AKP-CHP Koalisyonu neden ‘Büyük Koalisyon’ olmaz

Muzaffer Ayhan Kara yazdı: AKP-CHP Koalisyonu neden ‘Büyük Koalisyon’ olmaz

7 Haziran genel seçimleri sonrasında bir ‘büyük koalisyon’ tartışmasıdır, sürüp gidiyor… Temeli olmayan bu boş tartışmanın ateşini canlı tutmak için yapay da olsa çok çaba harcayan var.

İşin ilginç yanı, büyük koalisyona örnek olarak da Almanya’daki koalisyon örnek gösteriliyor.

Türkiye’de bugünün büyük koalisyon tartışmalarını AKP ve CHP üzerinden yürütenler Almanya’daki koalisyon ortaklarını tanımadıkları gibi, AKP’nin niteliğine ilişkin de bilgi sahibi değiller. Uğur Mumcu’nun çok ünlü deyimiyle, bilgi sahibi değiller ama ‘fikir sahibi’ bu sefil ziyan tartışmaya katılanlar.

Almanya’daki büyük koalisyonu oluşturan iki parti, merkez sağ ve merkez sol nitelikli partiler. İkisi de çoğulcu parlamenter demokrasiyi içselleştirmiş, kuvvetler ayrılığını benimsemiş partiler.

BÜYÜK KOALİSYON ÖRNEKLERİ

Türkiye’de de daha önce büyük koalisyonlar kuruldu, kurulmadı değil… Türkiye’nin ilk koalisyonu ( o zaman henüz “koalisyon” kavramı yerleşmemişti; “ortak hükümet” olarak adlandırılıyordu) olan İsmet İnönü’nün başbakanlığında kurulan CHP-AP ortak hükümeti bir “büyük koalisyon” örneğidir. Neden? Çünkü merkez sol ve merkez sağdaki iki bir araya gelerek o günün koşullarında (27 Mayıs ihtilali sonrasındaki ilk seçimler) demokrasinin yerleşmesi için ortak hareket etme kararı almıştı. Yedi ay süren bu büyük koalisyon yaklaşık 10 yıl kesintisiz olarak süren demokratik sürecin önünü açmıştır. (Maalesef bu süreç 12 Mart 1971 Askeri Muhtırası ile sona ermiştir)

İkinci büyük koalisyon da yine 12 Eylül’e karşı birlikte hareket eden merkez sol ve merkez sağın güç birliğine oturmuş, 1991 genel seçimleri sonrasında birinci sırada çıkan DYP ile ikinci sırada çıkan SHP Süleyman Demirel’in başbakanlığında bir araya gelerek büyük koalisyona imza atmışlardır.

OLASI BİR AKP-CHP HÜKÜMETİ NEDEN ‘BÜYÜK KOALİSYON’ OLMAZ

AKP-CHP koalisyonunu “büyük koalisyon” perspektifiyle savunanlar ya kara cahil ya da AKP’nin niteliğini göz ardı ediyorlar! Nasıl mı?

AKP, bir merkez sağ parti değil… Çökertilen merkez sağın seçmeni adressiz kalınca muhafazakar değerlerle hareket eden seçmenin önemli bir kısmı bu koşullarda AKP’ye eklemlendi. Daha doğrusu AKP, bu kesimlerin oyunu alabilmek için gizli ajandasını açmadı, azı dişlerini göstermedi. Geçenlerde katıldığım, Ayşenur Arslan’ın hazırlayıp sunduğu Medya Mahallesi’nde de izah ettim… AKP’nin iplerini elinde tutan ‘iç parti’ bir Müslüman Biraderler’ profili çizmektedir. Örneğin, Mursi ile bu kadar senli-benli olması Erdoğan’ın başka nasıl izah edilebilir? Mezhepçi bir retorik, retorikten de öte icraat tam da Müslüman Kardeşler iklimindedir. Kısacası, adressiz kalan merkez sağ seçmenin çok önemli bir kısmı AKP’ye oy verse de bu parti merkez sağ olmuyor. Dolayısıyla, olası bir AKP-CHP koalisyonu da merkez sağ ve merkez solun bir araya geleceği büyük koalisyon olmuyor.

CHP’nin AKP ile koalisyon kurabilmesi, bunun ikliminin oluşabilmesi için AKP’nin Müslüman Biraderler konumundan ve profilinden uzaklaşması ön koşuldur. Bir yerde, bunun için AKP’nin kendi kendini inkar etmesi kaçınılmazdır.

