Türkiye-Libya anlaşmasını İsrail Dışişleri'ne sordum... Aldığım yanıt Tahtakale usulü oldu

Rafael Sadi yazdı...

Her şeyden evvel 500 gündür kurulamayan Hükümet 3 seçimden sonra ve 4'üncüsüne ramak kala "Mavi Beyaz İttifakı"nın çözülmesi ile ve iki başının, yani Yair Lapid ve Moshe Boogy Ayalon'un ittifak dışı kalmasıyla Binyamin Benny Gantz ile Binyamin Natanyahu 35 Bakan 16 Bakan Yardımcısı ve milyonlarca şekellik (İsrail para birimi) masrafı olan bir "acil durum milli hükümeti" kurmaya muvaffak oldular.

Bu hükümeti de normal seçim süresi olan 4 yıllığına değil rotasyon ile yönetilecek 3 sene için tesis ettiler. Siyaset sahnesinde bulunan birçok eski-yeni siyasi ise, bu koalisyonun 3 yıl dayanamayacağını söylerken, kuruluşunun bu denli meşakkatli ve tarafların kendilerini korumak için oluşturdukları güvenlik kuşakları olan anlaşmalar nedeniyle 3 yıl dayanmak için bu denli hassasiyet gösterdiklerini de söyleyenler yok değil...

Türkiye-Libya anlaşmasını İsrail Dışişleri'ne sordum... Aldığım yanıt Tahtakale usulü oldu - Resim : 1

35. HÜKÜMETİ VE BAKANLARI TANIYALIM

Tabii ki göreceğiz. Zamanla...

Herkesi memnun edebilmek için ilginça bakanlılar oluşturuldu.

Gelin İsrail Yahudi devletinin 35. Hükümetini ve Bakanlarını tanıyalım.

Türkiye-Libya anlaşmasını İsrail Dışişleri'ne sordum... Aldığım yanıt Tahtakale usulü oldu - Resim : 2

Türkiye-Libya anlaşmasını İsrail Dışişleri'ne sordum... Aldığım yanıt Tahtakale usulü oldu - Resim : 3

Başbakan: Binyamin Natanyahu

Başbakan Halefi ve Savunma Bakanı: Binyamin Benny Gantz

Din İşleri Bakanı: Yaakov Avitan

Sağlık Bakanı: Yuli Edelstein

İç Güvenlik Bakanı: Mair Ohana

Yüksek Tahsilliler ve Su İşleri Bakanı: Zeev Elkin

Parlamento İle Hükümet iletişim Bakanı: David Amsalem

Bölgesel işbirliği Bakanı: Gilad Ardan

Dış İşleri Bakanı: Gabi Ashkenazi

Savunma Bakanlığında Bakan: Mıchael Biton

Eğitim Bakanı: Yoav Galoan

Çevre Koruma Bakanı: Gila Gamliel

İç İşleri Bakanı: Arie Deri

Başbakanlık Ofisinde Bakan: Tsahi Hanegbi

İletişim Bakanı: Yoaz Hendel

Turizm Bakanı: Asaf Zamir

Yerleşimler Bakanı: Tsipi Hotoveli

Kültür ve Spor Bakanı: Hili Troper

Diaspora Bakanı: Omer Yank YANKALEVİCH

İstihbarat Bakanı: Eli Kohen

Toplumsal Eşitlik Bakanı: Merav Kohen

Hazine Bakanı: İsrael Katz

Toplumsal Güçlendirme ve Geliştirme Bakanı: Orly Levi Abukasis

Bayındırlık Bakanı: Yaacov Litzman

Adalet Bakanı: Av, Nisancorn

Ekonomi Bakanı: Amir Peretz

Yerushalayim ve Projeler Bakanı: Rafi Peretz

Stratejik İşler Bakanı: Orit Farkash Kohen

Ulaştırma Bakanı: Miri Regev

Tarım Bakanı: Alon Shuster

Bilim Bakanı: Yizar Shay

Refah Bakanı: İtzik Shmuli

Göç ve Yerleştirme Bakanı: Pnina Tamno Shata

Enerji Bakanı: Yuval Steinitz

NE İŞ YAPACAK BU ARKADAŞ

Kabinenin kurulması özellikle Likud Partisi açısından oldukça sancılı oldu ve birilerini memnun edebilmek uğruna olmadık bakanlıklar ve meslekler icat edilmek zorunda kalındı. Mesela Savunma Bakanı varken birine daha savunma Bakanlığı'nda Bakan görevi verildi. Ne iş yapacak bu arkadaş? Veya yılların adamı Tsahi Hanegbi'ye Başbakanlık Ofisi'nde Bakanlık görevi tevdi edildi. Yani çay-kahve filan mı getirecek?

