AKP'yle çalışırken de başı açık kadınlara hakaretten ceza almış

Şişli, o dönem bakan ve bürokratların gözdesi olduğu için işlem yapılmak istenmez, araları bulunmaya çalışılır...

AKP'yle Çalışırken de Başı Açık Kadınlara Hakaretten Ceza Almış

Sadece iktidar medyası değil, Erdoğan ve AKP yöneticileri günlerdir İstanbul Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Yeşim Meltem Şişli'nin İSMEK'te görevli başörtülü kadınlara hakaret ettiği iddiasını konuşuyor.

19 Ağustos'ta yaşandığı söylenen olay, kadın çalışanların işten çıkarılmasından sonra 31 Ocak'ta gündeme taşındı. Anlaşılan Star'dan Nuh Albayrak'ın bugün yazdığı gibi, “İşimizi kaybederiz endişesiyle aylarca sineye çekmiş, işten çıkarılınca hemen hatırlayıp(!) tepki vermişler”!..

Sebep ne olursa olsun; İddialar doğruysa, bir yöneticiye, hele de bir kadına hiç yakışmayacak tavırlar ve ifadeler.

Kadınlar, Yeşim Meltem Şişli hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunurken, Şişli, kendisi hakkında inceleme başlatılmasını istedi. Olay siyasi zeminde de tartışıldı.

Erdoğan, “Bir bayana yapılan sataşmaya en güzel cevabı bayan arkadaşlar verir” dedi.

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, konuyu tüm yönleriyle incelemek üzere iş müfettişi görevlendirdiklerini bildirip, şöyle konuştu:

“Tahammülsüz ve malum küçümseyici zihniyet Türkiye'nin birliğine zarar veriyor. İdari ve hukuken takipçisi olacağız.”

AKP Grup Başkanvekili Özlem Zengin, şunları söyledi:

“Oturduğu pozisyona göre kendini bırakmış bir egonun tezahürü bu. Bir kafanın serbest kaldığında içinden dökülenleri görüyoruz. Biz başörtülü kadınlar, 'Eşarbınızı biliyoruz, kokuyorsunuz' gibi sözleri biliyorduk, ama eskide kaldı sanıyorduk. 'Bekarsınız, itfaiye erleriyle gece düzenleyelim' sözlerini ise ilk kez duyduk... Kadınlara en büyük zulmü yapanların, yine kadın olduğunu gördük. 28 Şubat sürecinde başörtülü kızlarımıza en büyük zulmü yapan Nur Serter de bir kadındı. Başörtülü hemşirenin başından kepini çekip alan da bir kadındı. İSMEK'i özel olarak hedef seçtiler. Burada çalışanların yüzde 85'i kadın, yararlananların yüzde 85'i de kadın. Yapılanların her tarafı kadın düşmanlığı.”

AKP Sosyal Politikalar Başkanı Fatma Betül Sayan Kaya, “Bu hadsizliktir, alçaklıktır. 28 Şubat'ın o insanlara üstten bakan, aşağılayan havası var bu olayda. İstanbul'un kimlere emanet edildiğini ve her geçen gün hangi çirkinliklere imza atıldığına hep birlikte şahitlik ediyoruz” ifadelerini kullandı.

KADEM Başkanı Saliha Okur Gümrükçüoğlu da 28 Şubat hatırlatmasında bulundu.

Özetle AKP cenahı, yine “Başörtüsünü” ön plana çıkardı.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı cephesine gelelim.

Başkan İmamoğlu, şu açıklamayı yaptı:

“Biz inceleme başlattık. Zaten konuyla ilgili yasal bir süreç de başlatıldı. Sürecin sonucu bizim, kurumumuz ve çalışma arkadaşımız açısından elbette çok önemli. Benim olduğum hiçbir yerde hiçbir çalışma ve yol arkadaşım, hiç kimseye, ister çalışma arkadaşlarımdan birisine, ister herhangi bir vatandaşa inancından, etnik kökeninden, yaşam biçiminden, giyim ve kuşamından dolayı hiçbir şekilde hakaret edemez, incitemez. Zira bu şekilde davranan bir insan zaten benimle çalışmak istemiyor demektir. Bu insanla benim yan yana durma şansım yok. Böyle bir insanın da benim yanımda yeri olamaz. Bu kadar net.”

Yeşim Meltem Şişli hakkında ağır ifadeler kullanan gazeteciler ve siyasetçileri de kınayan İmamoğlu, iki gün önce ise Erdoğan'ın, “Ben, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'na cevap verecek kadar derece kaybına uğramadım” şeklindeki sözlerini cevaplandırırken, şunları anlattı:

“Benim Genel Sekreter Yardımcımın süreciyle ilgili net bulunmayan ifadem nedir? Şunu mu bekliyorlar benden: Birileri suç duyurusunda bulundu, ben de birileri gibi yargısız infaz yapacağım! Ben, hayatımda hiç böyle bir şey yapmadım. ‘İnceliyoruz’ dedim. Ama altını da çizdim, ‘Ben, insanın yaşamına, biçimine, tarzına, davranışına, inancına karşı bir hamle üretecek, saygısızlık yapacak, rencide edecek -bu, bir insanın başörtüsü olabilir veya başka bir inanca sahiptir, onu aşağılamak olabilir- bu şekilde davranacak bir insan, benimle 1 dakika aynı yerde duramaz. Bırak çalışanına, vatandaşa hiçbir şekilde bu tavır ve davranışta bulunamaz’ dedim. Bu kadar net bir açıklama. Ama inceleme yapılıyor. Bir taraf diyor ki, ‘Bu hakaretlere maruz kaldım’; diğer taraf da ‘Ben böyle bir şey demedim. Hatta beni soruşturun’ diyor, kendi imzasıyla. Bir kanun, hukuki hak bunu sorgulayacağına, o edepsiz, ahlaksızca manşetleri atan, ‘Ahlaksız kadın’ diye, ta benim aileme kadar laf yetiştirmeye çalışan, zavallı, ne olduğu belli olmayan, gazeteci olduğunu da düşünmediğim insanları sorgulasınlar.”

