Bu bir Kara Kutu haberidir: Esir alındık

Kardiyoloji Uzmanı Doktor Özcan Yücel, Tıp Fakültelerinin özellikle klinik bilimlerinin, ilaç firmaları tarafından esir alındığını belirtti. Özcan Yücel’in açıklamaları Gazeteci-Yazar Soner Yalçın’ın kaleme aldığı “Kara Kutu” kitabını akla getirdi.

Bu bir Kara Kutu haberidir: Esir alındık

İlaç firmalarının Tıp Fakülteleri ve hastaneler üzerindeki etkisi tartışılmaya devam ediyor.

Kardiyoloji Uzmanı Doktor Özcan Yücel, konuya ilişkin açıklamasında, “Tıp Fakültelerinin özellikle ‘klinik bilimleri’ ilaç firmaları tarafından esir alınmış durumda” ifadelerini kullandı.

“Nedenleri değil sonuçları ‘hangi ilaçla’ tedavi ederiz üzerine kurulu bir anlayış hakim” diyen Özcan Yücel, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

“HERKES AYNI FİKİRDE Mİ OLMALI”

“Batı sisteminin neredeyse tüm tıp dernekleri, bilimsel dergileri ağır bir esaret altında.

Yalnızca ülkemizde değil ABD’den başlayarak tüm Avrupa’da tıp derneklerine, önemli tıp dergilerine ilaç firmaları tarafından verilen bağışlar, kongre sponsorlukları vs. aracılığı ile sistem bütünüyle ele geçirilmiş durumda.

Evet dernekler yer yer bağımsız bilimsel üretim yapıyor olmakla birlikte konu ilaç işine gelince hizadan çıkmaları ‘kesinlikle söz konusu değil’.

Hizadan çıkanlar her türlü dışlanmayı, soyutlanmayı göze almış kişilerdir. Kongrelerde konuşma hakkı asla verilmez. Bilime karşı ‘lanetli’ kişilerdir. Örneğin Canan Karatay hoca gibi şahsiyetleri Türk Kardiyoloji Derneği gibi dernekler hiç bir zaman konuşma izni veremezler..

Arkadaş beğenmiyorsan bir dinle. Herkes aynı fikirde mi olmalı. İşte bu yüzden kendi isteğimle 21 yıldır bağımsız olamayan Türk Kardiyoloji, Avrupa Kardiyoloji ve Amerikan Kalp Cemiyeti ‘üyesi olmamaktan’ gurur duyuyorum.”

KARA KUTU KİTABI TARTIŞMAYI BAŞLATTI

İlaç firmalarının tıp fakülteleri ve sağlık sistemi üzerindeki etkisini Gazeteci-Yazar Soner Yalçın, kaleme aldığı “Kara Kutu” kitabında ayrıntılı olarak anlatmıştı.

Soner Yalçın, Kara Kutu kitabından özetle şunları anlattı:

“Türkiye' de ilaç firmalarının hekimlere ‘Benim ilacımı yaz’ ve eczacılara ‘Benim ilacımı sat’ demesi için yılda 300 milyon dolarlık promosyon dağıttığı iddia ediliyor!

Sadece biz değil kuşkusuz...

ABD'de soruşturmalarda ilaç şirketlerinin ‘doktor giderlerinin’ yüklü miktarda olduğu ortaya çıktı: 2010-2012 yılları arasında Pfizer doktorlara 538,2 milyon dolar vermişti! Eli Lilly ilaç şirketi 490,6 milyon dolar, Glaxo Smith Kline şirketi 238,6 milyon dolar, Astra Zeneca 236, 1 milyon dolar, Merek şirketi 224,3 milyon dolar olmak üzere yıllık doktorlara verilen para 2 milyar dolar idi...

Bunların bir bölümü ‘tıp eğitimi’ adı altında yapılıyordu!

İlaç şirketi, hekim eğitimi yapar hale geldi...