Yuval Steinitz önceleri kabine dışında kalmıştı ve ben bunun Türkiye ile doğalgaz anlaşmasını gerçekleştirmemiş olmasının cezası olarak algılamıştım. Ama son dakikada Yuval Steinitz, Enerji Bakanlığı koltuğunu korumayı başarmış oldu. Peki Türkiye ile doğalgaz taşıma konusu ne oldu veya ne olacak?Oraya da geleceğiz.

"SİZ NE DERSİNİZ" DİYE SORDUĞUMDA...

Devlet, hükümet kuruluşu ile meşgul iken 58 yaşında bir insan, Herzlia'daki evinde ölü bulundu. Mr. Du Wei'nin kalp krizinden öldüğü tahmin ediliyor. Mr. Du Wei, Çin Halk Cumhuriyeti'nin İsrail'e atanmış yeni Büyükelçisiydi.

Korona salgını nedeniyle Ocak ayında atanmış olan Mr. Du, henüz ailesini de yanına getirememişti. Allah rahmet eylesin. Bu ölümün Pompeo'nun İsrail Başpbakanı'na dediği ile ilintili olma ihtimali bile ürkütücüdür, ama ben böylesi bir ilişki olmadığına eminim, neredeyse...

Bu arada Türkiye –Libya MEB (Münhasır Ekonomik Bölge) anlaşmasının mimarı olan sayın Amiral Cihat Yaycı'nın evvelce iddiasının benzer bir anlaşmasının, İsrail ile de yapılması gerekliliği basında uzun uzun tartışılmıştı. İsrailliler bu konuda fazla ses çıkartmamışlar, susmayı tercih etmişlerdi.

Hatta İsrail Dış İşleri üst düzey yetkililerden birine, "siz ne dersiniz" diye sorduğumda oldukça ilginç bir cevapla karşılık vermişti.

Cevabı izah etmeden önce bu cevabın aynısını rahmetli ortağım Aksekili Sadık Bardakçı'nın müşterek bir dostumuza anlattığı olayı aktarmak isterim. Müteaddit defalar Tahtakale'de yetiştiğimi anlatmıştım. Usuldendir, Tahtakale esnafı yeni bir müşteri edindiklerinde birbirlerine telefon ederler ve adamın hakkında bilgi alırlardı.

Rahmetli Sadık abim çok sevimli, nüktedan biriydi. Ofiste oturuyoruz, bir telefon geldi, Sadık abim açtı ve mikrofona koydu. Konuşan başka bir esnaftı. "Sadık dostum şu sizin oralarda dükkan açan Ahmet efendiyi tanır mısın, nasıldır" diye sorar. Yani borcuna sadık mıdır filan cinsinden. Sadık abim kalabalık bir ortamda olduğundan ve de biri hakkında olumsuz bir şey söylemek istemediğinden tek kelime ile cevap verir. "Abi ben bu konuda bir şey diyemeyeceğim" diyerek konuşmayı kesti.

Ne demek bu şimdi? Karşıdaki sorduğu adamın ne mal olduğunu anlamıştı kuşkusuz. İyi olsaydı iyidir demesi gerekirdi. Bir şey diyemeyeceğim demek, adam sakat demektir.

İşte Dış İşleri'ndeki İsrailli yetkili de bana, "Vallahi ben bu konuda pek bir şey diyemiyeceğim" dedi. Ben de anlayacağımı anladım tabii.

TÜRKİYE İLE İLİŞKİLERDE DEĞİŞİKLİK OLACAK MI

Buradan anşamamız gereken, iki ülkem arasında birtakım ilişkiler mevcuttur. Nelerdir, kimse bilmiyor, bilmesi de gerekmez. Ama halledilecek bir şey varsa kanallar açıktır ve sırası geldiğinde o kanallar kullanılarak işler halledilir.

Ha şu doğalgaz boru hattı ve Libya anlaşmasınıın İsrail'in doğalgaz hattını kurmasına ve taşımasına engel değildir. Onu peşinen söyleyelim. Sadece deniz tabanına bir şey çakamazsınız, oturtamazsınız. Ama su da yüzer bir sistem kurmanıza engel bir durum yoktur. Meraklı olanlara araştırabilir.

Hoş bu ticari bir meseledir, ekmek varsa herkes payını alır paylaşılır, yoluna girer zaten.

Ticari olayları milli mesele olarak göstermeye de gerek yoktur.

Bakalım yeni kabine ile Türkiye ilişkilerinde bir değişiklik olacak mı acaba? Ben pek sanmıyorum ama gerekrise gereken yapılır.

Rafael Sadi

Odatv.com

arşiv