Son durum; İmamoğlu'nun Danışmanı Murat Ongun, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'ndan gelen 5 müfettişin çalışmaya başladığını, Şişli'nin de Pazartesi günü müfettişlere ifade vereceğini duyurdu.

AKP'NİN BÜROKRATIYDI

Olayla ilgili yorumlar ve açıklamalar böyle. Şimdi sizlere Yeşim Meltem Şişli'nin geçmişine ilişkin bambaşka bir iddiadan söz edelim.

Şişli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndaki görevine 16 Temmuz'da başladı. Bu görevlendirme de, “1984'ten bu yana belediyedeki en üst düzey kadın yönetici ve ilk kadın Genel Sekreter Yardımcısı” diye duyuruldu.

Peki, Şişli geçmişte hangi görevlerde bulundu? Özgeçmişinde şunlar yazıyor:

“33 yıldır aralıksız sürdürdüğü profesyonel yaşamının yaklaşık 27 yılını enerji sektöründe tamamlamıştır. Türkiye Elektrik İletim A.Ş'den emekli olduğu 2007 yılından itibaren Türkiye'nin önde gelen elektrik üretim ve dağıtım şirketlerinde üst düzey yönetici olarak görev yapmıştır. Gazi Üniversitesi İ.İ.B.F Ekonomi mezunu olan Yeşim Meltem Şişli adil, şeffaf ve hesap verebilirlik ilkelerini çalışma prensiplerinin temeline koyarak gerek kamu gerekse özel sektörde birden fazla şirket ve elektrik piyasası kuruluş çalışmalarında etkin rol almış olup, bu yapılanmalarda alt yapı mimari tasarımlarının dizaynı ve geliştirilmesi ile satın alma süreçlerini etkin bir şekilde yönetmiştir. Diğer yandan kurumsal hedeflerin ve performansın geliştirilmesi ve ölçülmesini temel alan kısa ve uzun vadeli stratejik planlama ve kalite standartları çerçevesinde entegre yönetim sistemlerinin kurulması çalışmaları ile şirketlerin verimliliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çalışan kapasitesinin ve motivasyonunun arttırılmasına yönelik çalışmalarda yetkinlik sahibidir.”

İşte aktaracağımız iddia, Şişli'nin TEİAŞ'ta çalıştığı döneme ait.

Emekli olduğu 2007'dan önce TEİAŞ'a bağlı olan Piyasa Mali Uzlaştırma Merkezi (PMUM)'da üst düzey yöneticilik yapan Şişli, burada bir disiplin soruşturması geçirir ve ceza alır.

Soruşturmanın sebebi, emrinde çalışan ve başı açık olan iki kadın personeli kılık kıyafetlerinden dolayı aşağılayıp, onlar için ulu orta, “F......” ifadesini kullanıp, “Bu f....... buradan gidecek” diye hakaret ettiği iddiasıdır.

Çoğu zaman ağlayarak evlerine dönen kadınlardan birisi hukuk mezunudur. Daha fazla dayanamayıp, yaşananları PMUM Müdürü'ne aktarır ve Şişli hakkında soruşturma açılmasını talep eder.

Ancak Şişli, o dönem bakan ve bürokratların gözdesi olduğu için işlem yapılmak istenmez, araları bulunmaya çalışılır.

2 kadın direnir ve dilekçe verir. İki erkek çalışan da tanıklık yapıp, yaşananları doğrular. Yöneticiler, dilekçeyi zaman aşımına uğratmaya çalışır, ama hukukçu olan kadın işin peşini bırakmaz ve Şişli hakkında disiplin soruşturması açılır.

Sonuçta, Şişli'ye kınama cezası verilmesi istenir. Ancak daha önce sicilinde başka bir olumsuzluk bulunmaması sebebiyle uyarı cezası verilir.

Bu iddianın kaynağı, daha doğrusu o dönem bu muameleye maruz kalan kadınlardan birisi kim mi?

Olaydan sonra TEİAŞ'tan emekliliğini isteyen ve halen Ankara'da avukatlık yapan Fatma Çiftlik.

Soruşturma dosyasının gerek kendilerinin, gerekse de Şişli'nin sicil dosyasında bulunduğunu belirten Av. Çiftlik, şunları söyledi:

“İstanbul'daki olayı duyduğum anda kendime yapılmış kadar üzüldüm. Başımdan geçen ve ceza alması için çırpındığım günler aklıma geldi. 23 yıllık hizmetim vardı, herkesin ablasıydım. Benim annemin de başı örtülü. Davaya katılıp, o kadınları savunmak isterim.”

Özetle, İSMEK'te yaşandığı söylenen olayın “Başörtüsü düşmanlığı” değil, daha çok “Fıtrat” kaynaklı olduğu anlaşılıyor...

Keşke AKP'liler, yandaş medyanın “Sunumu” ile alelacele başörtüsüne sarılmazdan önce ciddi bir araştırma yapsalardı...

Ve acaba İmamoğlu'nun da Şişli'yi kimlerin referansı ile göreve getirdiğine bakması gerekmiyor mu?..

Müyesser Yıldız

Odatv.com

AKP'yle çalışırken de başı açık kadınlara hakaretten ceza almış - Resim : 1

yeşim meltem şişli soruşturma hakaret bürokrat bakan arşiv