Bayramla birlikte 45 günlük hükümet kurma sürecinin ilk haftası geride kalmış olacak. Görevi alan Davutoğlu parlamentodaki üç parti lideri ile de bu çerçevede ilk tur görüşmesini yaptı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’na zaten kamuoyuna açıklanan 14 maddelik “CHP’nin Koalisyon İlkeleri”ni verdi. Ancak, CHP’nin bu 14 ilke bir yana, diğer iki partinin dışında özellikle AKP’ye belirtmesi gereken bir ön koşul olmalıdır. Nedir bu ön koşul? AKP Genel Başkanı ve Başbakan Davutoğlu Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyete ‘parantez’ demiş miydi? Efendim? Demişti, değil mi?.. O halde, ikinci tur görüşmede Kılıçdaroğlu’nun Davutoğlu’na ilk uyarısı şu olmalıdır: Cumhuriyeti parantez olarak nitelemekle halt ettiğinizi belirtip özür dileyecek misiniz? Cumhuriyetin kurucularına, bir ve iki numarasına, Atatürk ve İnönü’ye ‘iki ayyaş’ dediğiniz için pişmanlık belirtip özür dileyecek misiniz? Herhalde Cumhuriyeti kuran parti AKP heyetine bu soruları sormaktan imtina etmeyecektir.

AKP KENDİNİ İNKAR EDER Mİ? KENDİNİ İNKAR ETMEYEN AKP İLE KOALİSYON CHP İÇİN NE ANLAMA GELİR?

Tabii bunlar çok önemli ön koşullardır. AKP’nin kendini inkarının ilk adımlarıdır. Ancak o zaman bir AKP-CHP koalisyonunun kurulması değil de daha ciddi konuşulmasının anlamı olabilir. Aksi takdirde, seçimden 48 saat sonra da CNN’de katıldığım Ne Oluyor’da da söylediğim gibi AKP’nin mevcut profili ve konumlarını koruduğu koşullarda kurulacak bir AKP-CHP koalisyonu büyük koalisyon olamayacağı gibi CHP’nin de intiharı olur. CHP bu adımıyla kendi idam fermanını imzalamış olur.

Şunu da belirtmeden geçemeyeceğim; CHP grup başkan vekilleri belirlenirken uzun süredir bu görevi sürdüren Akif Hamzaçebi’nin “görevden affını istediği” kulislerde konuşuldu. Zaten seçimde baktık ki Hamzaçebi yok. Bu tablo açıkça CHP’nin olası bir koalisyon için çok istekli olduğunu ortaya koyuyordu. Çünkü Hamzaçebi olası bir koalisyon ortaklığında CHP’nin jokerlerinden birisi olabilirdi. Nitekim ilk tur görüşmelerinde Hamzaçebi’nin CHP heyetinde yer alması sürpriz olmadı. Dikkatli gözlemciler, CHP heyetinde hiçbir grup başkan vekilinin yer almadığını hemen fark ettiler.

Tablo neyi gösteriyor peki? CHP’nin ana muhalefette kalacağı bir formül, CHP için en elverişli formüldür. Türkiye’nin iki yıl sonra gideceği erken seçim hükümeti , Beştepe’nin seçim sonuçlarını tekrar seçimle ortadan kaldırma yönelimine karşı rasyonel bir çözümdür. Bu da yine 9 Haziran’da ilk defa dile getirdiğim dolaylı AKP-HDP ittifakına dayalı AKP-MHP koalisyonu, belki de MHP destekli AKP azınlık hükümetidir. (Kişisel düşüncem AKP’yi devirenlerin bir koalisyon kurmasıydı, maalesef bu fırsat bozuk para gibi harcandı ve AKP ilk şoku atlatarak özgüvenini yeniden kazandı) CHP’nin seçim barajını indirmek için yapacağı hamle, programının arkasında durması, bu süreçte sorunlarını gidermesi-kurumsallaşması, yapısal-örgütsel radikal reformunu gerçekleştirmesi, büyük kentlerdeki beyaz yakalı, iyi eğitimli kentli kitleyi kazanması için vasatizmi kati surette kırması ve gençleşmesi, Türkiye’nin renklerini gerçekçi şekilde ve orantılı içselleştirmeyi başarması iki yıl sonraki erken seçimde birinci parti olmak için yarışması anlamına gelecektir. CHP bu ev ödevini iki yılda eksiksiz yaparsa önü açılır. Aksi takdirde koalisyon kursa da ana muhalefette de kalsa erozyon kaçınılmaz olur. CHP bozuk para gibi harcanmayacak bir zaman kesitindedir şimdi. Benden söylemesi…

Muzaffer Ayhan Kara

Odatv.com

Muzaffer Ayhan Kara akp chp koalisyonu Büyük Koalisyon arşiv