Tetikçisini arayan suikastın kara kutusu

Toygun Atilla yazdı

Necip Hablemitoğlu suikastı öncesi Enver Altaylı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı arasındaki bağlantıyı sağladığı iddia edilen Aydın Köstem, bir silah tüccarı.

Sıradan bir iş insanı değil. İngiliz menşeli Accuracy keskin nişancı tüfeğini ithal eden, Türkiye'ye getiren firmanın sahibi. Oğlu BM'de diplomat.

Eşinin dayısı ise eski MİT müsteşarı Hayri Ündül. Şimdi gelin, Necip Hablemitoğlu cinayeti soruşturması kapsamında şüpheli olan ve hakkında yurt dışına çıkma yasağı koyulan iş insanı Aydın Köstem'in profilini inceleyelim.

MİT'İ DOLANDIRDI

1995 Eylül ayı...

MİT'teki "Özel Kuvvetler orjinli" emekli subaylar Orhan Çobani, Yavuz Ataç ve Kaşif Kozinoğlu, Genelkurmay'ın bir özel silah alımı için görevlendirildi. Moskova'da bulunan bir Avusturya şirketi, bir Rus generalin elindeki 1550 adet RPO silahı TSK'ya teklif etmişti. Görüşmeler yapılıyordu ancak bu silahların ihale yoluyla satın alması mümkün değildi.

Sovyet yapısı silahları Türkiye'de pazarlayan TEM savunma şirketinin sahibi Aydın Köstem'e bu alımı yapması teklif edildi. Aydın Köstem, "deneme maksadı ile kullanılacak 3 çift RPO silahını Moskova'ya giderek 20-25 bin dolara getireceğini” söyledi.

MİT örtülü ödeneğinden kendisine 15 bin dolar verildi.

Aradan 3 ay geçmişti. Aydın Kösem'den ses yoktu.

10 Aralık 1995'te MİT'teki muhataplarını arayan Aydın Kösem, "Avusturya şirketinin deneme maksatlı 10
çiftten aşağı silah vermediğini ve bununda maliyetinin 35 bin dolar” olduğunu söyledi. Kendisine ödenek yapıldı.

Ancak,

Aydın Köstem kendisine verilen bu parayı harcamıştı. Silahlar temin edilemedi.

MEHMET EYMÜR YAZDI

Eski MİT Kontrterör Daire Başkanı Mehmet Eymür'ün atinorg sitesinde yıllar önce yazdığı bu anektodu o dönemi yaşayan kaynaklarım da doğruluyor.

Sabah gazetesinde bugün Necip Hablemitoğlu suikastı öncesi eski MİT mensubu halen FETÖ ve casusluk iddialarıyla tutuklu olan Enver Altaylı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı arasındaki bağlantıyı sağlayan kişi olduğu iddia edilen Aydın Kösem'i araştırmaya başladığımda ilk olarak bu olay karşıma çıkıyordu.

Aydın Kösem'i tanıyanların ilk ifadesi ise, "Güvenilmez", "Çıkarcı", "Dolandırıcı", "Paraya düşkün" olduğu yönündeydi. Yıllar önce atinorg da yaşanan bu olayın da gerçek olduğunu öne sürüyorlardı.
Aydın Köstem'i araştırmaya başladıkça daha da ilginç bir profille karşı karşıya kalacaktım.

İTHAL ETTİĞİ SİLAHLARI TSK KULLANIYOR

Ankara'da TEM savunma şirketinin sahibiydi. İthalat yapıyordu. Yurt dışından getirdiği silahlar TSK envanterindeydi.

Bu silahlardan en önemlisi ise İngiliz menşeli Accuracy keskin nişancı tüfeği idi. 8.59 mm çapında, 1100 metreye kadar atış yapabilen, 6.5 kg ağırlıkta 1100 mm boydaki çok etkili bir tüfek olan Accuracy 2006'dan beri TSK'da birçok birlik tarafından kullanmaktaydı.

