Aptallık artık Avrupalı bir kavram

Nihat Genç yazdı: Aptallık artık Avrupalı bir kavram

On-onbeş sene öncesine gittiğimizde Avrupa en devasa sorununu ‘göçmen’ sorunu olarak önüne koymuş ve başta Fransa, Almanya, İngiltere büyük bir ekonomik ve sosyal maliyet getiren göçmen sorununu politik sorunların en acili olarak ele almaya başlamışlardı.

Aptallıklarına doymasınlar Libya savaşı, sorunu ikiye değil beşe ona katladı, aptallıklarına doymasınlar Suriye savaşı, sorunu uçsuz bucaksız hesaplanamaz önlenemez engellenemez bir boyuta taşıdı..

Şu anda hepi topu yüzbin civarında bir göçmen karşısında ‘birlik’in her bir üyesi ayrı telden çalmaya çoktan başladı, kimse, kapısını açmak istemiyor, elini uzatmak isteyenler de bir-iki bin kişilik kontenjanlara ancak izin verebiliyorlar.

Oysa kapıda çok geçmeden milyonlar birikti, bu kadar göçü, Norveç’in İsveç’in dağları dahi kaldıramaz, geçtim yüzlerce yıl entegrasyon sorununu, bu kadar göçe ne sağlık ne sosyal hizmet ne eğitim ne barınak yetişir…

GAYYA KUYUSU DERİNLEŞİYOR

Ve Avrupa’da hiç kimse artık bu insanlara ‘niye geliyorsunuz kardeşim’ de diyemiyor, çünkü savaşa karar veren kendileri ‘ahlaki bariyerler’ çoktan düştü..

An itibariyle uçsuz bucaksız İtalya Yunanistan Akdeniz deniz sınırlarını kontrol edebilecek bir güvenlik ağı mümkün değil..

Yetmedi, Suriye savaşı dolu dizgin sürüyor, Türkiye Suriye sınırlarında güya güvenlik bölgesi adı altında düşenin bir daha çıkamayacağı bir gayya kuyusu derinleşiyor, bu gayya kuyusu’nun hafriyatı Türkmeni Arabı Ezidisi Kürdü çoktan Avrupa kapılarına doluştu..

Aileleri hatıraları yurtları evleri mahvolmuş sınır kapılarında öfkeden cinnet geçiren milyonlarca insan..

Dış politika öngörüleri ne sağlammış helal olsun Avrupalılar’a..

Uzaklarda insanların evlerini başlarına yıkmak ne kadar kolay maliyetsiz dış politik taktiklermiş, bravo Avrupalılar’a..

Değil insan, yuvaları yıkılan arılar karıncalar olsa o arılar başlarına üşüşmez mi?

Petrol uğruna desek tarihlerde görülmemiş bu kadar büyük insanlık maliyetine değer mi?

İslam’ı ortadan kaldıracağız düşüncesi desek İslam şimdi en vahşi örgütleriyle Avrupa’nın içine yuvalanmıyor mu?

KOSKOCA AVRUPA'DA BİR TEK BİLGE...

Milyonlarca göçmen muazzam bir kader kavgası içinde!

Onları denizlerin içinde durduracak bir Çin Seddi mümkün değil..

Yapılacak tek şey, o insanların kendi ülkelerinde gelecekten emin huzur içinde yaşayabilmeleri..

Bir ülkenin infilak ettirilmesi ne anlama geliyor, işte ortada!

Libya ve Suriye infilak ettirildi, infilak eden binaların tozu dumanı içindeki insanların kolu parçaları işte gördünüz Avrupa’nın başına başına düşüyor..

Hayal kırıklığı yaşamış ve hayatta kalma ölüm kalım savaşı veren milyonlarca insanla kimse, hiçbir hukuk hiçbir ekonomi baş edemez..

Avrupa baştan aşağıya büyük bir göç kasırgasıyla sarsılıyor, dinmesi azalması yavaşlaması hiç mümkün gözükmüyor..

Koskoca Avrupa’da tek bir bilge lider tek bir bilge bir akademisyen çıkıp, bu büyük kasırga karşısında neler yapılabileceğine dair, korku ve endişeden başka tek satır söyleyemiyor..

Ve bütün Avrupa’da korku dalga dalga büyüyor, Avrupa’ya adım atmış her bir göçmen, odun ateşine dökülen benzin gibi, parlaya parlaya Avrupa’yı sarıyor..

HABİRE ONLARI FİŞLİYORLAR

Düş gören politikacılar, hayal kuran politikacılar, savaşla bilgisayar oyunu gibi oynayan politikacılar, hiç böyle kısa süre içinde büyük bir mahvoluş ve çaresizlikle karşı karşıya gelmedi..

