Hüseyin Vodinalı yazdı: “Kaddafi’nin 143 tonluk altın hazinesi”

Hillary Clinton, Libya’da Kaddafi sonrası karlı işlerin peşinde koşan Blumenthal’in e-postalarını bakanlıktaki ekibine düzenli olarak “forward”lamış.

Dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin 19 Mart 2011’de Libya’ya saldırı emriyle başlayan NATO işgalinden sadece 2 hafta sonraydı.

ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’a pek güvendiği danışmanı ve eski arkadaşı Sidney Blumenthal’den bir istihbarat notu gelir:

Hassas kaynaklardan aldığım bilgiye göre, Kaddafi yönetiminin 143 ton altını ve o miktara yakın gümüşü var. Mart 2011 sonlarında bu altın ve gümüş, Trablus’taki Libya Merkez Bankası’ndan alınarak SABHA’ya (Libya’nın güney batısında Nijer ve Çad ile sınırına) taşındı. Bu altın mevcut isyan öncesinde Libya altın dinarına dayalı bir Pan Afrika para birimi oluşturmak üzere biriktirildi. Bu plan, Fransızca konuşan (Frankofon) Afrika ülkelerinde Fransız frankına alternatif bir para birimi oluşturmak için yapıldı.

(Kaynağın yorumu: Bilgi sahibi kaynaklara göre bu altın ve gümüşün parasal değeri 7 milyar doları aşıyor. Fransız istihbaratı bu planı mevcut isyan patladıktan az sonra keşfetti. Bu olay, Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin Libya saldırısı kararını almasında etkili oldu)”

Ben bu Hillary’yi bizde Tansu Çiller ve Kemal Kılıçdaroğlu’na benzetiyorum. Çiller kadar hırslı ve şiddet yanlısı, Kemal bey kadar sol görünüp, sağ liberal politikalara (neo con’lara mesela) destek veren bir yapısı var.

Ama aynı eski AB Temsilcisi Karen Fogg gibi e postalarına sahip çıkmaktan aciz.

55 bin epostası ortalığa dökülmek üzere.

Bu yukarıdaki de onlardan biri.

Sarkozy’yi ele verdiğine bakmayın, Kaddafi’nin toplu tecavüzler için askerlerine viagra dağıttığı yalanı bizzat Hillary hanıma ait.

En az Sarkozy kadar Libya’nın işgalini savunan bir figür.

Bingazi’deki ABD Büyükelçisi’nin dinci teröristler tarafından öldürülmesinde de bu Hillary hırsının önemli rolü var.

Neyse ben asıl mevzuya döneyim.

Vice News sitesindeki makaleye göre, Hillary Clinton, Libya’da Kaddafi sonrası karlı işlerin peşinde koşan Blumenthal’in e-postalarını bakanlıktaki ekibine düzenli olarak “forward”lamış.

Blumenthal’e bu bilgileri ileten ise eski CIA Ajanı ve yeni iş ortağı Tyler Drumheller olmuş.

Her ikisinin de aklında Libya’daki işgal sonrası pastadan pay almak vardı ama Kaddafi’nin ölümü sonrası yaşanan kargaşa buna izin vermedi.

Blumenthal’in Hillary’ye bir başka e-postası ise öncekinden daha farklı:

“Bu kişilere göre Sarkozy’nin planları aşağıdaki amaçları içeriyor:

§ Libya petrolünden daha büyük pay almak.

§ Kuzey Afrika’daki Fransız etkisini artırmak.

§ Fransa’daki siyasi konumunu güçlendirmek.

§ Fransız ordusunun dünyadaki eski gücünü yeniden tesis etmek.

§ Danışmanlarının Kaddafi’nin Frankofon Afrika’da Fransa’nın yerini alma konusundaki uzun vadeli planları konusundaki kaygılarını gidermek.”

İSRAİL İÇİN EL KAİDE VE IŞİD’E DESTEKLER

Bu e postalardan da anlaşılacağı gibi Libya Devlet Başkanı Muammer Kaddafi, “insan hakları, demokrasi, özgürlük” filan için değil, Libya’nın ve dolayısıyla Afrika’nın kaynaklarına çöreklenilmesi için öldürtüldü.

Mesela Asia Times gazetesinden Pepe Escobar’ın 2011 yılındaki makalesinde, Trablus’ta Kaddafi sonrası yönetimi ele geçiren Abdülhekim Belhac isimli El Kaide üyesinin ve beraberindeki berberi milislerin isyan patlamadan önce 2 ay ABD Özel Kuvvetleri’nce gizli bir yerde eğitime tabii tutulduklarını, Trablus Tugayları adı altında sahaya sürüldükleri yazıyor.

Ya da Kaddafi sonrası Amerikalı ve Fransızlar tarafından oluşturulan “Ulusal Geçiş Konseyi”nin petrol bakanı olan Ali Tarhuni’nin El Kaide işbirliği yaptığını veya eski bir El Kaideci olan Libyalı dinci muhalif Numan Benotman’ın şimdi İngiltere’de hükümete yakın Quilliam Vakfı Başkanı olarak TV’lere çıkıp uzman stratejist olarak konuştuğunu da düşünürsek Batı Cephesi’nde yeni bir şey olmadığını anlarız.

Ha, bu arada Blumenthal, 27 Ağustos 2012’de bir e posta daha gönderiyor Sevgili Hillary’sine ve şunları söylüyor:

“Yeni Libya Başkanı (Muhammed Yusuf El Makariaf) İsrail ile gizliden ilişki kurmak ve geliştirmek istiyor”

Hillary de bunu sevinç içinde anında baş danışmanı Jacob Sullivan’a iletiyor ve şu notu ekliyor:

“Doğruysa çok cesaret verici. Hemen bunu İsrailllilere göndermeyi düşünmelisin”

Al Hillary’yi, vur Sarkozy’ye.

Sarkozy bugün artık siyasi bir enkaz.

Libya saldırısı ona beklediği başarıyı getirmedi.

Tek tesellisi 2007’deki seçim kampanyası için 50 milyon avro gönderen Muammer Kaddafi’nin artık bunu ispatlayamayacak olması belki.

Hillary ise tüm İsrail sevgisine ve faşist neo conlarla mesaisine rağmen demokratların başkan adaylığı yarışında mütevazı sosyalist Bernie Sanders’in epey arkasında bir kamuoyuna sahip.

Ne diyelim, Allah’ın sopası yok.

Hüseyin Vodinalı

Odatv.com

hüseyin vodinalı kaddafi altın hillary clinton arşiv