OĞLU BM'DE DİPLOMAT, EŞİNİN DAYISI ESKİ MİT MÜSTEŞARI

Necip Hablemitoğlu cinayetinin şüphelilerinden Aydın Köstem'in oğlu ise halen BM'de diplomat olarak görev yapmakta.

Aydın Kösem'in eşinin dayısı ise eski bir MİT müsteşarı Hayri Ündül.

Hayri Ündül, 1988'de Korgeneral rütbesiyle MİT Müsteşarı olarak görev yapıyordu.

7 Şubat 1988'de 2000'e Doğru dergisinde "MİT Raporu" olarak bilinen MİT kaynaklı antetli belgelerde imzası olan isimdi. Hayri Ündül, altında imzası olan bilgileri görmediğini iddia ederken, bir de kendisinin ıslak imzalı istifa dilekçesi basına sızdı.

Hayri Ündül'ün kendi istifasından da haberi yoktu. Birileri MİT Müsteşarını aciz duruma sokmak bir taraftan da Hiram Abbas’ı MİT Müsteşarı yapmak istiyorlardı. Tüm bu sürecin ardında ise bir başka MİT'çi Mehmet Eymür vardı. MİT raporunu yazan isim oydu.

İLGİLİ HABER LİNKİ

https://odatv.com/siyaset/mit-eski-mustesari-hayri-undulle-dursun-cicekin-ne-ilgisi-var-0603101200-9046

TEPE KADROSU BELLİ TETİKÇİSİ BELLİ OLMAYAN SUİKAST

Necip Hablemitoğlu suikastının şüphelilerinden hakkında yurt dışı çıkış yasağı koyulan Aydın Kösem'in profilinden çıkanlar ise şimdilik bunlardı.

30 yıldır gazetecilik yapan ve uzun süredir Necip Hablemitoğlu suikastını araştıran bir gazeteci olarak son sözü bugün Sabah gazetesinde okuduğum haberle noktalayalım.

Haberde, Necip Hablemitoğlu suikastını gerçekleştirenlerin teker teker belirlendiğinin altı çiziliyor, suikastın talimatının FETÖ'nün iki numarası ve firari Türkiye imamı Mustafa Özcan tarafından verildiği belirtiliyordu.

Talimat 6 kişilik suikast hücresine FETÖ'den tutuklu eski MİT'çi Enver Altaylı tarafından ulaştırılmıştı. Hücrenin tepesindeki Nizamettin Avşar, Aydın Köstem aracılığı ile Özel Kuvvetler Komutanlığı ile irtibata geçmişti. Onun da ilişki de olduğu isim Nuri Gökhan Bozkır'dı. Cinayet sırasında bölgede olan Mehmet
Narin, İrfan Birkan ve Birol Ercan da Nuri Gökhan ile irtibatlıydı.

Sabah Gazetesi'nin haberi şu cümle ile sonlanıyordu: "Tetiği çeken kişi henüz belirlenemedi"
Suikastın arkasındaki tüm güç belirlenmiş, tetiği çeken ise belirlenememişti. Ortada suikast silahı da yoktu.

Oysa ki,

Türkiye ve dünyada böylesine derin cinayetlerden sonra "tetikçiye" ulaşılır, arkasındaki güç ise hep flu olurdu. Derin suikastlarda maalesef değişmeyen kural buydu.

Bu kez ise tam aksi olmuştu. Dünya tarihindeki böylesine derin suikastlar incelendiğinde kim bilir bu soruşturma bu anlamda bir ilkti.

Tüm suikast organizasyonun arka planı çözülmüş, tetikçi ve silah bulunamamıştı !

Necip Hablemitoğlu suikastı soruşturması, bu anlamda da tarihe geçti. İlk kez perde arkasındaki güçler açığa çıkartılmış ama bu sefer de tetikçi bulunamamıştı.

Bu kadar derin bir suikastın ardındaki isimleri ortaya çıkan soruşturmacıların tetikçiyi de pek yakında bulacaklarına ise inancım tam!

Toygun Atilla
Odatv.com

KİTABI SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Tetikçisini arayan suikastın kara kutusu - Resim : 1
necip hablemitoğlu Enver Altaylı aydın kösem FETÖ