15 Temmuz gerçeklerini baştan yazdıracak ifadeleri yayımlıyoruz

Darbe ya da MİT'e operasyonun kilit isimlerinden birisini, adıyla soyadıyla bilerek Kara Havacılık Komutanlığı'na gidiyorsunuz, gözaltına aldırmadığınız gibi, ondan brifing alıyorsunuz.

15 Temmuz darbe girişiminin, Kara Havacılık Komutanlığı'nda pilot olan bir binbaşının MİT'e giderek, yaptığı ihbarla başladığını biliyoruz.

Kara Havacılık Komutanlığı iddianamesinin geçen hafta açıklanmasıyla birlikte “ihbarcı” binbaşı konusu yeniden gündeme geldi.

O binbaşının adını H.A. olmadığını, 15 Temmuz'dan sonra ihraç edildiğini, ancak kısa süre sonra yeniden TSK'ya döndüğünü, ardından MİT'e geçtiğini 10 Mart'ta yazdık.

Açık adını da bildiğimiz halde güvenliği nedeniyle gizlendiğini dikkate alarak, paylaşmadık.

Nasıl güvenlikse; MİT, Savcıların o binbaşının ifadesini almasına izin vermemiş, ama İddianamede birkaç kez adı açık açık geçiyor.

AKAR VE ÇOLAK DARBECİ VE İHBARCININ ADINI BİLİYORDU

Son iddianamenin ardından, üzerinde durulması ve sorulması gereken başka hususlar var.

Şöyle ki;

Dönemin Genelkurmay Personel Başkanı İlhan Talu 15 Temmuz akşamına ilişkin ifadesinde şunu da anlatmıştı:

“Adli Müşavir Hayrettin Kaldırımcı ve Askeri Savcı Kurtuluş Kaya, Kara Havacılık Komutanlığı'nda FETÖ'cü olduğu gerekçesiyle tutuklanacak Albay Mustafa Dağlı ile Deniz isimli binbaşının dosyalarını getirmişlerdi. Bu sırada Genelkurmay Başkanı aradı, Albay Dağlı ve Binbaşı Deniz'in safahat kartlarını istedi. Makama çıktığımda MİT Müsteşarı Hakan Fidan da vardı. Komutana bilgileri verdim. Fidan, 'Bunlar bizim de bildiğimiz isimler' dedi...”

Albay Mustafa Dağlı kimdir, nerededir; Şu ana kadar adı hiçbir yerde geçmedi. O yüzden sadece “Deniz Binbaşı”yla ilgili gelişmeleri aktaralım.

Kara Havacılık İddianamesi'yle bu kişinin Binbaşı Deniz Aldemir olduğunu öğrenmiş olduk.

Talu'nun ifadesine göre, o akşam Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar da MİT Müsteşarı Hakan Fidan da Kara Havacılık Komutanlığı'ndaki önemli darbecilerden biri olan bu kişiyi ismen biliyordu.

Ya Akar'ın yanına askeri savcı ve Merkez Komutanını alıp, Kara Havacılık'ta inceleme yapma talimatını verdiği Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak?

Çolak'ın savcıya verdiği ikinci ifadeden, sadece Deniz Aldemir'i değil, öğlen saatlerinde MİT'e o ihbarı yapan Binbaşı O.K.'yı da bildiği, ancak ifadesinde bu isimleri telaffuz etmediği görülüyor.