Bazı ülkeler işi sıkı tutuyor:

-İsveç doktorlarını geziye götüren Danimarkalı ilaç şirketi Novo Nordisk hakkında soruşturma açtı; 80 bin kron ceza kesti ...

-"Iressa" (Gefitinib) adlı akciğer kanseri ilacını ilk ithal eden ülke Japonya, Astra Zeneca ilaç şirketine Akciğer Kanseri Derneği'nin tedavi rehberine sokması için komisyon başkanı profesöre 17,6 milyon yen ve diğer üyelere de 800 bin ile 20 milyon yen verdiğinin ortaya çıkmasıyla konuyu yargıya taşıdı!

İNSANLARA "LEBLEBİ" GİBİ İLAÇ YAZILIYOR

İnsanlara "leblebi" gibi ilaç yazmayı tartışmak gerekiyor.

Tıp tartışılmaz değil.

Beden-ilaç merkezli yöntem büyük hatalara sebep oluyor, çünkü. İşte...

-"Posicor" (Mibefradil) ...

Roche şirketinin ürettiği tansiyon ilacı...

FDA, ilacı 8 Haziran 1998'de onaylayıp ruhsatı verdi.

Sadece bir yıl içinde kayıtlara 200 ölü geçti!

Roche, ilacı bir yıl dolmadan "gönüllü" olarak piyasadan çektiğini açıkladı! Ölümler ile ilaç arasında bağlantı olduğunu reddetti...

-"Diovan" (Valsartan) ...

Novartis şirketinin ürettiği tansiyon ilacı...

İlaç, 1990 yılında patent aldı ve 1996 yılında tıbbi kullanıma girdi.

Patent süresi Eylül 2012' de bitmeden önce yıllık 6-8 milyar dolarlık satışı oldu. Dünyanın en çok satan tansiyon ilaçlarından biri durumuna yükseldi. 100' den fazla ülkede satılıyordu. Fakat... 6 Temmuz 2018 tarihinde ilaç piyasadan toplatılmaya başlandı. (Türkiye iki aylık gecikmeyle bu kararı aldı!)

Dendi ki: Çin Linhai bölgesindeki Zhejiang Huahai Phar maceutıca adlı ilaç firmasının ürettiği "Valsartan" maddesinde kanserojen madde tespit edilmesi üzerine ürünlerin toplatılması kararı alındı! Resmi gerekçe böyleydi. Ya gerçekler?

İlacın patent süresi dolmadan çok önce kuşkular dile getirilmeye başlandı. Circulation, Circulation Research ve Hypertension adlı Amerikan kardiyoloji dergilerinde 2001-2004 yılları arasında kaygıları dile getiren beş makale yayımlandı. Umur[1]sayan olmadı. Güya başka araştırmalar bunun tersini iddia ediyordu:

Oxford Üniversitesi tarafından yayımlanan akademik bilim dergisi European Heart Journal 2009'da ilacın çok yararlı olduğunu övgüyle vurguladı. Araştırmayı yürüten ekibin başında bir Japon profesör vardı: Hiroaki Matsubara.

Araştırmada 3 bin tansiyon hastası günü gününe izlendi.

Bir grup hastaya "Valsartan" verildi; ikinci bir gruba da başka tedaviler uygulandı. İki grubun arasında sürekli olarak yapılan karşılaştırmalar o kadar kesin ve tartışılamaz sonuç verdi ki, araştırmayı yürüten doktorlar "konuyu uzatmaya gerek yok" diye çalışmayı durdurdu! Keza deneme uğruna ikinci grubu bu etkili ilaçtan uzak tutmanın onların yaşamını tehlikeye atacağını düşünmüşlerdi! Ah şu "insancıl" bilim çalışmaları! Yalandı tabii...”

Odatv.com

Bu bir Kara Kutu haberidir: Esir alındık - Resim : 1
soner yalçın kara kutu Özcan Yücel