AKP ve Erdoğan, aklın ‘metafizik sapması’dır

Sevgili Dostlar, AKP’nin yerel seçimlerde aldığı oylar… Başbakan’ın son Almanya gezisinde yandaşlarından gördüğü destek, sizi şaşırtmasın. Bir an...

Sevgili Dostlar, AKP’nin yerel seçimlerde aldığı oylar… Başbakan’ın son Almanya gezisinde yandaşlarından gördüğü destek, sizi şaşırtmasın.

Bir an için bireysellikten sıyrılın… İnsanoğlunun aynı zamanda bir grup-varlık (group-being) olduğunu ve toplumsal grupların farklılığını sakın gözden kaçırmayın.

Toplumsal Kimlik denen şey; bir grubu oluşturan bireylerin içselleştirdikleri kültürel-tarihsel ve dinsel siyasal kodlardan oluşur. Özellikle eğitim düzeyleri fazla gelişmemiş veya kendilerini yetiştirmemiş bireyler için, iç dünyalarından bağımsız bir dış gerçeklik yoktur.

Eğer bir lider, şu veya bu yönde fanatik davranışlar sergiliyorsa… Bulunduğu ülkede de koşullar, bu türden fanatizmleri besleyecek bir yapıda ise her şey hazır demektir.

Lider, olmayan… Olmamış ve belki de hiçbir zaman olmayacak tehditlerden söz edebilir… Böyle durumlarda psikolojide ‘Zaman Çökmesi’ (Prof. Dr. Vamık D. VOLKAN) adı verilen durum meydana gelir. Büyük Grup Gerilemesi (Regression of Large-Group) ortaya çıkar.

OLUMLU DİNAMİKLER KAYBOLUR… OLUMSUZLUKLAR ÖN PLANA GEÇER!

Büyük Grup Gerilemesi denilen şeyi hafife almayın. Bu yola meyledenlerin bir kısmı, bu fırsattan yararlanır… İnsanların içlerinde varolan ‘öteki’ne zarar verme potansiyelini sergilemek için cesaret kazanır. Bu arada grup kimliğine ilişkin önyargılar ve empozeler de, giderek artan bir tempoda yaygınlaşır.

Lidere bağlılık görülmemiş bir ölçüde artış gösterir. Kendisine üstün nitelikler atfedilir. Biat ve itaat esas hale gelir.

Farklı görüşler ise kayıtsız şartsız ‘hainlik’le damgalanır.

Bilimde, sanatta, medyada – yaşamın tüm alanlarında farklılıklar ve ayrılıklar- aykırılıklar üzerinde durulur.

Büyük Grup, artık hiç mi hiç sorgulamadığı liderinin kurulmuş kuklalar gibi izini sürerek ötekiler’in cezalandırması hak ve yetkisini de kendinde görmeye başlar.

Çağdaş demokratik normlara zerre kadar uymayan bu - aklın metafizik sapması, bir süre sonra ne yazık ki hastalıklı bağlanma’ya dönüşür.

Eleştirel düşünce, değişim ve dönüşüm esaslarının yerini, tartışmaya tamamen açık bir takım soyut ilkelerin mutlaklığı alır.

Dikkat edin… Başbakan Erdoğan’dan da AKP’ya ısrarla bağlı kalanlardan da ‘akılları yok-akılsızlar’ diye söz etmedim.

Sadece ve sadece bir ‘akıl sapması’ndan söz ettim.

Başbakan’ın sapması veya aslına rücû etmesi, birey olarak kendisini bağlar.

AKP’ye hâlâ oy atanların aydırılması ise genel planda bizim, hepimizin meselemizdir.

Büyük Grup Gerilemesi’nden muzdarip insanlarımıza, Başbakan’ın Almanya gezisinden esinlenerek bir Alman özdeyişi ile seslenmek isterim:

‘‘Eğer aklımız bizi raydan çıkaracak olursa, doğru hata dönmek için bazen duygularımız yardımcı olur!‘‘ (Wo der Verstand uns aus dem Gleise wirft, hilft uns das Gefühl oft in die richtige Bahn zurück.)

Gelin… Kendinize bile itiraf edemediğiniz duygularınıza biraz kulak verin.

İNTERAKTİF SOHBETLER

Misafir – Sakarya: Ne diyebilirim ki… Bir lokma ekmeğe muhtaç oldukları için başlarına gelebilecekleri bile bile bu koşullarda çalışmaya rıza göstermeleri, en büyük ayıbımızdır.

Misafir - Dara Çolakoğlu:

Misafir - Halil Gürsoy: J… Kafa karıştırmak gibi bir niyetim yok…

Misafir - usta zavallı: Doğru bir yaklaşım.

Misafir – lotr: Vallahi benzemiyor da değil…

Halit Kakınç

Odatv.com

halit kakınç Erdoğan AKP arşiv