Çolak'ın ifadesi şöyle:

“Toplantı salonuna girdiğimde Sayın Komutan ve 2. Başkan birlikte çalışıyordu. Bana da yanlarına oturmamı işaret ettiler. 2. Başkan elindeki not defterinden elde ettikleri son bilgileri okumaya başladı. Ben de masa üzerindeki bir kağıda söylenenleri süratle not almaya çalıştım. Gelen duyum bana şu şekilde iletildi; '14/07/2016 Perşembe günü Kara Havacılık Komutanlığındaki bir pilot binbaşı, Ankara dışında izinli olan diğer bir pilot binbaşıyı telefonla arayarak CH-47 CHİNHOOK helikopterlerinin kabul töreni hazırlıkları nedeniyle gösteri uçuşu yapılacağından 15/07/2016 cuma günü Kara Havacılık Komutanlığında bulunması gerektiğini belirtiyor. O binbaşı da ertesi gün yani Cuma günü gelip telefon eden binbaşıyı görüyor, binbaşı kendisine, 'Bugün akşam 19:00'dan itibaren 2 adet SIKORSKY, 1 adet COUGAR helikopteri ile izinsiz olarak uçuş yapılacağını, uçuşun geç saatlere kadar devam edeceğini, bu arada MİT müsteşarı Hakan Fidan'ın alınacağını, kendisi gibi çağırdığı pilotun da aynı cemaatten olduğunu, bu uçuşu yaparken başka bir pilot yarbayın da kendilerine yardımcı olacağını belirttiği' bunun üzerine izinden gelen binbaşının yoldan yeni geldiğini, yorgun ve terli olduğunu, eve gidip duş alıp geleceğini belirterek ayrıldığını, evi yerine süratle Yenimahalle'deki MİT karargahına gidip ilgililere bilgi verdiğini, MİT yetkililerinin subay kimlik bilgilerinin doğruluğunu teyit ettiğini, bunun üzerine MİT yetkilerinin Genelkurmay 2. Başkanına bilgi verdiğini belirtmiştir.”

Çolak'ın anlattığına göre, Genelkurmay Başkanı Akar, “Uçuş olursa, uçuş yapanları derhal derdest etmesini” emretmişti. Ve Çolak'ın ifadesiyle, Akar'dan aldığı görev, “Bir darbe girişimine yönelik duyum değil, sadece izinsiz uçuşa müdahaleyle” ilgiliydi.

Sonra? Çolak'ın ifadesinden devam edelim:

Kara Havacılık Komutanlığı'na gitmek üzere yola çıkıyor. Yoldayken KKK Kurmay Başkanı İhsan Uyar'ı arayıp, hem kendisinin, hem Merkez Komutanının 5 adamıyla, hem de KKK Askeri Savcısı Hakim Yarbay Naci Akdemir'in Kara Havacılık Komutanlığı'na gelmesini isteyip, “Muhtemel bir derdest olayı olacağını, acele etmelerini” bildiriyor.

Saat 18:48'de Kara Havacılık Komutanlığı'na giriş yapıyor. Hiçbir hareketlilik görmüyor. Kendisini Komutan Hakan Atınç ve Kurmay Başkanı Yarbay Mehmet Şahin karşılıyor. Komutan odasında yalnız kaldıklarında tanıdığı ve güvendiği Tümgeneral Atınç'a olayı özetle anlatıp, uçuş planını getirmesini, havadaki uçak ve helikopterlerin indirilmesini, uçuş varsa bu uçuştaki mürettebatın listesini istiyor. Ardından saat 19.12'de Genelkurmay Başkanı Akar'la görüşüp, herhangi bir hareketlilik gözlemlemediğini, merkez komutanı, kurmay başkanı ve askeri savcının da kışlaya girmek üzere olduğunu, hangarlarda inceleme yapacağınısöylüyor. Akar ise oradakilerin olayı anlamaması için merkez komutanı ve askeri savcıyı kışla dışında bekletmesi talimatını verip, “Hangarlar bölgesinde yine görüşelim” diyor. Bunun üzerine Çolak, İhsan Uyar'ı arayıp, askeri savcı ile merkez komutanının gelmeyip, karargâhta hazır beklemesini istiyor. Ama hangarlara giderken, Merkez Komutanının 5 adamıyla karargâha girdiğini görüyor. Bu sırada Çolak'ın Kurmay Başkanı İhsan Uyar da geliyor ve ikisi hangarlar bölgesine gidiyor.

