Prof. Dr. Suat Çağlayan: Aklın “ben artık yokum!” dediği noktadayız

Terörist olmanın, ülkeyi bölmeye çalışmanın ve bu yolda istediği kadar insan öldürmenin “kabul edilebilir” olduğu… Geçmişte terörist ve bölücülerle...

Terörist olmanın, ülkeyi bölmeye çalışmanın ve bu yolda istediği kadar insan öldürmenin “kabul edilebilir” olduğu…

Geçmişte terörist ve bölücülerle mücadele etmiş komutan olmanın ise “cezalandırılmak için yeterli” görüldüğü bir ülkedeyiz.

Bir bakıyorsunuz, askeri casusluk davası gibi, ne olduğunu mahkemelerin bile anlamadığı sanal bir suçlamayı uzatmak için gösterilen büyük bir çaba var…

Diğer yandan, “Aman içeride KCK’lı kalmasın… İçerideki PKK’lılara iyi davranalım… Dışarıdaki bölücü ve teröristlere de dokunmayalım…Yoksa Öcalan’a karşı ayıp olur", düşüncesiyle teröristleri kutsamaya vardırılan bir tutum söz konusu.

Genelkurmay Başkanı bile;

Kendi komutanları Silivri’de inanılmaz bir işkence altındayken, kendi personeli casusluk suçlamasıyla İzmir’de aşağılanırken ve komutanlar akla gelmez trajikomik suçlamalarla neredeyse ölüme mahkum edilmişlerken…

Hem ordusunun o değerli komutanlarına arkasını dönebiliyor…

Hem de kraldan çok kralcı bir tutumla; PKK’ya karşı mücadeleyi –dün değil- aylar önce kesebiliyor… PKK’nın taciz atışına bile cevap vermeyerek oynanan oyunun bir parçası olduğunu göstermeye çalışıyor…

Yerel yöneticiler hiç askerden geri kalır mı?

Onların da, teröristlere ve bölücülere karşı yürütülen ufak tefek operasyonlardan ödleri patlıyor, bu operasyonları önlemek için üstün bir çaba gösteriyor, yapılanları da kamufle etmeye çalışıyorlar.

Diyarbakır Valisi buna en güzel örnektir.

İki gün önce Diyarbakır’da düzenlenen baskınlarda içinde BDP il yöneticilerinin de olduğu birkaç kişi göz altına alınınca Diyarbakır Valisi’nin, belli ki ödü patlamış…

Aman sakın ha! Gözaltına alınanların, terörist veya bölücü oldukları için alındıklarını sanmayın! dercesine bir açıklama yapmış…

“Bunlar KCK nedeniyle değil, çıkar amaçlı suç örgütü kurdukları için göz altına alındılar,” demiş.

Elbette Diyarbakır Valisi korkmakta haklı.

Teröristlerin, PKK’nın, KCK’nın, Kandil’in ve İmralı’nın başımızın üzerinde tutulduğu bir dönemde, onlara karşı bir operasyon yapmak her yiğit valinin harcı olmasa gerek.

Hem de, Genelkurmay başkanlığının bile, geçmişte 30 bin askeri öldürenlere karşı hoşgörü göstermeye başladığı…

Teröristin taciz ateşine bile cevap vermekten kaçınarak, gönderdiği uçaklarla teröristlerin fotoğraflarını çektirdiği bir dönemde…

İleride, bu çekilen dağ fotoğraflarının, Genelkurmay Başkanı tarafından Karayılan’a törenle hediye edildiğini duyarsanız şaşırmayın…

Elbette, PKK’yı bitirdiğini sananların düşleri gerçek olursa…

Prof. Dr. Suat Çağlayan

Odatv.com

açılım çözüm süreci genelkurmay PKK arşiv