Avrupa Rönesans günlerinden bugüne nihayet kafatasını paramparça edecek durmak bilmeyen başka tür bir dev soruyla karşı karşıya, kan gölüne dönen Libya’nın Suriye’nin ülkelerin kanları çok geçmeden Avrupa’nın ortasına akıyor şimdi..

Evrensel değerler gizli başlığı altında, güya romantik özgürlük satarak Orta-Doğu’yu kan gölünü çevirenler, ülkelerimizdeki terör örgütleri silahlarıyla destekleyenler, en vahşi örgütlerle el altından dümen çevirenler, şimdi kara kara düşünüyor!

Üç yıl kadar önce İstanbul havaalanında uçağın saatini bekliyorum, her şehre kalkan kuyrukları izliyorum, sıra Diyarbakır kuyruğuna gelince, diğer kuyruklardan başka bir kuyruk, havaları modern giyimleri sanki Paris Barcelona arası yolculara benziyorlar..

Bu kuyruğa giren Avrupa’nın sivil gazeteci ajanları, savaştan hiçbir şey öğrenmek istemiyor, hayattan hiçbir ders çıkartmak istemiyor, vahşeti hazırlayanların kendilerini olduğunu hiç kabul etmek istemiyorlar..

Habire terör örgütlerine yoğunlaşıyorlar habire onları fişfişliyorlar habire onlara silah bilgi istihbarat taşıyorlar…

Döktükleri kanla uygarlık ve şehirlerinin kuşatılacaklarını hiç hesaba katmıyorlar!

Bilginin aklın kalesi Avrupa, yürü, kim tutar seni, Urfa Cesur otobüsleri seni bekliyor!

Türküsünü bilmediğiniz insanları kışkırtmak ve huzurlarını bozmak, ne kadar maliyetsiz bir politik getiri değil mi?

Bence de, iki radar iki F-16, helal olsun, terör örgütlerinin sırtını sıvazlama, çözdün sorunu!

Nasılsa diyordu Avrupalı, kan dökülürken bombalanırken, o şehirlerin içinde o insanların ortasında oturmayacağım..

Kendi rüyasını kendi bitirdi!

Cumhuriyet’i hukuku orduyu ‘bunlar faşist diktatörlük’ deyip işbirlikçi liberalleri ve cemaatçilerle yıkarken, Avrupa’nın romantik solcu gazeteleri pek keyifliydi..

CHP YİNE MACERADAN MACERAYA

Olsun, Avrupa’da akıl tükenmez, HDP’liler çözüm süreci bitince Avrupa’ya koştular, dönüşte, bilin bakalım, Avrupa’dan yine hangi ‘aklı getirdiler!’

Barış bloğu kurulacakmış CHP ve HDP, Kürtçü ve aşırı sol örgütler aynı blok içinde olacaklarmış..

Peki bu ‘blok’u kim yönetecek, HDP’nin Selahattin Demirtaş’ın olduğu yerde, CHP genel başkanı ya da sözcülerinin esamesi okunabilir mi?

Bu yeni Avrupa aklı’nın özeti: blok adı altında CHP’nin başına Selahattin Demirtaş’ı atamışlar bile..

CHP’nin Avrupa aklı bu blok’a karşı gelebileceğini hiç sanmıyorum, çünkü CHP de Avrupalılar gibi, aklın çağdaşlığın aydınlanmanın uygarlığın partisi!

Anlayacağımız CHP yine maceradan maceraya koşturulmak isteniyor! Cesur ve sözünün eri birkaç adamla artık bir daha kurtulup toparlanamayacak, bir büyük gayya kuyusuna çekiliyor!

Ve bu Barış Blok’u çağrıları karşısında CHP’liler hiç de huzursuz görünmüyor!

HDP’nin çok düşünülmüş ‘barış bloku’ önerisi, bir elleri kalplerinde sol yumrukları havada müteahit osuruğuyla restore edilmiş yeni CHP’nin, yuları elinden çoktan kaçırdığını gösteriyor.

Bakalım gayya kuyusuna mahşere koşan bu atın terkisinde Sanço Panço yine CHP mi olacak!

Acı ve gerçeklik duygusu taşımayan Don Kişot, tıpkı yeni CHP’liler gibi, içimizde hala en özgür en mutlu insanlar!

Nihat Genç

Odatv.com

Aptallık artık Avrupalı bir kavram - Resim : 1

nihat genç Avrupa CHP Barış Bloku aptallık Göçmen Kasırga arşiv