Peki Uyar'la aynı araçla gelen Askeri Savcı Naci Akdemir ne yapıyor? Bunu da Akdemir'in müşteki sıfatıyla verdiği ifadeden okuyalım:

“Saat 19:30 sularında İhsan Paşa'nın makam aracı ile Kara Havacılığa gitmek üzere yola çıktık. Aracın arkasından da İhsan Paşa'nın koruma aracı geliyordu. İntikal sırasında hatırladığım kadarıyla İhsan Paşa Merkez Komutanı Nevzat Paşa ile cep telefonu ile görüştü. Bir süre sonra komutan cep telefonu ile İhsan Paşa'yı aradı. Yaklaşık bir buçuk dakika kadar telefon ile görüştüler. Görüşme bittikten sonra bana dönerek, 'sana ihtiyaç kalmamış, seni koruma aracı ile geri göndereceğim. Beni ve komutanı Karargâhta bekle' dedi. Müteakiben Kara Havacılık Komutanlığı Nizamiyesine geldiğimizde ben Makam aracından inip, koruma aracına bindim, karargâha döndüm. İhsan Uyar Paşa Kara Havacılık Komutanlığına giderken bana niçin gittiğimizi söylemedi. Biz sadece adli vakalarda soruşturma amaçlı olarak olay yerine intikal ederiz. İhsan Uyar Paşa'nın beni niçin araçtan indirdiği konusunda bir fikrim yoktur.”

Çolak'ın ifadesine dönelim:

Hangarlar bölgesinde inceleme yapıyor, olağanüstü bir durum olmadığını tespit edene kadar yanında bulunan diğer subaylardan gece uçuşu ile ilgili bilgi temin etmeye çalışıyor. Yaklaşık 45 dakikalık incelemeden sonra yeniden Akar'ı arayıp, durumun sakin, hangar kapılarının kapalı olduğunu bildiriyor. Bu arada oraya 4. Kolordu ve Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak da geliyor. Sonrasında buradaki kamelyada çay içip, saat 21:25 civarında İhsan Uyar'la birlikte Kara Havacılık Komutanlığı'ndan ayrılıyor.

MİT OPERASYONU İÇİN DÜŞÜNÜLEN İKİNCİ İSİM OYDU

Şimdi de Deniz Aldemir'i anlatalım:

Savcılığa 23 Temmuz'da verdiği 7 sayfalık dilekçede “FETÖ”cü olduğunu itiraf eden Aldemir, ihbarcı binbaşı O.K. ve 15 Temmuz'a dair şunları söyledi:

