-“Herkes kızabilir, bu kolaydır. Ancak, doğru insana, doğru zamanda, doğru ölçüde, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir…”

Yani:

Kızgınlık gibi duyguları yönetebilmeyi öğrenmek zor iş!

Son yirmi yılda AKP, siyaseti kavrayış ve yapış tarzında çok farklılıklar yarattı. Politik strateji, salt şiddet ve gerilim üzerine kurulur oldu.

Ve herkes, toplumsal çatışmayı körükleyerek gücünü pekiştireceğini sanıyor. Mesela, koltuğunu korumak için her daim düşman yaratma zorunluluğu gibi!

Siyaseti çatışmacı anlayışla yapmak, ülkeyi kavga merkezi haline getirmek, bulaşıcı “siyasi cinnete” neden oldu…

Peki, bu salt popülist siyasetin sorunu mu? Hayır. Konunun psikoloji-psikiyatri ile alakası da var. Ruhsallık bilgisi şunu der:

-Dışarıya yansıtılmış hemen her şey içeridedir!

★★★

Evet, politik kültürümüzde komplocu, paranoyak, hoşgörüsüz tavırlar sıklıkla karşımıza çıkıyor.

Bu anlayış sadece ülkeyi değil, partileri de yıkıma uğratıyor. Örneğin, seçime birkaç ay kala bir politikacı, kendi partisinin önde gelen bir ismine niçin sürekli laf sokar? Yanıtı sadece siyasette aramayınız:

“Paranoya” nedir bilir misiniz; gerçekte var olmayan şeyleri görmek, işitmek gibi dayanıksız algılamayla düşman yaratan ruhsal bozukluk…

O, kendince mantık dizgesine oturttuğu ısrarı değiştirmez!

O, külyutmazdır, masum görünüşlü olsalar da kimsenin kendisini şaşırtmasına izin vermez!

O, olayların iç yüzünü görebilendir!

O, hep haksızlığa uğrayandır!

O, başkalarını daima kötü niyetli olarak yorumlar! Her şeyden gizli anlamlar çıkarır, oralarda bir yerde olduğunu bildiği düşmanları hakkında ipuçları arar. Muhalifleri ya da hasımları yoktur; sadece düşmanları vardır ve düşmanlar hemen yok edilmelidir! Uzatmayayım…

Sonuçta:

Paranoyak, kendince yukarıdan aşağıya doğru giden mantık izler ve gizli düşmanlık tezini destekleyen en ufak bir ipucuna dört elle sarılır. Böylece, en güçlü kanıtları bile düzmece olgular gibi görerek bir kenara fırlatır!

O, bunlara kanmayacak kadar akıllıdır!

O, tehlikenin farkındadır!

O, gerçeği bilendir.

O, mücadeleci, sinirli, huysuz, aşırı alıngan, kavgacı, tartışmacı, kolay incinen, aşırı şekilde savunmacıdır!

O, aslında paranoyaktır!

★★★

Sadece sevgili arkadaşımın geldiği psikolojik durum değil bu. Parti farkı olmaksızın Türk siyasi hayatının ruh hali budur. Görüyoruz:

İktidarlık hırsına tutulmuş biri, yükselmek için aklına gelen her şeyi yapıyor:

İlkeleri yok, vefa duygusu yok, sadece kazancı var. Çıkarları her zaman öncelikli olduğundan her kılığa giriyor, kolay saf değiştiriyor…

Eleştiriye tahammül göstermiyor, bunu deneyen herkesi aforoz ediyor, kin duyuyor. Tek istediği, her yaptığını öven yalakalar ordusu!

Yenilmez olduğuna inanıyor ama yenildiğini hissettiğinde hırçınlaşıyor, intikam duyguları artıyor ve elindeki tüm olanaklar ile saldırıyor.

İşte… Kişiliğini etkileyen bir başka özelliği korku psikolojisi. Sakin biri değil, tersine hep telaşlı, hep laf sokan ve egosu hep tavanda!

Sadece arkadaşımın geldiği ruh hali değil bu…

Çevrenize bakın, bu yazdıklarıma benzer ne çok siyasetçi göreceksiniz. AKP “imalatı” bunlar…

Soner Yalçın
Odatv.com

Arkadaşımın acıklı hali - Resim : 1