“Alay Komutanı Alb. İdris Feyzi Okan o gün, 'Kara Kuvvetleri Komutanı gelecek' dedi ve öncesinde gelerek, panik halinde 'Neler oluyor? Bir şey mi olacak?' dedi. 'Bir şeyler dönüyor' dedi. Alb. Halil Gül ile ilgili olarak;11 Temmuz günü İzmir'e görevli olarak gittim. 15 Temmuz döndüm ve 15 Temmuz mesaiye beni Alb. Halil Gül çağırdı. Mesai arasında beni gördü ve bekleme olduğunu, gözlük lâzım olduğunu söyledi. Sonrasında, 'bu gece bir faaliyet olacak hazır ol' dedi. İşim olduğunu söyledim. Fakat kalacaksın dedi. Sonra geceki planın ne olduğunu anlattı. Bana MİT'e gitmemi söyledi. Kabul etmedim. Korktum diye karşı çıktım. Yapmayacağımı söyleyerek, kalktım. Oturttu, 'Tamam sen gitmeyeceksin, ama bu işte yoksan ölürsün. Bu mesele büyük bir mesele. İşin içinde Kuvvet Kurmay Başkanı, Genelkurmay Başkanı dahil' dedi. (Kuvvet Komutanı ve Kurmay Başkanının geç saate kadar Güvercinlik'te bulunması da enteresandı. Kuvvet Komutanı sürekli olarak gece uçuşları ile ilgili sorular sordu.) Halil Gül sonrasında, 'Tamam sadece helikopteri Akıncı'ya götüreceksin dedi. Ben de teyit maksatlı 'MİT değil' dedim ve Akıncı'ya kalktık... 15 Temmuz günü öncesinde alay komutanımız yeni gelen CH-47 hava araçlarını uçurabilmek için maksimum ve tecrübeli pilot olsun dedi. Kuvvet komutanı için uçuş planlanacaktı. Halil Gül de , 'İzinde olan Binbaşı O.K. gelsin' dedi. Ben de Bnb. O.K.'ya durumu anlattım ve çağırdım. 15 Temmuz'da geldi ve 'yorgunum' dedi. Halil Gül, 'O. bekleme nöbeti tuttuğu için gece uçmasını istiyorum' dedi. (Yb. Murat Bolat da bu konuda bilgi sahibidir.) O. uçmak istemeyince, 'Ben de uçma' dedim. Sebeplerinden bir tanesi de alay komutanımızın, 'Gece uçuşlarını kestim' demesidir. Konu ile ilgili yazım O.'a o gece gönderdiğim whatsapp mesajında vardır. Böyle bir şey olmamış gibi Halil Gül ısrarla O.'a uçsun demiş. O. da tekrar aradı (sanki beni bir şeylere sürüklemek istiyor gibi düşündüm), 'Gözlük bulamadım'dedi. 'Kapat O. kapat' dedim ve muhabereyi kestim. Olay bundan ibarettir.”

Bu ifadeden anlaşılan şu; MİT operasyonu görevi önce ihbarcı binbaşı O.K.'ya veriliyor. O kabul etmeyince, Albay Halil Gül Binbaşı Deniz Aldemir'i görevlendiriyor. Asıl önemlisi gündüz olayı için MİT'e gidip, Kara Havacılık'a dönmeyen O.K. gece Deniz Aldemir'le whatsapp üzerinden haberleşiyor ve Aldemir'in iddiasına göre, “sanki kendisini bir şeylere sürüklemek” istiyor!..

KKK ÇOLAK KİMLERİ SORDU SORUŞTURDU?

Binbaşı Deniz Aldemir böylesine kritik bir isim, ama Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın ifadesinde hiç geçmiyor.

Oysa ki, Çolak Kara Havacılık Komutanlığı'na gider gitmez hem onu, hem de MİT'e ihbarı yapan binbaşı O.K.'yı soruyor.

Kime mi? Dönemin Kara Havacılık Komutanı Tümgeneral Hakan Atınç'a. Atınç'ın 24 Temmuz'daki ifadesinden okuyalım:

“Kara Kuvvetleri Komutanımız Orgeneral Salih Zeki Çolak saat:18:46'da nizamiyeden giriş yaptı. Direk benim makam odama çıktık, beraber otururken Komutanımız Çolak bana Deniz Aldemir ve O.K. diye birilerinin birliğimizde olup olmadığını sordu. Ben de Deniz Aldemir'in yeni kurulan Yük Helikopter Tabur Komutanımız olduğunu ve bir gün önce İzmir'den getirilen yük helikopteri ile birlikte geldiğini ve halen Ankara'da olduğunu söyledim. O. K.'nın da yük helikopteri ile ilgili Amerika'da eğitim aldığını ve halen Kara Havacılık Komutanlığımızda görevli olduğunu ilettim. Komutanımız Çolak bana O.K.'nın ve Deniz Aldemir'in Fethullah cemaatiyle bağlantısı olup olmadığını sordu. Ben de kendisine elimizde belge, bulgu olmadığını, ancak tavır ve davranıştan ve arkadaşları arasındaki davranışlarından bu cemaate bağlı olabileceklerini söyledim. Ancak O.K.'nın son zamanlarla onlarla ilişkisini kestiğinin birliğimizde konuşulduğunu söyledim. Komutanımız Çolak bana birliğimde bu kişilerden başka bu tip benzer kişileri olup olmadığını sordu. Ben de kendisine, 'Komutanım ben Allah korkusu olan insanım, elimde bilgi, belge yok. Ancak Kara Havacılık Komutanlığında bulunan tüm kritik kadroların bunların elinde olduğunu, hatta Tuğgeneral Ünsal Coşkun'un da onlardan olduğunun söylendiğini' söylediğimde kendisi bana, 'Bunları niye bana iletmediniz?' dedi. Ben de tekrar yukarıda söylediğim gibi, elimde bilgi, belge olmadığını Allah korkusu olan bir insan olduğumu, insanların sürekli birbirlerine hakkında dedikodu yaptığı bir ortam olduğunu, bu nedenle kesinleştirmediğim için bildirmediğimi, ancak Kuvvet Personel Başkanı Tümgeneral Şevki Gençtürk ile bunları paylaştığımı ifade ettim. Bunun üzerine bana konuşmalarımızın ikimizin arasında kalacağını, kimseye söylememem gerektiğini iletti.”

ÇOLAK HANGARDA ALDEMİR'LE Mİ GÖRÜŞTÜ?

İşte bu görüşmenin ardından hangarlara gidiliyor. Peki Kara Kuvvetleri Komutanı Çolak burada kiminle görüşüyor ve kimden brifing alıyor dersiniz? Bazı ifadelerden aktaralım:

Müşteki Tümgeneral Hakan Atınç : Hangara gittiğimizde burada Yarbay Deniz Aldemir, Yarbay Murat Bolat, Tuğgeneral Ünsal Coşkun, Albay Feyzi Okan bulunmaktaydı. Hangarda Yarbay Deniz Aldemir tarafından yaklaşık yarım saat sürede helikopterin özellikleri Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'a tanıtıldı.

Şüpheli Binbaşı Okan Kocakurt (15 Temmuz'da Kara Havacılık Harekat Eğitim Şube Müdürü) : 17:30 sıralarında Genelkurmay'dan tüm Türkiye üzerinde askeri uçuşların yasaklandığı telefon emri geldi. Biz de Genelkurmay'ı arayarak, bu emri teyit ettik. Akabinde Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak'ın Kara Havacılık Komutanlığına geldiğini söylediler. Komutanımız Hakan Atınç onu koridorda karşıladı, acilen Kara Kuvvetleri Komutanına uçak hazırlatmamızı söylediler. Uçağı hazırlattırdık. Acilen uçak istenildiği için güvenlik kontrolleri yapılmadan uçağı hazırladık. Kara Kuvvetleri Komutanı ile birlikte Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı İhsan Uyar, 4. Kolordu Komutanı Korgeneral Metin Gürak ve Ankara Merkez Komutanı vardı. Uçağa binmeden Amerika’dan gelen CH-47 CHİNOK marka yük helikopterine bakmak için hangarların oraya doğru gittiler. Yaklaşık 2 saat orada kaldılar. Hazırlamış olduğumuz uçağa binmediler. Hangarların orada yalnız konuştular. Yanlarına kimse alınmadı, bu şekilde emir vermişler.”

Darbe ya da MİT'e operasyonun kilit isimlerinden birisini, adıyla soyadıyla bilerek Kara Havacılık Komutanlığı'na gidiyorsunuz, Savcıya en azından tedbiren gözaltına aldırmadığınız gibi, ondan brifing alıyor ve dönüyorsunuz. Siz ayrılır ayrılmaz da o isim helikoptere atlayıp, Ankara'yı bombalıyor.

Neresinden bakarsanız bakın, çok tuhaf değil mi?

Müyesser Yıldız

Odatv.com

15 Temmuz gerçeklerini baştan yazdıracak ifadeleri yayımlıyoruz - Resim : 1

15 Temmuz darbe MİT hakan fidan ihbar Kara Havacılık Komutanlığı arşiv